İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Eşyayı kaldırınca kımıldamadan durduklarını görürsünüz. Söylediklerim bir defterin yaprakları arasına kıvrılmıştır. Sayfaları açtıkça onları göreceğimi sanıyorum ama anlıyorum ki asıl söylediğim şeylerdir altına gizlendiğim. Fark edilmesinden korktuklarımı kapadığım eşyalar oluyor anlattıklarım.
Bende kaybolma isteği vardır. Küçükken (...) başımı alır alır giderdim. Yine de fazla uzaklaşmazdım tabii. Kaybolayım, sonsuzluğu hissedeyim diye.
...
Ama asıl istediğim aranmak, bulunmak, neden böyle bir şey yaptığımın sorulmasıydı.
Karmaşık bir labirentin ortasına veya girift bir muammanım belirsizliğine düşmüş insanların çıkış yolunu er ya da geç bulabileceğini söyleyen, yalnızca iyilik ve merhamet yüklü masallardır.