Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... Kıvırcık saçlı bir kadının yüzündeki hüzün gibiyim Raflarda kalmış eski bir kitap gibi, Asfaltta ceset gibi…
Unutulmaz bir yetenek Ümit Yılbar
1988 yılında Pentagram Grubu’na katıldı. Kıvırcık uzun saçları, küpesi ve simsiyah kıyafet tercihi yer yer başına talihsiz olaylar getirmişti. Öyleydi ya siyah giyen satanist, küpe takan başka bir şey, her şeye bir yaftası vardı ağzı olunca konuşmayı kendine hak görenlerde. Ümit Yılbar 1993 yılında siyahları çıkarıp yeşilleri giydi. Yedek
Reklam
Yeni bi akım başlatıyım sjsjskks Kuzey Terazi (burç) Uyumak (fav aktivite) Basketbol (fav spor) Caillou (fav cocukluk karakteri) Bok gibi (hayat akışı) 9/10 (okul ortamı) 1 (aşk ile arası) Mavi (gözü) Kumral oluyo galiba(saç) Kıvırcık(..) 1.78 Enes (agası)
Nadirattan Sevgiler
kumsaldaki kum tanesi gibi yalnızlığımız aynı güneşin altında aynı deryanın seyrinde esmer gecelerimizde esen meltem senden bana benden ona ve aynı ayakların altında ezilmişliğimiz
303 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Momo.. Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
Momo
MomoMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 201365,6bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uzun lafın kısası yoktu.
“Ben ne okudum yahu!” tepkisini hepiniz duymuşsunuzdur. Net olarak şunu söyleyebilirim ki, bu tepkiyi daha çok hak eden başka bir kitap okumamıştım. Hayretler içerisindeyim, özellikle son bölüm beni dehşete düşürmüş durumda ve bu inceleme zor olacak. Daha sonsözü gördüğüm anda Ali Ece çığlıklarımı atarak: “Dalga mı geçiyorsun be!” demiştim, çünkü
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,6bin okunma
Reklam
Yağmur Damlası
Bu, içinde sedaların, zenginliğin, kederin, saadetin, yalnızlığın, beraber olmanın, insan ömrüne takılı binlerce şeyin birbirine karıştığı yağmur damlası şuracıktaydı. _ Öyle bakma, derdi, öyle bakma bana!.. Yakın bir teneke dama damlayan soğuk yağmur damlasını bu sırada sırtımda duyardım. Bu damlanın peşinden nerelere kadar gitmek mümkünse gittiğim olurdu. Sokakta kalmış bir kedi, çıplak bacaklı bir çocuk, bir sefil, bir beyaz ense, bir kıvırcık saç, kaloriferli, kütüphaneli, bol ışıklı bir oda, güzel bir yüzün bir kenarına konmuş aynı yağmur damlası... Bir üzüntüdür beni kavrardı. Bu, içinde sedaların, zenginliğin, kederin, saadetin, yalnızlığın, beraber olmanın, insan ömrüne takılı binlerce şeyin birbirine karıştığı yağmur damlası şuracıktaydı. İyice kapanmış perdeleri sıyırıp camı açarak, bu damlayı rakıma damlatmak arzusuna kapılırdım. İçime o yağmur damlasından hasretleri, fakirlikleri, saadeti, insan hayatının saadet veya felaket gibi gözüken bütün cevherini doldurduğumu duyar, bu kadehe böylece, sevgilimin çok esmer yüzünde firar eden, kayıp giden bir tadı karıştırarak içindekini bir hamlede yutardım:
Sayfa 43 - Karidesçinin EviKitabı okudu
Irkçılık zamanla kültürel alana daha fazla yayılınca, Amerikan estetik kültürü de beyazların güzellik standartları etrafında gelişti. Beyaz ırkın fiziksel özellikleri (örneğin açık renk ten, ince ve düz saç, küçük ve yukarı kalkık burun) güzel olarak adlandırılmaya başlandı. Karakteristik siyahi özellikleri (koyu renk ten, koyu ve kıvırcık saç, basık burun) ise çirkin kabul edilir oldu. Bu önyargılar hayali hiyerarşiyi insan bilincinin daha da derinlerine ince ince işledi.
