Craig Gilner, sadece zeki insanların girebileceği Yönetici Meslek Lisesi’ne girmiş, on beş yaşında bir gençtir.
Bu liseyi kazanmak için çok çabalayan Craig, kazandıktan sonra derin bir boşluğa düşer ve hayatını sorgulamaya başlar. Psikiyatriye gider, arkadaşlarıyla vakit geçirir ama yine de derin depresyonundan kurtulamaz. En sonunda Craig yaşamına son vermeye karar verir.
İntihar düşüncesini kafasına koyan Craig, içinde bir yerlerde yaşama isteği duyar ve bu düşüncesi için kliniğe yatmaya gönüllü olur. Klinikte kendi yüzünü makasla kesen bir genç kız, bir şizofreni hastası, seks bağımlısı transeksüel bir birey, yerçekiminden korkan çocuk gibi klinik hastalarıyla tedavi görmeye başlar.
O kadar güzel bir kitap okumuşum ki meğer… Craig’in boğuştuğu düşünceler o kadar tanıdık geldi ki bana… Klinikte yatan hastaların arkadaşlıkları, konuşmalarına bayıldım. Hemen hemen her şey espriye vurularak yazılmış. Hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor bu kitap. Favori karakterim kesinlikle Jimmy. Tek dediği şey: “bakın size söylüyorum, kesinlikle size çıkarak.” Bir de numaraları verseydin keşke canım Jimmy. O piyangoyu kesin oynardım.
Emre Erdoğmuş bana almıştı bu kitabı, Eskişehir'e gittiğinde. Orada bir sahaf kitapları paketleyip üzerinde konusuyla alakalı ve kitabın türüyle alakalı bir kısım bilgiler yazıyorlar ve
