Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerini okudukça anlamlarını bilmediğim kelimeler karşıma çıkıyor. Kafamı taşlara vurasım geliyor. Yozlaştığımızı, dilin önemini ve nasıl bir kültürel bir soykırıma maruz kaldığımızı görmüş oluyorum.
Bu yüzden aldığım bir kararla
Safahat (Cep Boy) 'ı okurken bilmediğim tüm kelimeleri not alacağım.
"Şiir için 'gözyaşı' derler; onu bilmem, yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım!
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem.
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa."
Duygularımıza, hissettiklerimize hatta çoğu zaman anlatamadıklarımıza tercüman olan tüm şairlere minnettarız... İyi ki var şiirler... :)
#DünyaŞiirGünü
"...
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe!' desem, sığmazsın."
Bize, tarihe sığmayacak bir Çanakkale Zaferi hediye eden aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, zaferin 109. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyoruz. Şâd olsun ruhları...