Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kısa Dünya Tarihi

H. G. Wells

Kısa Dünya Tarihi Hakkında

Kısa Dünya Tarihi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8.2/10
10 Kişi
30
Okunma
6
Beğeni
2.894
Görüntülenme

Hakkında

Dünyamızın hikâyesi hala tam olarak bilinmeyen bir hikâyedir. Bundan iki yüz yıl öncesine kadar, insanoğlu sadece son üç bin küsur yılın tarihinden haberdardı. O zamandan önce olup bitenler bir efsaneden ve spekülasyondan ibaretti. Medeni dünyanın büyük bir bölümünde, dünyanın M.Ö 4004'te aniden yaratıldığına inanılıyor ve bu şekilde öğretiliyordu ancak yetkililer bu olayın o yılın ilkbaharında mı yoksa sonbaharında mı gerçekleştiği konusunda ters düşüyorlardı. Bu çok kesin olan yanılgı, Yahudi İncil'inin tam anlamıyla yorumlanmasına ve bununla bağlantılı olan gelişigüzel teolojik varsayımlara dayanıyordu. Bu tür fikirler uzun zamandan beri dini eğitimciler tarafından kullanılmamıştır ve içinde bulunduğumuz evrenin görüntüsünün çok uzun hatta sonsuz bir süre boyunca var olduğu evrensel olarak kabul edilmektedir. Tabii ki bu bahsedilen evrenin görüntüsü bir aldatmaca olabilir, tıpkı her iki ucuna birbirine paralel aynalar konmuş ve bu sayede sonsuz görünen bir oda gibi. Ancak içinde yaşadığımız evrenin sadece altı veya yedi bin yıldır var olduğu tamamen çürütülmüş bir fikir olarak kabul edilebilir. Günümüzde herkesin bildiği gibi, dünya yaklaşık 13.000 km çapında yanlarından basık portakal şeklinde bir küredir. Dünyanın bu küresel şekli, yaklaşık 2.500 yıl boyunca sınırlı sayıda akıllı insan tarafından biliniyordu ancak o zamandan önce dünyanın düz olduğu sanılıyordu ve günümüzde kulağa fantastik gelen gökyüzü, yıldızlar ve gezegenlerin bağlantıları hakkındaki çeşitli düşünceler, insanları oyalıyordu. Artık her yirmi dört saatte bir (ekvator çapından yaklaşık 38 km daha kısa olan) ekseni çevresinde döndüğünü ve bunun gündüz ve gecenin değişimlerinin sebebi olduğunu, ayrıca bir yıl boyunca güneşin etrafında hafif çarpık ve yavaşça değişen bir oval yörüngede döndüğünü biliyoruz. Güneşe olan en yakın uzaklığı 147.254.976 km ve en uzak uzaklığı 152.083.008 km arasında değişmektedir.
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 14 dk.Sayfa Sayısı: 326Basım Tarihi: 2020İlk Yayın Tarihi: 1962Yayınevi: Gece Kitaplığı
ISBN: 9786257904773Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 39.1
Erkek% 60.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

H. G. Wells
H. G. WellsYazar · 61 kitap
Herbert George Wells ya da daha çok tanındığı adla H. G. Wells (21 Eylül 1866 - 13 Ağustos 1946), Dünyalar Savaşı, Görünmez Adam, Dr. Moreau'nun Adası ve Zaman Makinesi adlı bilimkurgu romanlarıyla tanınan ama neredeyse edebiyatın her dalında birçok eser vermiş olan İngiliz yazardır. Sosyalist olduğunu açıkça söyleyen H.G. Wells'in çoğu eserinde önemli ölçüde siyasi ve sosyal yorumlar bulunmaktadır. Jules Verne gibi gelecekteki teknolojik gelişmeleri anlattığı kitaplarıyla bilimkurgu dalının öncülerinden hatta yaratıcılarından sayılmaktadır. Wells'in bilimkurgu romanlarında teknolojinin gözlemlenmesinin getireceği olanaklar bir yana bırakılır. Wells'te spekülasyon bir edebiyat biçimine dönüşür ve teknolojinin değil de onun toplumsal temellerinin araştırılmasına dönük bir boyut kazanır. Wells'in ilham kaynağı Jules Verne olmuştur, ama Verne'in Aya Seyahat'i (De la Terre a la Lune) ile Wells'in Aydaki İlk İnsanlar (The First Men in the Moon) romanını karşılaştıracak olursak, kolaylıkla görebileceğimiz gibi Wells; Verne'in teknolojiye verdiği önemi paylaşır, ama Verne'in romanında 'Nasıl ve hangi teknolojik olanaklar?' sorusu ortaya atılırken, Wells'te Ay yolculuğunun teknik sorunu baştan savma bir biçimde geçiştirilir. Çünkü Wells'in derdi, teknolojik olanakların gelecekteki muhtemel ürünlerini tahmin etmek değil, Ay'daki toplumsal hayatın bizzat kendisi üzerine, tıpkı bir zamanlar Thomas More'un 'Ütopya Adası' örneğinde olduğu gibi, model düşünceler geliştirmektir. Wells sadece bilimkurgu içindeki ütopya karşıtı düşüncelerin savunucusu olarak bu türe damgasını vurmakla kalmaz, toplumun şiddet ve zor yoluyla, gereğinden hızlı bir süreç içinde sosyalist bir topluma dönüştürülmesinin sakıncalarına olduğu kadar, sınıf karşıtlıklarının da iyice sivrileceğine karşı da uyarır bizi. ...