Ziyan
Hakan Günday
Yorumlar ve İncelemeler
Qar
Bu metin Azerice dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Selamlar. Bir yeraltı edebiyatının daha sonuna geldik. Sonu olmayan başlangıca. Yeraltı edebiyatıyla ilk tanışmam Kinyas ve Kayra ile başladı ve günümüze kadar devam ediyor. O kitap bana çok göründü. Facebook'ta film izlerken birinin elinde. İlgimi çekti. Aldım ve okudum. (Sonra kitap okumaya yeni başladım). İlk okuduğumda kendi kendime şunu söylediğimi hala hatırlıyorum. O ne yazdı, ben ne okudum. 50-60 sayfa kadar okudum. Onu fırlattım. 10-15 gün sürdü. Hemen okumaya başladım. Okuduğumda her cümlesi beni etkiledi. O zaman yeraltının ne olduğunu biliyordum. Kısmetse okuyacağım.
Neyse bugünkü kitabımız Kinyas ve Kaira olmasa da en az onun kadar değer verdiğim Ziyan'dır. 
Hakan Günday bey diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de hayatın zor yanlarından, görünen ve görünmeyen yönlerinden bahsetmektedir.
Bu kitabın hayatımda çok önemli bir yeri var. Kitabın konusu zorunlu askerlik yapan bir askerin ve hayali bir görüntü olarak karşısına çıkan Zia Hurşit'in acı dolu günlerini konu alıyor. Servisten döndükten sonra bu kitabı alıp okuyacağıma söz verdim. Ve sözümü tuttum. Geç okudum. Ve kitabın sonundaki şöyle bir cümle dikkatimi çekti. "Şu anda donarak ölmek üzere olan askerlerimize sevgi dolu kucaklamalar...
Yeraltı edebiyatını neden bu kadar sevdiğimi bilmiyorum. Belki yeraltını görmek için. Görünmeyeni görmek için...
