Bir yazarı, ilk kitabından itibaren okuyup takip ediyorsanız, cebinizde kendiliğinden oluşan bir yol haritanız oluyor. Her yeni kitabıyla birlikte, devrilip evrilmesini, ilerleme mi kaydetmiş, yerinde mi saymış olduğunu, tür ya da üslubundaki farklılıkları tek tek gözlemliyorsunuz. “Jennifer McMahon” benim için tam da böyle bir yazar. Türkçe basılmış ilk kitabının , ilk baskısından itibaren okuyorum. Elbette konuya hakimim
Jennifer McMahon “Sakın Arkana Bakma” ilk iki kitabı gerilim türünden çıkan yazar, sonraki tüm eserlerini “gerilim/fantastik” şeklinde verdi. Fantastik de seviyor olmama rağmen, bunun beni pek de memnun ettiğini söyleyemem. Ayağı yere basan, sonunda acaba ile kalmadığım “netlik” tercihi ayrı bir mesele. Tür ve beklenti doğru belirlendiğinde, eserlerde sorun yok. Soru şu “siz ne okumak istiyorsunuz?”. Gerilim? Gerilim/fantastik? Yanıta göre, benim açımdan her kitap okunur..
McMahon gerilimini çocuklar üzerinden kuran bir yazar, okuduğum her kitabı için bu değişmezi. Akıl hastası çocuklara danışmanlık verdiği bir sürecin etkisi de olabilir diye düşündüğüm tercihi, okuru, bilhassa kaleminin ya da türün acemisiyse, gafil avlayabilir. Yine çift zaman, çift perspektif olarak kaleme alındığından, geçmiş/şimdi geçmiş:şimdi akışı, beraberinde çift ana karakter de yaratıyor. Gerçek ve hayalin girift dokusu, okuru son noktaya kadar “ne, neden, ne oldu, hangisi gerçek” gibi ardışık sorularla tetikte tutuyor. Saygılarımla
Sevgim üzerinize olsun