Sevgi ölümü yener!
Ölüm, bazan hayatımızın içine başdöndüren bir koku gibi akar; hele ıssız bir yerde olup, ayışığı ve derin bir sessizlik varken, insanın vücudu yine yıkanmış, hafifçecikken ve ruhun karşısına aşırı engeller çıkmazken, yani uykuda. O vakit, bir an için hayatla ölüm arasındaki yarım duvar saydamlaşır, insan onun arkasında, toprakların altında neler olduğunu görür. syf332.
Bizler yaşamak için doğarken ölümün cebinde gezeriz. Gençken ölümü değil, yaşamın verdikleri üzerine kafa yormazken yaş aldıkça herşeyi daha farklı gözlemleriz buna deneyimlerin toplamı deriz. İşte Zorba da bu deneyimlerini bize aktarırken insanlığımızın unuttuğumuz yerlerini gözümüze sokuyor. Kadın olmayı, toplumda kadının yerini, din sömürücülerini, fakirliği, özgürlüğü.
Bazı kitapların bana hediye ettiği Türküler vardır bu Kitabın ki de;
İki keklik bir tepede ötüyor;
Ötme de keklik benim derdim yetiyor,
Aman aman!
ıssızlık... Yüksek, aşılmaz bir kumsal...Pembe, mavi, sarı rüzgar titriyor...Şakalar boşandı. ruh çılgın bir ses çıkarıyor ve hiçbir sesin yanıt vermeyişine seviniyor. Issızlık... Isızlık