Missouri Zırhlısı ve ABD'nin Türkiye'ye girişi
5 Nisan 1946' da İstanbul'a varan ABD savaş gemisi Missouri Zırhlısı'nın bu ziyaretinin resmi nedeni 1 1 Kasım 1944'te ölen Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını Türkiye'ye getirmekti Ancak esas amaç Soğuk Savaş'a girilirken Sovyetler'e "Türkiye'nin yanındayız" mesajı
"Çenemi kapatana kadar beş dakika boyunca dua ediyorum. Kulağa belki delice geliyor, ama bir haftadan beri ilk defa içki içmeyi hiç istemiyorum."
Hala ulu bir gücün varlığı hakkında şüpheleri devam ediyordu ve İsimsiz Alkolikler grubunun üyeleri ona "teslim olması"nı söylediklerinde, itiraz etmişti:
"Peki ya Tanrı'ya inanmıyorsam ne olacak? Sanki beni İsa'nın önüne oturtmuş, ona âşık olmamı söylemişlerdi. Duygularınızı iradeniz belirleyemez."
Din o kadar mantıksızdı ki; yine de Morgan kütüphanesinde New York edebiyatçıları için verilen bir kokteyl partide kendini çaresizce içki içmeyi arzularken bulduğunda, bayanlar tuvaletine gidip, küçük bir kabine girdi ve dua etmek için mantıksızca dizlerinin üzerine çöktü: "Lütfen beni içkiden uzak tut! Biliyorum, bunu içtenlikle istemiyorum; ancak gerçekten ihtiyacım var. Lütfen! Lütfen! Lütfen!" Clapton'da olduğu gibi kendisinde de işe yaramıştı. "Kafamın içindeki ilk konuşmalar sanki bir büyücü tarafından yok edilmiş gibi dağılmışlardı."
Bu sihirbazlık yaklaşımının bizi de içine alan agnostikler tarafından anlaşılması özellikle zor olabilmektedir. (Bizler ne evde ne de kilisede diz çöküp ulu bir güce dua etmeye fazla zaman harcamayan kusurlu Hristiyanlarız.)
İnsanların üstüne dünyanın bütün yıldırımlarını yağdırsam da sevilmek özlenmek istiyorum bütün gürültümün çocukça olduğunu aslında sevgiden ilgiden geldiğini anlamalarını öyle sanmalarını istiyorum peki diyorlar neden yapalım bütün bunları neden öyle sanalım kimsin sen diyorlar reisicumhurbaşkanı mısın sen evet reisicumhurbaşkanıyım evet aslında bütün temel atma törenlerine bütün açılışlara resmî geçitlere şenliklere resmî kabullere ziyafetlere balolara düğünlere kokteyl partilere anma törenlerine beni çağırtmalısınız kaç para eder sizin reisicumhurbaşkanlarınız benim yanımda hangisi benim kadar yürekten katılır sevincinize heyecanınıza.
Sayfa 529Kitabı okudu
Böyle erkegi kaciran kadın tabiki üzülür
Karume’un beni aldatmasından duyduğum öfkeyi bastırmaya çalışırken, onu hâlâ sevip sevmediğimi düşündüm. Yaptığı yemekleri, evde çocuklarla ilgilenen yetişkin bir erkeğin olmasını ve beraber geçirdiğimiz romantik kokteyl saatlerimizi seviyordum. Karume’a gelince, hafta sonları çocuklarla tenis oynardı, hafta içi beraber bilgisayar oyunu oynarlardı ve çoğu zaman ödevlerine yardım ederdi.
Daniel’la olduğu gibi parasız olmasının uzun vadede sorun çıkarabileceğini biliyordum ama sonuçta Karume’un, Daniel’dan üstün tarafları vardı. En azından akşamları televizyon karşısında uyuyakalmıyordu. En önemlisi, uyuşturucu sorunu yoktu. Ve istese bütün İngiltere adına seks yapabilirdi.
Sayfa 150Kitabı okudu
her gün bar bankosunun arkasına bizzat geçerek kokteyl ve yemekler yapıyordum; diğer yandan da, barı geceyansı kapatıp eve döndükten sonra, mutfak masasının başında uykum gelene kadar yazıyordum. Bu rutindeki yaşantımı üç yıl sürdürdüm.
Lasch'in anılmaya değer bir şekilde "psikolojik insanlar" olarak adlandırdığı "yeni narsistler" dünyanın halini yalnızca kişisel sorunlar prizmasından algılar, irdeler ve değer biçer ve bu kişilere "suçluluk duygusundan ziyade endişe musallat olur". Onlar "ruhsal" deneyimlerini tescillerken "gerçekliğin temsili bir örneğe ilişkin nesnel bir açıklama sunmaya çalışmak yerine başkalarının dikkatini, beğenisini ya da ilgisini kendilerinde toplamak için onları aldatmayı" ve böylece kararsız benlik duygularını desteklemeyi amaçlarlar. Kişisel yaşam, piyasanın kendisi kadar savaş ve stres dolu olur. Kokteyl, "toplumsallığı toplumsal mücadele indirger."
Sayfa 61Kitabı okudu
