"Oğlumu -dedi-
Çok özlüyorum."
Sayfa 15 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kızımın okurken altını çizdiği alıntı)
Anne babalarına isyan eden çocukların, baba evini şımarıklık yüzünden bırakanların vay haline! Onların başına iyi şeyler gelmez, yaptıklarından er yada geç büyük pişmanlık duyarlar.
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası/Kültür YayınlarıKitabı okuyacak
Oğluma...
Bir can var, candan öte parça olan, yüzündeki hüzün gecelerimi dolduran, gündüz gözlerimin aradığı, hiç değmesin yüreğine acı dediğim, hiç kıyamadığım, doğruyu öğreteyim derken bazen yanlış yaptığım, dualarımın içinden hiç gitmeyen, tebessümüne kurban olduğum, suratı aklıma geldiğinde tebessüm ettiğim, candanötem, birtanem...
*Me'yûs*
Sakin konuşamıyordum. Haksızlığa uğradığımda sesimi asla kısamıyorum. Böyle olunca da haklı bile olsam haksız gibi görünüyorum.
Sayfa 119 - Taze KitapKitabı okudu
KIZIMA...
Ve sabahlar diyorum
Sanki sana yaslanmış
Günü aydın eden bir yanı var sana bakmanın
Dünya her dönüşünde yüzünü güneşe
Yüzüne uğruyor aklım
Yine uyandım
Hiç işim gücüm yokmuş gibi
Uzun uzun sana baktım
Sonra çay diyorum
Sabahı sabah yapar ha!
Demini gözlerinden almış…
Sayfa 88 - İçimin gülen yüzü, Ciğerimin köşesi, Canım kızıma, Asya’ ma…Kitabı okudu
Kolay değildi. Dört oğul, dört can, dört yürek demekti..
Gerande ve Aubert bu ziyaretler sırasında sık sık ihtiyar saatçiye eşlik ediyorlardı. Onların kendisiyle gelmek için can attığını görmek Zacharius Usta'nın hoşuna gidiyor olmalıydı; üstelik, varoluşunun bu sevgili insanların varoluşuyla devam edeceğini düşünse, çocuklarda daima babanın canından bir parçanın kaldığını idrak etse, yaklaşan sonu kafasını bu kadar meşgul etmezdi elbette.
Ama belki de hiç bir anne baba evladını gerçekten göremez. Baktığımızda sadece kendi hatalarımızın bir yansımasını görüyoruz.
Sayfa 318Kitabı okudu
