Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
127 syf.
10/10 puan verdi
Gulyabani
Kitap, şimdilerde 60 yaşını geçmiş Muhsine Hanım’ın henüz genç bir kızken hizmetçi olarak gönderildiği Yediçobanlar Çiftliği’nde başına gelen tuhaf olayı anlatması ile başlar. İstanbul’a uzak, kuş uçmaz kervan geçmez yerde olan bu çiftlik hakkında bazı söylentiler ta İstanbul’a kadar ulaşır. Çiftliğin hanım ağası, çiftliğin eski sahipleri olan cin
Gulyabani
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 201010,6bin okunma
200 syf.
5/10 puan verdi
“Bir Simyacı Denemesi”
Paolo Coelho, eskiden pek değerli bulduğum yazardı. “Veronika Ölmek İstiyor” ve özellikle “Simyacı” ile kendisine hayran kalmıştım. Gerçekten insanlara bir şeyler öğretmen isteyen, “hayatın anlamını” deşmeye çalışan, üstüne düşünülesi kitaplardı. Nitekim bu niteliğin karşılığı da okurlarda karşılığını yeterince buldu bence. Yıllar sonra ilk kez bir Coelho kitabını elime aldım ve başlar başlamaz, popüler kültürün spiritüel ihtiyaçlarını karşılamak için yazıldığını hemen anladım, neden mi? Çünkü buram buram reklam ve satılma ihtiyacı kokuyor da ondan. Hem kitap didaktik bir tarzda yazılmış ve içindeki öğütlerin çoğu başka yazarlardan ve kitaplardan okuduğum nasihatlar idi açıkçası. Özellikle yeni bir “Simyacı” denemesi yapmak istediğini, köklerine dönmek ihtiyacını ziyadesiyle hissettiğim bir eser oldu. Ammavelakin, gelin görün ki, tam bir hüsran idi. Metinde gerçekten beni etkileyen tek yaşantı, sanırım “Buda’ya gelip, “Tanrı var mıdır?” sorusuna üç farklı şekilde cevap veren Buda hikayesi oldu. Okuyacaklara keyifli okumalar, benim fikrim bu şekilde.
Mektub
MektubPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023674 okunma
Reklam
424 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Bir sis gelir ve kendini 2001 yılından 1921 yılına geçiş yapmış bulursun.. Uzun zamandır okuduğum en iyi kitap diyebilirim. -Kısa süreli iş hayatım yüzünden bir solukta okuyamasam bile- kesinlikle bir solukta okunabilecek bir kitap. Büyükbabası ile büyümüş olan Anne, büyükbabasının ölümünden sonra vasiyet olarak aldığı külleri İrlanda da bir nehre dökmek için yola koyulur. Tabii tek amacı külleri nehre dökmek değil, aynı zamanda köklerini de öğrenmektir. Anne nehre gittiğinde külleri dökerken bir anda etrafını sis sarar ve hiçbir şey göremez olur. Sakin kalmaya çalışan Anne vurulur ve onu kurtarmaya gelen kişi, 1921 yılından Thomas'tır. Kendini 1921 yılında bulan Anne, büyükbabasının annesine çok ama çok benzediğini için Thomas ilk olarak o sanar ve doğal olarak "Sen nasıl geldin, nereden geldin?" tarzında tepki verir ve hikaye burada başlar. İlk yüz sayfa çok sıkıcı gelebilir, haklısınız ama kitabın devamını getirmeyi ihmal etmeyin. Zaman yolculuğu ve aşk... harika bir birleşim olmuş. Dili oldukça sade ve böylelikle kendini okutan gayet rahat bir kitap. Kitabın içerisinde bulunan mektuplar ilk başta mantıklı gelmeyecek ama sakin olun devam ettikçe neyin ne olduğunu anlayacaksınız. Kitabın önemli olan noktası, son sayfasına kadar okumak. kitabı daha az önce bitirmiş biri olarak söylüyorum ki kesinlikle okuyun. Son elli sayfa da biraz hüngür hüngür ağlayabilirsiniz. Sonunu yazmamak için zor tutuyorum kendimi. Muhakkak okuyun....
