Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanlar ve Düşünceleri

İnsan çıkarlarının hepsi tek tek sayılabilir mi?
Sabit fikirli, kafasını tek bir düşünceye takmış her türlü insan, yaşamın boyunca beni çekmiştir, çünkü bir insan kendini ne kadar sınırlarsa, öte yandan sonsuza o kadar yakın olur...
Sayfa 20 - Can Yayınları
Reklam
Anlam kadar insanın hayatını zehir eden bir kavram yoktur. İnsan akıllı bir görünüşle, en saçma sözleri bırakabilir çevresindeki insanların yarattığı boşluğa.
İçimde kendi modelimi aradım. Bu modeli taklit etme konusunda ise kendimi, aldırmazlık diyalektiğinin ellerine bıraktım. Kendini başaramamak o kadar daha hoş ki!
o zaman küçük bir müzik molası
Müziğin iyi yanlarından biri, insanın duygularını yansıtmasıdır, derler. Sevinen adam içinde sevinç; üzgün kimse hüzün bulurmuş.
“Bir acayip huylu bir oğlan. Eşkıyaya hiç benzemiyor. Cin gibi, peri gibi, melek gibi bir insan. Evliya olacağına eşkıya olmuş.”
Sayfa 197 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Olduğun Yerden Başla
MODERN DÜŞÜNCENİN giderilmez yanlışı hiç yanlış yapmamak isteğiyle kendine bir kalkış noktası, bir sıfır noktası aramasındadır. Oysa insana ilişkin hiç bir mesele başlangıcından itibaren ele alınamaz. Çünkü insan kendi eseri olmayan bir mekâna, seçimine katılmadığı bir zamanda konulmuştur. Bununla birlikte insan bulunduğu yerin ve çağın yükünü kaldıracak çapta yaratılmıştır. Yoksa hayatını idame ettirmesi imkânsız olurdu. Yani insan hangi zorluklar karşısındaysa, onları alt edebilecek kolaylıkları da elinin altında tutar. Bu anlamda insana dünya musahhar kılınmıştır. Ne var ki, olduğu yerden başlamayı akledemediği zaman insan zorunlu olarak zihninde keyfince türettiği geçmiş veya gelecek bir altın çağa kaçmak, sığınmak gereği duyar. Bunu yapar yapmaz da kendi çağının ve kendi yerinin ona bahşettiği imkânları, savaş araçlarını kullanamaz duruma düşer. Giderek, kendi özelliklerini çağıyla ve yeriyle uyumsuz hale sokar. Bu uyumsuzluğun sonucu yalnızca çağından kaçan, yerini inkâr eden insanın nereden geleceğini bilmediği darbelere karşı savunmasız kalışı değil, aynı zamanda dostunu tanıyamayıp, düşmanını ayırt edememesi demektir. Dolayısıyla sürekli olarak hayaletlerle dövüşmek, hayaletler tarafından taciz edilmek gibi bir duruma düşecektir. Kendi çağının ve yaratıldığı yerin verilmiş olduğunu bilmekle insan hem hayaletlerle kuşatılmaktan kurtulur, hem de varlığı hakkındaki vehimlerden. Sahteliğinden sıyrılır ve sahiciliğine sahip çıkar.
" Eğer sizin karşınızda uğraşmak zorunda kaldığınız aşağı tabakadan hayvanlarınız varsa, bizim de aşağı sınıflarımız var! "
“Umudunu yitirmişlerin çırpınışındaydı.”
Sayfa 125 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Ne bilirdim, bir kuş gelmiş, bir çalıya sığınmış.”
Sayfa 178 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.