Türklerin evrensel ülküsü olan Kızıl Elma, Bizans’ın düşmesiyle Viyana' ya odaklanmışta. Viyana bozgunu sonrasında Türkler içe kapanarak mevcudu muhafazaya çalışırken Yunanlar, Megalo Idea diye
nitelendirdikleri "Büyük Ideal"e odaklanmıştı.
Megalo Idea'nin esası İstanbul'u tekrar ele geçirerek Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs Anadolu ve İskenderun'a kadar olan toprakları içine alan, bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen büyük Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmaktır. Bu imparatorluğun başkenti ise
Kostantinopol olarak nitelendirdikleri Istanbul şehri olacaktır.
Türkler vaktiyle birkaç kere birleşmişler ve mutlu olmuşlardı. Yeniden birleşeceklerdir. Milli ülkümüzün ilk maddesini: "Bütün Türkler birleşecektir" diye ifade edebiliriz.
Türk köylüsü Kızıl Elma'yı tahayyül ederken, gözünün önüne eski Türk ilhanlıkları gelir. Gerçekten Turan mefküresi mazide bir hayal değil, bir gerçekti. Milattan 210 sene önce Kun hükümdarı Mete Kunlar (Hunlar) adı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman Turan mefküresi bir gerçek haline gelmişti.
Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Gök Türkler, Gök Türklerden sonra Oğuzlar, Bunlardan sonra Kırgız ve Kazaklar, daha sonra Kür Han, Cengiz Han ve sonuncu olmak üzere Timurlenk Turan mefkuresini gerçekleştirmediler mi?
Sayfa 135 - Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı Klâsikleri 7 1. Basım Temmuz 2022Kitabı okudu
OZAN
Ey Türk için deli, dîvâne Ozan!
Ver haydi sazına zorlu bir düzen!..
Aşk ile, şevk ile dönsün meydanda:
Kanları kaynayan yiğit kız, kızan!..
Hâine yakışan yurdu satmaktır,
Efeye yakışan kafa tutmaktır!..
OZAN
Ey Türk için deli, dîvâne Ozan!
Ver haydi sazına zorlu bir düzen!..
Aşk ile, şevk ile dönsün meydanda:
Kanları kaynayan yiğit kız, kızan!..
Hâine yakışan yurdu satmaktır,
OZAN
Ey Türk için deli, dîvâne Ozan!
Ver haydi sazına zorlu bir düzen!..
Aşk ile, şevk ile dönsün meydanda:
Kanları kaynayan yiğit kız, kızan!..
Hâine yakışan yurdu satmaktır,
[...] ama ruhların büyük özlemle aradığı ❝Kızıl Elma,❞ gerçeklik alanında değil hayâl alanındadır. [...] Gerçekten de, Tûran ülküsü geçmişte bir hayâl değil, bir gerçekti.
Sayfa 56 - Bordo Siyah Yayınları – 1. Baskı ~ 2003, İSTANBULKitabı okudu
Bugün Türkler arasındaki mayalanmanın Kızıl Elma, Turancılık, Uluğ Türkistan veya Türkeli adlarıyla adlandırıldığını görüyoruz. Bunun manası "büyüyüp birleşmek" veya "birleşip büyük olmak istiyorum" demektir.
Ancak kabiliyetli ve enerjik olanlar büyüklük ülküsü ardından koşar. Çünkü büyüklük ülküsü, büyük fedakârlıklar ülküsü demektir. Bundan dolayıdır ki, korkaklarla aşağılıklar büyüklükten korkar, daima küçük kalmak ister.
Türkler, kendi ülkülerine niçin "Kızılelma" demiştir, bunun sebebini bilmiyoruz... Kızılelma adı, ülkünün, aydınlardan önce halk arasında doğduğunu gösterse gerekir....
Kızılelma ülküsü, Osmanlıların parlak çağlarında iyice belirip şekillenmiş ve konak konak, Türk büyüklüğünün, yükseklik fikrinin, ilâhî bir gayenin timsâli hâline gelmiştir...
Milletlere millî inanç ve güç veren ülkünün ne büyük bir kuvvet olduğunu anlamak için bugünkü olaylara bakmak yeter...
Yahudiler de, ülkü sahibi olmanın ikinci bir ibret verici örneğidir. Korkaklığı atasözü hâline gelen bu millet, bugün, bir millî ülkünün ardında, herhangi bir millet kadar cesaretle çarpışıyor.
Kızılelma ülküsüne "tehlikeli maceracılık" diyenler, bugünkü Araplar ile Yahudilere bakıp düşünmelidirler. Hele Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yalnız kitaplarda kalmış olan İbranî dilini diriltip bir konuşma dili hâline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünyaya örnek olmuşlardır.