Sadece Rüzgar Bilir
Sadece Rüzgar BilirAmy Harmon · Yabancı Yayınlar · 2021898 okunma
55 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
El Mustafa isimli ermiş, Orphalese kentinden doğup büyüdüğü adaya geri dönmek üzere gemisini beklerken Orphalese halkı onunla vedalaşmak ister. Halkın teklifini geri çeviremeyen ermiş, onlarla vedalaşmaya gittiği sırada halk El Mustafa'dan öğütler ister. Verdiği birbirinden farklı konulardaki öğütler ile çoğu şeye bakış açımızı değiştireceğini düşündüğüm bir eser. Hoşuma giden bazı alıntıları hemen ekliyorum: Suç ve Cezaya Dair "Eğer aranızda doğruluk adına cezalandıracak ve kötü ağaca baltayı vuracak olan varsa,köklerine baksın ağacın. Gerçekte iyi ile kötünün,meyve veren ile vermeyenin köklerini sarmaş dolaş görecektir toprağın sessiz bağrında." Zamana Dair "Bilir ki,dün,bugünün anısından ve yarın,bugünün düşünden başka bir şey değildir." Güzelliğe Dair "Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge,kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik."
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
İyileştirici dinlendirici etkili bir kitap
"...Gitmek istemezsen bir şiir miktarı otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak..." Sayın yazarımızı Tarık Tufan'ı biraz daha yakından tanımak adına bugün Serdar Tuncer ile olan programına biraz baktım Anna şiiri okundu dinlerken en çok burası dokundu. Konya'ya gelmesi vesilesi ile de yüz yüze tanışma fırsatı yakaladım tabiki binlerce kişi vardı saatlerce imza attı ve hal hatır sormayı da ihmal etmedi. O güne geri dönmek gibi bir şansım olsaydı sorusu olan var mı sorusuna "Neden Anna?" derdim belki de cevaplanmış bir soru ama merak ettim evet ede ede bunu... -Gel gelelim bir yazar, bir şair nasıl tanınır girizgahı böyle yazsam da böyle değil. Onun eserlerini çokça okumak listede başı çeker. -Ne zaman bu kitabı elime alsam okusam sanki yaralara iyi gelen merhem etkisi yapar ruhumda, iyileştiren cinsten. -Tanıştığıma memnun oldum daha iyi yapacak bir şeyim olmadığımda programlarınıza bakacağım. -Yazdığınız için teşekkür ediyor okumaya devam edeceğimin teminatı veriyorum çünkü sözüm senettir
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20198bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gastronomi yolculuğu
Vedat Milor
Vedat Milor
, bana göre hayata bakışı ve bunu ifade ediş şekli ile fenomen bir isim. Bu kitap, Milör’ün kısaca aile köklerini, gastronomi yolculuğunu ve nihayet bu yolculuktan çıkarımlarını söyleşi ve köşe yazılarından oluşan güzel bir derlemeyle okuyucuya aktarıyor. Kitabın ana fikri: referans noktası. Milör’ün kendi referans noktalarını oluştururken farklı ülkelerden, farklı ekollerinden beslenmesi, böylece gastronomik tabulardan arınması; aksi halde içine düşülen durum için: “Bildiğimiz koku ve denediğimiz yemeklerin sınırlı olması. Dolayısıyla mukayese için gerekli olan referans noktalarının oluşmasının zorluğu.” İfadesini kullanıyor. Milör, sevdiği için değil de köşeyi dönmek için iş yapan lokantacıyı da, kaliteyi talep etmeyen sırf mekanda görünmek için orada olan müşteri kitlesini de ölçülü şekilde eleştirerek adeta “bir nalına bir mıhına” vuruyor: “Sabırsız müşteriyle işini yalapşap yapan lokantacı madalyonun iki yüzü gibi, birbirlerini tamamlıyorlar ama olan hem Türk mutfağına hem damak zevki olan müşteriye oluyor.” Elbette kör eleştiri değil yapıcı eleştirilerle türk mutfağı, yeni gastronomi trendleri, talepkâr müşteri olgularına da değiniyor köşe yazılarında. Bence çok güzel bir derleme.
Hesap Lütfen!
Hesap Lütfen!
, daha hayata dair bir söyleşi iken bu kitap daha gastronomi ağırlıklı olmuş. ilk kitap ile Milör’ün muhabbetinin Tadı Damağımızda kalmıştı.
Buyurun Ziyafete
Buyurun ZiyafeteVedat Milor · İletişim Yayıncılık · 202336 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Bir aşk hikayesini anlatan şiirlerden oluşuyor kitap. İlk görüşte aşk. Gözlerin ilk buluşmasıyla yüreğe düşen ateş. Beyaz güle benzetiyor sevdalı sevdiğini "Gözlerin değince gözlerime Bahar geliyor gönlüme" Diye başlıyor. Sürekli onu görmek arzusuyla ve her an onu düşünerek geçiyor günler ve geceler. "Günler, sensiz yaralar
Ukdem
Ukdemİsmail Ceylan · Elpis Yayınları · 05 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nereye Gidebilirim Şimdi Ben?
