TEKRAR....
Teyzemin hatırasına hürmeten (Sabah saatlerinde vefat haberi geldi teyzemin. Bir süredir yurtdışında idi. Haftaya kadar da cenazesi gelecek.)
Mekanın cennet olsun inşallah teyzem..
Teyzem çok güzel bir kadındı halen de çok güzel. Allah çirkin şansı versin tabirinin ne olduğunu teyzemin başına gelenlere şahit oldukça çok daha iyi
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Karanlıktan korkmayanlara
İçindeki karayla barışanlara
Sana
Sokağa
Talihsiz aşklara
Gök mavilerine
Hiç öpülmemiş avuç içlerine
Kendi cennetini inşa edenlere
Cehennemi kursağında geçirenlere
Bir başka hayata gerek duymayanlara
Susarak konuşanlara
Ağlayan kız çocuklarına
Tüm kız çocuklarına
Sahipsiz kedilere
Ar damarını ayağının altında tutanlara
Düşlere
Düşlerinden düşenlere
İthafen..
Birgun kadınlar günü etkinliğine katılmıştım. Katılmak derken de öyle okul yolu üzerinde olduğundan ötürü ordan geçmek durumunda kalmıştım. Ama katıldım. Çünkü baya bekledim o alanda. Neyse etrafı izlemeye gözlemlemeye başladim. Kötü bir huy mu desem bilmiyorum ama etraftakilerin konuşmalarına bazen odaklanır baya dikkatlice dinlerim. O gün yine
“Her canlı varlığın bir baharı ve güzü oluyor.”
Se-laammm!
2021 yılını #cengizaytmatovla1sene ilan ettiğimiz ocak ayından beri yazardan güzel eserler okuma şansı buldum, sayesinde okuma hevesim de katlanarak arttı. Aytmatov’un bu incelememin konusu oluşturan kitabı da ‘İlk Öğretmenim’ olacak.
Hani derler ya: “Hayatta en büyük mucize, küçükken
Ve bizim için görünüyor: Ümit
Teirney'nın pelerinin yakasında ki kırmızı, beş yapraklı o çiçeği sende görüyor musun?
Özgürlüğünden, fikirlerinden ve rüyalarından bir an için bile vazgeçmeyecek o güçlü kadınlara ithafen yazılmış mükemmel bir eser.
Ne için doğardı kızlar? Zamanı geldiğinde evlenip ailelerinin başını dik tutmak için mi? Ne yani bir
"ELİF"
"Kendimize inanmakla başlamıyor muydu her şey?Kuşlar o zaman güzel ötüyor,çiçekler o zaman muhteşem kokmuyor muydu?Kendimize güvendiğimizde hayallerimiz büyüyor,engeller küçülmüyordu?"
Yazarımız vefat eden kardeşine ithafen yazdığı bu eserde,bizim coğrafyada kadın olmanın zorluğunu güçlüğünü öyle gerçekçi bir şekilde
Sadako'nun kısacık hayatını okurken göz yaşlarımı tutamadım...
Belki de dünyanın en büyük insanlık suçuydu Amerika'nın Japonya'ya attığı atom bombaları.
Yüzbinlerce insanı bir anda öldüren, yıllar boyunca doğacak olan çocukların sakat kalmasına ve ölmesine yol açan bu vahşeti yaşatan ABD'yi bir kez daha lanetliyor ve tüm dünyaya barışın egemen
Hani derler ya: “Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.” İşte bu kitap; tam da bir çocuğun hayatını değiştiren, ona yol gösteren, kabuğunun kırılmasını sağlayan bir öğretmene, Altınay’ın ilk öğretmeni Düyşen’e, ithafen yazılmış. Eserde Ressam Kukureu aracılığıyla; Altınay adındaki bir felsefe profesörünün mektubunu