Sayfa 149Kitabı okudu
Kıyamadığım
Hey bir zaman bakıp bakıp Seyrine doyamadığım! Şimdi gurbette bırakıp Sesini duyamadığım! Evde kapanıp kaldın mı? Seyrana çıkıp güldün mü? Başkalarının oldun mu? "Benimsin!" diyemediğim! Akıtıp gözüm yaşını Hatırlarım gülüşünü; Kıvırcık saçlı başını Göğsüme koyamadığım! Dik yamaçların selisin, Sen benden daha delisin. Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim! Nasıl vurgunum bilirdin, Niçin benden yüz çevirdin? Kimlerin koynuna girdin? Öpmeğe kıyamadığım! 1932
Sayfa 47 - YAPI KREDİ YAYINLARI 34. BASKIKitabı okudu
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
NOT : Bu kitap , itiraf sayfalarına sürekli gördüğü insanı beğendiğini yazanlar için uygun değildir. NOT : Kitabın başındaki Ayşe kadın karakterinin konuşmaları sinirinizi bozabilir lütfen sabredip kitaba devam edin , sabrınızın karşılığını alacaksınız :) Öncelikle kitabın başından sonuna kadar farklı aşk hikayeleri var ve bu farklılık kitabın işleyişini bozmuyor aksine çok güzel bağlantı kurmuş yazarımız. Kullanılan dil , o dönemki hava , karakterler harika anlatılmış. Benzemetler de başarılıydı. Günümüzde itiraf sayfalarına saçma sapan yazanlar var , şu kıvırcık kızı büfede gördüm , mavi gözlü tatlı çocuk çok güzel yürüyordu vs. Öncelikle Allah bu siteyi onlardan korusun... Talat ve Fitnat işte bu şekilde bakışarak aşık oldu birbirlerine. Tatlı heyecanları ve sabırlı bekleyişleri vardı. En sonunda Talat bey farklı bir yolla Fitnat hanımla görüşmeye başladı. Ve bir şekilde ilerledi olaylar. Bir yandan spoi vermemeye çalışıyorum :)) çok güzel kitaptı. Olayların yönü bir anda değişiyor ve farklı güzellik katıyor. Beklenildiği gibi bir son olmuyor onu da söyleyeyim. Takdir ettiğim son şey ise ; yazarımız kitabın sonunda yan karakterleri de unutmamış onların da durumlarından bahsetmiş her boşluğu doldurmuş bir güzel. Bu güzel eseri lütfen okuyun pişman olmazsınız :) keyifli okumalar dilerim
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Akvaryum Yayınevi · 201328,5bin okunma
Reklam
254 syf.
·
Puan vermedi
Mümin Müminin Aynasıdır
Bir çölün ortasındayım. Bir çölün ortasında kızgın kumlar üzerinde yapayalnız hissederken kendimi; suların gürül gürül akmaya başladığı seraplar görürken; güzellikler görüyorum Sevgili Dost. Kızıl sakallı, esmer yüzlü, siyah sarıklı, geniş omuzlu bir parıldayan yüz görüyorum. Ayakları kumlara bata çıka yürüyen tebessüm eden, bacaklarına kedilerin
Peygamber'in Aynaları
Peygamber'in AynalarıA. Ali Ural · Şule Yayınları · 20222,392 okunma
345 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Hiçliğe Adanmış Bir Hayat
Neyzen daha küçük bir çocukken etrafına topladığı akranlarına kendi yaptığı kavalı çalarken, on üç yaşına geldiğinde sara (epilepsi) hastası olacağını nereden bilebilirdi? Bu hastalık bir yandan eğitim hayatının bitmesine sebep olurken, diğer yandan onu “Neyzen Tevfik” yapan yaşantısına da başlangıç olmuştu. İzmir Mevlevihanesi, İstanbul Fethiye
Azab-ı Mukaddes
Azab-ı MukaddesNeyzen Tevfik · Kapı Yayınları · 2012197 okunma
Susuz, soğuk dudaklardan döküldü birkaç hece Bak, gökyüzü berrak, yağmur var ve ıslandım. Her dervişin dimağında yer eden bir bilmece. Yıl 57, yer Nedim divanında bir gece. Huzurlu bir ses yükseliyor Sıla-i Rahim'den. Ölmenin tam zamanı hazır hava güzelken. Çeşminden dökülmüş doğarken kıvırcık saçların, bir ezanla fısıldanmış en güzel isim; ADIN. Şair Lütfü
Yani altı üstü sen 16 yaşındasın, ben 17... En fazla ne kadar ciddi olmalıyız ki? Bence bizim yaşıtlarımız dram seviyor. Hem eğlenmenin aşkla uyuşmayan tarafı ne ki? Bizim yaşımızda aşk böyle yaşanmalı. Bu yaşında bir partide içtiğin içki yüzünden ya da kilo alıyorum diye parmağını boğazına soktuğun için kusmamalısın zaten. Çatlayana kadar pizza yemeliyiz ve kusmana bir tek bu sebep olmalı. Ben saçlarından tutup kusmana yardım ederken, dalga geçmeliyim seninle. Gülmeliyiz. Saçmasapan şarkılar söylemeliyiz birlikte. Kıvırcık saçlarının arasına bir şeyler sokuşturmalıyım gizlice, sen sonra bulup sinirlenmelisin bana. Sinirlenme sebebin telefonumda gördüğün bir kız ismi ya da sınıftan çıkarken yan yana yürüdüğüm bir kız olmamalı. Mesela böyle pijamalarımızla çocuk parkına gelip eşek kadar boyumuza bakmadan salıncağa binip o salıncağı koparmalıyız. Buradan kalkıp yine pijamalarımızla bir kütüphaneye gitmeliyiz ve oradan kovulana kadar saçmasapan konuşup gülmeliyiz. Ama gülmeliyiz,.. Suratlarımız kızarana kadar gülmeliyiz... Ağlatmamalıyım seni. Ağlamayı sevmemelisin. Diğerlerinin sana öğrettiği gibi, Gelecekte çok daha tutkulu şeyler yaşayacaksın zaten. Ya da daha acı şeyler... Ama şimdi sırası değil. Biz... Eğlenmeliyiz.
Sayfa 453Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.