Tarih kitaplarında 1. Dünya Savaşı’nın siyasi etkileri arasında çok uluslu devletlerin parçalanmasını hepimiz okuduk. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Çarlık Rusya bu savaş sonunda parçalanmış ve yıkılmıştır. Bu kitabın adına bakacak olursak aslında bir dönemin kapanmakta olduğunu anlayabiliriz. Bu dönem
İmparator Mezarlığı
İmparator MezarlığıJoseph Roth · Olvido · 201740 okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Anne Gallagher, büyükbabasından yıllarca İrlanda'yı dinledi ama asla gidemedi. Büyükbabası İrlanda'nın onun için tehlikeli olduğundan bahsedip gitmesine izin vermedi. Köklerini merak eden Anne, büyükbabasının vefatının ardından tıpkı büyükbabasının vasiyet ettiği gibi küllerini İrlanda'da ki bir göle dökmek için ve köklerini araştırmak için yola koyuldu. Bu büyülü yerde araştıracak, gezecek çok yer vardı ama külleri nehre dökerken bir sis etrafını sardı ve kayığı kayboldu. Neler olduğunu idrak ettiğinde ise dehşet onu ele geçirdi çünkü artık 2001 yılında değil 1922 yılındaydı... Zamanda yolculuk teması herkesin bayılarak okuduğu bir temadır diye düşünüyorum. Nitekim bende bu kitabı bayıla bayıla okudum. Uzun zamandır kitaplığımdaydı ama ancak okudum. Keşke bu kadar beklemeseydim. Kitaptaki her bir karakteri çok sevdim. Hepsi olması gerektiği gibiydi. Kitabın dili güzel ve dengeliydi. Kitap her şeyi ile gayet güzel ve başarılıydı. Sadece bazı boşluklar vardı. Mesela Thomas'ın Eoin'a her şeyi nasıl açıkladığını okumak isterdim. Bence önemli bir ayrıntıydı. Kitabın sonu biraz aceleye gelmiş gibi hissettirdi bu boşluk bana. Yazar bir an önce bitirmek için uzatmadan hemen bir son yazmış gibiydi. Bunun dışında kitapta eleştirilecek hiçbir şey yok. Severek okursunuz
Sadece Rüzgar Bilir
Sadece Rüzgar BilirAmy Harmon · Yabancı Yayınlar · 2021898 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Fernando Pessoa’nın kendisinden ‘ruh ikizim’ diye bahsettiği, Portekiz edebiyatının özgün isimlerinden Florbela Espanca daha çok feminist şiirleriyle tanınır. Henüz sekiz yaşındayken yazdığı ‘Yaşam ve Ölüm’ Espanca’nın bilinen ilk şiiridir. Everest Açıkhava dizisinin 30. kitabında ise üç öyküsü yer alıyor. Yetenekli bir şair olduğunu (henüz şiirlerini okumasam da) öykülerinde göze çarpan lirik yansımalardan anlayabiliyorum. Genelde öykü okurken cümleleri yüksek sesli okuma isteğine kapılmam ama bunlar çok farklı, kendimi loş bir ortamda dinleyiciler önünde metni okurken hayal ediyorum. Varoluş sancıları çeken bir yazarın hayata, kadın erkek ilişkilerine, ölüme, kısaca insana dair konulara ilişkin tutkulu satırları bunlar. “Ölüler bilir. Ben biliyorum. Ölüler binlerce parmaklarının ucuyla gözlerime dokundular, onları içime gömdüler ve bakmamı istediler… gördüm. Asırdan asıra, görebilen diriler çıkıyor. İnsanlar bunlara aziz, peygamber, sanatçı, öncü diyor. İnsanlar mürekkep lekeleri ve çizgilerin sonsuzluğuyla hikâyelerini yazıyor… ve anlatıyor, yorumluyor, açıklıyorlar! Ah, çok yazık, bırak da güleyim! Jeanne d’Arc… Pascal… Savonarola… Jan Hus… Vinci… Ah Tanrım! Yaşıyorsun ama hayatı bilmiyorsun. Onlar biliyorlardı, gözleri kapalı olsa bile, hayatın içinde. Diğer ölüler de biliyor. Bak”, deyip birden bir demet leylak kopardı ve koklamam için uzattı, “koku! Hayat bu leylak demetidir… Başka bir şey değil… Gerisi sadece kokudur…” Portekizce aslından çeviren : İlknur Akman Erk Bu minicik kitaptan bu kadar zevk alacağımı hiç düşünmemiştim. Mutlaka okuyun…
Ölüler Geri Dönmez
