Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayıp ilanını gördüğüm zaman artık çok geç olduğunu anladım. O şiş yüzü ismi olmadan da tanırdım, o kısık gözleri ve o tuhaf gülümsemeyi; hiçbir şeyin yolunda gitmediği apaçıkken, ‘Her şey yolunda’ demeye çalışan o yorgun yüzü, bana düşmanca değilse de umutsuz gözlerle bakan, ulaşılmaz bir yere çekilmiş o yüzü; ‘Hiçbir şey yapamayacaksın’ diyen bakışı. Gerçekten de hiçbir şey yapamadığımı o gün anladım. Fotoğrafta iri ilmekli, beyaz bir hırka giymişti, boynundaki fular bluzunun üzerine sarkıyordu, uygunsuz bir kıyafet, sekiz yaşında bir çocuk kıyafeti değil, bir erişkinin kıyafeti; ama hepsinden öte, o tuhaf duruşu; kollarını kendine farklı bir hava vermeye çalışır gibi garip bir biçimde kavuşturmuştu. Fotoğraf bana, her tarafı acıdığı halde iyiymiş gibi görünmeye çalışan o dokunaklı halini hatırlatıyordu, acısı sakar hareketlerinden, gergin kollarından ve bacaklarından belli olduğu halde; içinde bir şeylerin paramparça olduğu hemen fark ediliyordu.” Fransa’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınan roman, aile kurumuna sorgusuz sualsiz kutsallık atfedilmesinin yıkıcı sonuçlarını yalın ve sarsıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor.
Yazar:
Alexandre Seurat
Alexandre Seurat
Çevirmen:
Nesrin Tura Demiryontan
Nesrin Tura Demiryontan
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 120Basım Tarihi: 2023Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9786053162803Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
120 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Bu kadar kısa bir kitapta bu kadar ağır bir hissi bırakması kitap bitince bile bir anne babanın bir çocuğa nasıl bu kadar davranabilecegi insanın aklı almıyor. Diananın o kadar güçlü durup hayata karşı sadece gülüp çok sakarım ondan oluyor hersey deyip insanların gözlerinin içine baka baka söyleyebiliyor olması çok acı. Kitap kısa bir sürede bitiyor ama içinizde bıraktığı acı bitmiyor. Kitapta açıklanmayan kısımlar da var 4 çocuktan neden sadece Diana bebekliginden itibaren buna maruz kalıyor abisi neden herseye tamam deyip susabiliyor keşke bunları da yazmış olsaydı.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Sakar
Neden üst üste sarsıcı romanlar okuyorum, hiç anlamıyorum. En sonunda kendi kendimin psikolojisini bozacağım. Daha önce adını hiç duymadığım, hiç bir yerde denk gelmediğim bu eseri tavsiye üzerine okumaya başladım.
Kübra Öznur ÇELİK
Kübra Öznur ÇELİK
kendisi bu eser ile tanışmamda çok güzel bir vesile oldu ve bana bu kitabı önerdi. İyi ki önerdi de, okudum dediğim bir
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
109 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
“Beni ağlama hakkından yoksun bıraktılar.”
Sakar, Fransa'da yaygın olarak bilinen Maria Davasından esinlenerek kaleme alınmış. Bilirsiniz, gerçek bir olaydan yola çıkılarak yazılan kurgular, insanı hep tedirgin eder. Eser bir çocuğun “sözde kayboluşunu” anlatırken, aynı zamanda ebeveynlik, aile içi şiddet, çocukların korunması gibi konularda okuyucuya çok önemli bilgiler veriyor. Diana’nın doğmasından, kaybolmasına kadar geçen zaman dilimi, bu bahtsız çocuğun anneannesi, teyzesi, öğretmenleri, okul müdiresi, okul doktoru, polisler, jandarmalar ve erkek kardeşinin anlatıcılığında aktarılıyor bizlere. Ne yazık ki bunca insanın çabası bile felaketi önlemeye yetmiyor. Konusu sebebiyle, dertli başına 75 kuruş farkla bir boy daha büyük dert almak isteyenler okuyabilirler. (: İyi okumalar dilerim. Merak edenler için Fransa’daki olayın linkini de aşağıya bırakıyorum. bbc.com/turkce/haberler...
