Momo..
Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
kumsaldaki kum tanesi gibi yalnızlığımız
aynı güneşin altında
aynı deryanın seyrinde
esmer gecelerimizde esen meltem
senden bana
benden ona
ve aynı
ayakların altında ezilmişliğimiz
Irkçılık zamanla kültürel alana daha fazla yayılınca, Amerikan estetik kültürü de beyazların güzellik standartları etrafında gelişti. Beyaz ırkın fiziksel özellikleri (örneğin açık renk ten, ince ve düz saç, küçük ve yukarı kalkık burun) güzel olarak adlandırılmaya başlandı. Karakteristik siyahi özellikleri (koyu renk ten, koyu ve kıvırcık saç, basık burun) ise çirkin kabul edilir oldu. Bu önyargılar hayali hiyerarşiyi insan bilincinin daha da derinlerine ince ince işledi.
1988 yılında Pentagram Grubu’na katıldı. Kıvırcık uzun saçları, küpesi ve simsiyah kıyafet tercihi yer yer başına talihsiz olaylar getirmişti.
Öyleydi ya siyah giyen satanist, küpe takan başka bir şey, her şeye bir yaftası vardı ağzı olunca konuşmayı kendine hak görenlerde. Ümit Yılbar 1993 yılında siyahları çıkarıp yeşilleri giydi. Yedek
Susuz, soğuk dudaklardan döküldü birkaç hece
Bak, gökyüzü berrak, yağmur var ve ıslandım.
Her dervişin dimağında yer eden bir bilmece.
Yıl 57, yer Nedim divanında bir gece.
Huzurlu bir ses yükseliyor Sıla-i Rahim'den.
Ölmenin tam zamanı hazır hava güzelken.
Çeşminden dökülmüş doğarken kıvırcık saçların,
bir ezanla fısıldanmış en güzel isim; ADIN.
Şair Lütfü
NOT : Bu kitap , itiraf sayfalarına sürekli gördüğü insanı beğendiğini yazanlar için uygun değildir.
NOT : Kitabın başındaki Ayşe kadın karakterinin konuşmaları sinirinizi bozabilir lütfen sabredip kitaba devam edin , sabrınızın karşılığını alacaksınız :)
Öncelikle kitabın başından sonuna kadar farklı aşk hikayeleri var ve bu farklılık kitabın işleyişini bozmuyor aksine çok güzel bağlantı kurmuş yazarımız. Kullanılan dil , o dönemki hava , karakterler harika anlatılmış. Benzemetler de başarılıydı. Günümüzde itiraf sayfalarına saçma sapan yazanlar var , şu kıvırcık kızı büfede gördüm , mavi gözlü tatlı çocuk çok güzel yürüyordu vs. Öncelikle Allah bu siteyi onlardan korusun... Talat ve Fitnat işte bu şekilde bakışarak aşık oldu birbirlerine. Tatlı heyecanları ve sabırlı bekleyişleri vardı. En sonunda Talat bey farklı bir yolla Fitnat hanımla görüşmeye başladı. Ve bir şekilde ilerledi olaylar. Bir yandan spoi vermemeye çalışıyorum :)) çok güzel kitaptı. Olayların yönü bir anda değişiyor ve farklı güzellik katıyor. Beklenildiği gibi bir son olmuyor onu da söyleyeyim.
Takdir ettiğim son şey ise ; yazarımız kitabın sonunda yan karakterleri de unutmamış onların da durumlarından bahsetmiş her boşluğu doldurmuş bir güzel. Bu güzel eseri lütfen okuyun pişman olmazsınız :) keyifli okumalar dilerim