Ölüler Geri DönmezFlorbela Espanca · Everest Yayınları · 202327 okunma
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
Bir yanım küçük bir kız çocuğuyken bir yanım koca bir kadındı şimdi. İçimde dinmek bilmeyen o fırtınalar durulmuştu. Kadındım ben. İçimde herkese yetecek kadar sevgi vardı. Onun tüm yaralarını sarabilecek güçteydim. Küçük bir gözyaşına teslim olabilecek kadar da acizdim aslında. Kırılgandım, binbir parçaya bölünebilirdim ama tekrar ayağa kalkabilirdim. Çocuktum ben üstelik. Hatalarımla büyüyüp, olgunlaştım. Öncem yoktu, önceliklerim vardı. Başlı başına bir dünyaydım ben artık. “Aşiyan; yuva, kuş yuvası, ev demekmiş,” dediğinde sustum. O konuşsun, o anlatsın istedim. Konuşurken öyle güzeldi ki. “O kelimeyi ilk gördüğümde sen geldin benim aklıma. Her şey kadere bağlı. Kuşlar uçar ama hepsinin bir yuvası vardır. Ama yerde, ama gökte, mutlaka vardır. O yuva aşiyandır,” dedi. Vücudum yandı, kalbim alev aldı. “Senin içinde olduğun her yer bana ev olur, yuva olur, sıcaklık olur, sevda olur. Benim hikâyemin Aşiyan’ı sevgilim…” Gözlerini kapadı, elimin üzerinde iç çekti ve gözlerime bakarak, “Sensin,” dedi.
Aşiyan 3 - Yegane
Aşiyan 3 - YeganeHümeyra · Dokuz Yayınları · 2022518 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
Umut Kırıldı rüzgarında sert poyrazın Üzerinde kurudu çiçekler Köklerini şöyle bir sertçe salladı, yokladı Şalını toplar gibi sonra dallarını topladı Bir iki serçe geldi ziyaretine Üç beş de şarkı söylediler hediye
Siyahın Kırmızıya Zaferi
Siyahın Kırmızıya ZaferiBerrak Dönmez · Orbis · 09 okunma
396 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Annesiz ve babasız kalmış iki kardeş yaşadıkları anlaşmazlık sonucu birbirlerinden ayrılır. Hayata karşı tek başlarına mücadele etmeye başlarlar. Hem Macon hem de Pilatus farklı yollar seçer kendilerine. Sonunda kader onları aynı topraklarda yine karşılaştırır. Bu kez ikisinin de çocukları ve aileleri vardır. Kendilerinden önceki kuşağın çocuklarını nasıl etkilediğini ve aslında hiçbir şeyin değişmediğini, hayattan kesitlerle, efsanelerle gözler önüne seriyor yazar. Ve insanlara bir soru yöneltiyor: “Canımı kurtaracak mısın? Yoksa alacak mısın?” Kitapta her karakterin kendine ait geçmişten getirdiği ya da bugün oluşturduğu sırları var. Bu sırların açığa çıkması ve bağlantılarını okumak kitabın merak duygusunu diri tutuyor. Bu nedenle tempo hiç düşmüyor. Çok eskiden beri var olan siyah-beyaz çatışması, Afro-Amerikan kimliği keşif, köklerine dönmek ve geçmişle hesaplaşma gibi konuları büyülü gerçekçilik ile harmanlamış. Ortaya konu olarak çok bilindik bir hikaye çıkmış fakat farklı bir anlatım ile. Kitabın herkese hitap etmeyeceği kesin ama ben çok sevdim. Umarım siz de seversiniz Dipnot: Kitabın adı da dahil olmak üzere kitapta geçen bütün isimler şaşırtıcı bir hikayeye dayanıyor
Süleyman'ın Şarkısı
Süleyman'ın ŞarkısıToni Morrison · Sel Yayıncılık · 2018186 okunma
140 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
“Cebimdeki Taşlar” büyük ve yabancı bir şehirde yabancı olmanın ne demek olduğu üzerine yazılmış bir kitap. Kendini arayış ve kimlik krizi hikâyenin merkezinde yer alıyor. Olaylar birinci tekil kişi tarafından roman havasından ziyade bir günlük tarzında, zaman ve mekândan bağımsız olarak anlatılıyor. Bir kadının kendi iç dünyasını, hayatını,
Cebimdeki Taşlar
Cebimdeki TaşlarKaouther Adimi · Delidolu Yayınevi · 202051 okunma
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.