Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Savaş Bitti
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya yetiyorsa
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak.
_Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_
_Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar.
_Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek?
_İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
ilk aşkım
Merhaba Sevgili Okur,
Sizlere biraz kendi hikayemden bahsetmek istiyorum. Sanal olan dünyalara bir parça realizm çokça duygu katmak istedim.
Size beni ben yapan beni şair yapan nedeni anlatmak istiyorum.
Ben ufak tefek, konuşkan, zeki, çok yaramaz ve duygusal bir çocuktum.
İlk şiirimi babama yazdım ve bu şiir sayesinde pek çok kitleye sesimi duyurdum. Şehrimi henüz on beş yaşında iken temsil etme hakkı kazandım.
Şimdi size o koca yürekli adamdan bahsetmek istiyorum.
Benim babam gece çalışan bir adamdı. Araçların tamir işi ile ilgilenirdi. İşi dolayısıyla benzin kokardı teni.
Biz kız çocuğu için babalar gününde yanında annesinin olması ne demek biliyor musunuz? Evet benim için şiire başlamak demekti.
Hiç unutmam gece ben uyurken babam sadece beni öpmek için işten gelir ve beni öper giderdi. Benzin kokulu emek dolu elleriyle okşardı saçlarıma.
Rüya sanırdım gerçekliğinden emin olarak. Sonra okula başladım. Sabah babam işten gelirdi ben okula giderdim. Anlayacağınız o uyurdu ben okulda olurdum ve ben gelirdim o giderdi.
Her ne olursa olsun babam hiç ihmal etmedi beni. Sevgisini hep hissettim yokken bile vardı.
Bu yüzden ben hep çok güçlü bir çocuk olmak zorunda kaldım.
Hayat bazen bize sormadan kalıplar biçer üstümüze. Bana biçilen kaftandan asla şikayetçi değilim. ALLAH babamdan Razı olsun.
Onun kızı her zaman çok güçlü.
Aklıma gelmişken şunu da söylemek istiyorum, her ne olursa olsun size kızsalar da sizi üzseler de aile bizim en değerli parçamızdır. Bazen ailemiz bizi olacaklardan görünmeyen tehlikelerden sakınmak ister. Gençliğin verdiği o delikan ile gözümüze perde iner kulağımız duymaz olur. Bu yüzden ne olur ailemize asabi ve yıkıcı davranmayalım.
Koca yürekli Sabin kızları
“Roma’ya gelip yerleşen ve ekserisi bekâr olan yeni vatandaşların aile kurabilmeleri için, Romulus kestirme bir çare düşünerek, en yakın komşu kavim olan Sabinler nezdinde toptan kız kaçırma olayı tertip eder. Bunun üzerine Sabin babalar ve ağabeyler Romalılara savaş açarlar. Ancak Romalı kocalarını beğenmiş olan Sabin kızların araya girmesi üzerine savaş durdurulur ve anlaşma yapılır, hatta bir nevi siyasî birleşme olur.”
BZ YayınKitabı okudu
Savaş Bitti
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya
Geçen yüzyılın sonlarında, büyük Devletimizin altın topraklarını bölüşmek için, Batılıların bir araya getirdikleri birçok şart, tarihî - kültürel birikme ve sürtüşmelerle iyice yıpratmaktadır iç yapımızı. Tanzimat, kısa zamanda, dış etki ve eritilmemiş iç yabancı unsurların çalışmaları ve düşünce kurumlarımızın zayıflığıyla, ufak bir kaydırış ve
