Eylül... Henüz renk ve kokusu bitmemiş, fakat baharın renklerinin bolluğu o kadar hissedilmeyecek bir şekilde çekilmiş, o kadar tekrar dönmernek ümitsizliğiyle, döner gibi görünse bile hemen yine solup kararan hırçın, boş arzularla o kadar acı acı çekilmiş ki bir gün işte tabiatın ruhu birden uyanıp görüyor; yapraklarının nasıl sararmış,
“Nur mekteb-i irfanının talebeleri, kalbler üzerinde işler, emniyet ve asayişin bekçisini kafalara, kalblere yerleştirir. Bizim iman derslerimiz anarşiye karşıdır, bozgunculuğa karşıdır, farmasonlara ve komünistlere karşıdır..”
Sevdiğim, hoşlandığım, arzuladığım, güzel bulduğum, eşsiz şekilde güzel bulduğum tek kadın sensin. Hep senin yanında olmak, sonunda da senin yanında ölmek istiyorum.
Yaz geçiyor sen gelmiyorsun. Belki bir gün geleceksin ama o kadar geçmiş olacaksın ki seni gördüm mü görmedim mi doğru dürüst anlayamadan kalkıp geri gideceksin