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
"Bunu nasıl yaptın?"dedim. Her zaman olduğu gibi doğrudan gözlerimin içine baktı, gülümsedi ve "Düştüm," dedi, bakışlarıyla "Öğretmenim, asla bilemeyeceksin,"diyordu. Sonra, "Çok sakarım,"diye ekledi. ` Bu kitabı merak ettiğim ve okuduğum için kendime çok kızdım. İçime koca bir taş oturdu. Bu nedir, bu dünya bir bebek için, bir kız çocuğu için neden bu kadar adaletsiz? Merak etmemek elde değil. Fransa'da gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınmış bir roman Sakar. Gerçek değil kurgu bile olsa bu tür olayların olduğunu zaten biliyoruz. Türkiye'de de örneklerini görüyoruz, okuyoruz, belki de şahit oluyoruz ve susuyoruz. Yapılanlar korkunç. Susmak korkunç. Susana da en az yapan kadar ağır bir ceza olmalı. Küçücük bir çocuk Diana. Onun kayıp olduğuna dair bir ilanla başlıyor kitap. Sonrasında anneanne, teyze, öğretmenleri, sosyal hizmet görevlileri, doktorlar ve jandarmanın anlatımlarıyla okuyoruz onun başına gelenleri. Tam olarak nasıl yapıldığı anlatılmasa da (buna zaten gerek yok) tahmin ediyoruz. Ailesi tarafından şiddet gören bir çocuk ve bunu tahmin ettikleri, gördükleri halde müdahele için geç kalınan bir bürokrasi söz konusu. Ailenin Diana'dan başka üç çocuğu var. Onlara değil de neden Diana'ya diye sormadan edemiyor insan. Çok üzücü ve sinir bozucu bir kitap.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Artık çok geç’ dememek için…. Fransa’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınmış bir roman. Sekiz yaşında minik bir kızın aile içi şiddetini kaleme almış. Sayfa sayısı çok az Ama baştan uyarayım sindirmesi hayli zor olan bir kitap. Dili akıcı, sinemografik bir anlatım. Okurken gözünüzün önünden film şerifi gibi geçiyor oluşu
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Bu bir kitap inceleme yazısı değildir! Duygularımdan söz edebilirim, boğazıma oturan yumrudan söz edebilirim ama hiçbiri 109 sayfalık bu ince kitaba dair hissettiklerimi anlatmaya yetmez. Aile kurumu, devletin diğer organlarının aile kurumuna atfettiği kutsallık çocuğu o kadar yalnız ve korumasız bırakıyor ki kitabın sonunda verdiği kağıt kesiği acısının verdiği hisse benziyor…
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kitabı kapattığımda aklımda Tolstoy ‘un alıntısı yankılanıyordu. “Bütün mutlu aileler birbirine benzer. Her mutsuz ailenin ise kendisine özgü bir mutsuzluğu vardır.” Aile kutsaldır. Peki her aile, aile midir? Ya da şöyle sorayım, aile kurumuna sorgusuz sualsiz kutsallık atfedilmesiyle ortaya çıkan yıkıcı sonuçlardan kaç aile haberdar? Yılın okuduğum en sarsıcı kitaplarından biri ile selamlıyorum sizi. Aile içi şiddetin, çocuk istismarının, ötekileştirmenin konu edildiği gerçek bir hayat hikayesi Sakar. Kayıp çocuk ilanı ile başlayan kitap Diana’nın doğumundan kayboluşuna kadar geçen süreyi farklı ağızlardan anlatır bize. Sorumsuz ebeveynliği ve çocukların yasalar tarafından korunmasının önündeki engelleri toplumcu yazar duyarlılığıyla ele alan Seurat okuruna eleştirmeden ve yalın bir anlatımla da gerçeklerin göz önüne serilebileceğini ispatlıyor. “Küçük Diana”, dünyanın tüm coğrafyalarında yaralanmış ruhlar olarak “var olan” milyonlarca insandan sadece biri. Zirâ Wilde’ın dediği gibi: “Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.”
Sakar
Sakar
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Kötülüğün Ülkesi Yok
Evet, bu incelemeye en uygun başlık bu olurdu sanırım. Çünkü, kötülüğün, istismarın, eziyetin ülkesi olmamalı.. Okurken aklıma Şiar geldi, Eylül, Leyla ve ismini bilmediğimiz daha doğrusu haberdar olmadığımız nice çocuklar!! Anne-babayı seçemeyiz ama eşlerimizi seçebiliriz.. Bazen diyorum, yer yarılmalı ve kötüler orada mahsur kalmalı..
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Fransa’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak yazılan kitapta anlatılan ihmalkarlık seviyesi gerçekten kan dondurucu. Elimden bırakamadan okudum. Kitap içinde şiddet sahneleriyle karşılaşacağımı düşünürken, üçüncü bir göz tarafından, olaylara dahil olmadan, gazetelerde okuyor olsaydık göreceğimiz türden bir metin çıktı karşıma. Çok akıcı yazılmış. Sinir bozma bakımından Hoş Nağme’nin önüne geçemedi ama anlatılanlar bakımından sık sık aklıma bu kitabı getirdi. Patolojik yalancı ve manipülatif anne ve babanın ihmal edilen, eziyet edilen, işkence edilen bir çocuğu, dört kardeşten ikincisi Diana. Okulda öğretmenleri sürekli bir şeylerden şüpheleniyor olmasına rağmen asla bir sonuca vardırılamamış açılan soruşturmalar anlatılıyor kitapta. Aslında çok kuvvetli bir bürokrasi ve sistem eleştirisi var. Eğer Sosyal Hizmetler ve adalet sistemi de evde şiddet gören çocukları koruyamayacaksa kim koruyacak sorusu beliriyor sürekli insanın kafasında. Bazen nazik ve kibar görünen insanların da hasta ruhlu oldukları, kötülerin de aslında iyi görünme konusunda çok yetenekli olabildiklerine dair çarpıcı bir metin. Sonunu söylemek istemiyorum ama sanırım okuduklarım ve gözümde canlanan sahneler bir süre benimle kalacak. Çok iyi yazılmış bir metin ve neden ödül almadığını merak ettim. Filme de uyarlanmış, meraklısına.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Yazarın Türkçe'ye çevirilen ilk ve tek kitabı olma özelliğini taşıyor Sakar. Ufak bir kız çocuğunun yaşadığı talihsiz olaylara tanıklık ediyoruz. Yazarın sade dili ve akıcı üslübunu beğendim. Diğer kitaplarının çevirisini beklemekten başka çare kalmadı.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023540 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.