1. Dünya savaşında İsviçre’de sığınmacı olan Ferdinand’ın askerliğe uygun olup olmadığının kontrolü için konsolosluktan gelen yazı ile düştüğü ikilimi anlatıyor kitap. Ferdinand bu daktilo ile yazılmış emreden soğuk yazıyı alır almaz başlar imtihanı. Milyonlarca insanı içine çeken ve ölümüne sebep olan savaşa katılacak mıdır yoksa inandığı değerlerlerin ve karısına olan aşkının arkasında durup katılmayacak mıdır savaşa?
Kitapta her ne kadar aşkı ile ülkesi arasında sıkışıp kalan Ferdinand olduğunu düşünsemde, kitabın diyaloglarından ve akışından aslında karısı Paulanın, bir iç ses ve Ferdinandın inancının sesi olduğunu anlayabiliriz. Ferdinand, kendisini savaşa çağıran güce karşı koyamamaktadır ve Paula her fırsatta Ferdinandın savaşa katılamayacağını ve kendisinin buna engel olacağını nedenleri ile anlatmaktadır.
Stefan Zweig savaş karşıtı ve Hitlerin zulmünden dolayı ümitlerini yitirip intihar etmiş bir yazar. Bu kitapta savaş ile ilgili bütün düşüncelerini net ve yoğun bir şekilde anlatmış. Kendisi kısa olan bu kitap aslında yazarın bütün bir hayatının korkularının bütünü gibi.
Bir solukta okuyacağınız kendisi kısa ama duygusu yoğun bir kitap.
Savaş karşıtı bir başyapıt
İkinci dünya savaşının getirdiği yıkımların, ölümlerin, acıların sesini duyacak Beckmann içinde boğulduğu o karamsar ruh halinde tanrıyla nasıl konuştuğunu görecek ve savaşın yok ettiği şeyleri Wolfgang Borchert'in dilinden tekrar okuyacaksınız çünkü savaştan dönen çok az askerden biri olan Beckmann , savaşta ölenler kadar sağ kurtulanları da büyük acılar beklediğini görür.Geri dönüp de eskisi gibi bulamadığı bunca şeyin arasında bir kurtuluş gibi ölüme arzular..
Büyük yankı uyandıran Kapıların Dışında, yazarın tek oyunudur ve ölümünden bir gün sonra sahnelenmiştir. 
Wolfgang Borchert 
Kapıların Dışında
İncir Kuşları,
