Bir adamın boğucu bir Temmuz pazarı, öğlen on ikiyle gece yarısı arasında Lizbon'un ıssız sokaklarında ve rıhtımlarında gezinmesi, yaşamının temel bazı evrelerini yeniden ziyaret etmesi, arayışı; belli belirsiz ortaya çıkmış ardarda bir dizi ölykünün, bir dizi karşılaşmanın anlatısı; Fernando Pessoa'ya çok benzeyen, çoktan ölmüş bir şairle buluşmasına kadar olan süreç; hem gastronomik bir masal, hem cehennem gezisi; bilinçaltı virüsüne yakalanmış yaşayanlar ve ölüler. Tabucchi, kimi zaman neşeli, kimi zaman kaygı verici Requiem'ini hayaletler için icra ediyor; bir kadına, bir babaya, bir dosta, bir şaire, bir eve, bir kente veda ederken kitaptan kitaba ördüğü düşsel ağa yeni bir labirent ekliyor.