Ortaçağda cereyan eden ,manastırda başlayıp yine manastırda son bulan Narziss ve Goldmund adında iki kişinin serüveni anlatılıyor .Aslında yazar ‘yönelim ‘ve ‘ amaçlara ‘kişi paltosu giydirmiştir.Her bir karakter bir oluşu,bir soyut kavramı nitelemektedir. Narziss ve Goldmund birbirlerine karşıt gibi görünen aksine birbirlerinden ayrı ama sonu aynı olan yollardadırlar.Narziss akıl ,us ve sezgi gibi duygulara, Goldmund ise tutku ve heyecan duygusuna şekil vermişlerdir.Bunlar şekil itibariyle görünen farklılıklardır.Görünenin ötesinde ikisinide aynı paydada birleştirecek olan şey ‘doyum ‘ ve ‘mükemmelliyetçilik’ arayışıdır.Aslına bakarsanız yazar bir insanda bulunan ikililiği ele almış.Fıtrat olarak insanoğlunda çatışan iki şey; akıl yönelimi ve tutku hazzı . Kitap sürükleyici ,merak uyandıran bir hikaye içermiyor.Bunun nedenini de şuna bağlıyorum :Okuyucuyu günlerce kendisiyle buluşmaya davet eden bir düşünce kitabı olduğu için ,hazmederek ,daha çok düşünerek ,her bir olguyu kendi yaşamımızla kıyaslayarak okumamız gerekliliğine inanmış yazar.Anlatabileceğim olay örgüsü çok kısa ama eminim ki felsefe ve düşünce üzerine merak ve ilgi duyanlar çok faydalanacaklardır kitaptan.İyi okumalar diliyorum .