İnsan özgür doğar; oysa her yerde zincire vurulmuştur.Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama böyle sanması onlardan daha da köle olmasına engel değildir.
Toplum Sözleşmesi’nin 18. ve 19. sayfalarında Toplum Halini açıklayarak bir sonuç elde ediyor. Merak ediyorum sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz. Hemen size bu kısmı aktarıyorum.
“... Bu denkleşmeyi kıyaslaması kolay bir biçime sokalım: İnsanın toplum sözleşmesi ile yitirdiği şey, doğal özgürlüğü ile isteyip elde edebileceği şeyler üzerindeki sınırsız bir haktır. Kazandığı şeyse, toplumsal özgürlükle, elindeki şeylerin sahipliğidir. Bu denkleştirmede yanılmamak için, sınırını kişinin gücünde bulunan doğal özgürlüğü halkın oyuyla sınırlı toplum özgürlüğünden; kaba gücün ya da ilk oturma hakkının bir sonucu olan elde bulundurmayı, gerçek bir yetkiye dayanan sahiplikten ayırt etmek gerekir.
Yukarıda söylenenlere, yani insanın toplum halinde elde ettiklerine, insanı kendi kendisinin efendisi yapan “manevi“ özgürlüğünü ekleyebiliriz:***Çünkü salt isteklerin itisine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmekse özgürlüktür.***
Bazı deneyimler vardır hani etkisi günlerce sürer... İşte dün gerçekleştirdiğimiz
Oblomov buluşması böyle bir deneyimdi. :) Pazartesi sabahına bomba gibi enerji depoladık!
Bu kadar eylemsiz bir karakteri çok eylemli , bol çekişmeli tartışabileceğimize hiç ihtimal vermezdim. 😁
29.kez gerçekleştirdiğimiz
“İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.”
Artık her ay farklı bir tema seçip, o tema çerçevesinde yapıyoruz okumalarımızı. Ekim ayında sosyoloji-felsefe teması kapsamında seçilen