Birçok kimse, yeryüzünde fesadı yaygınlaştıran, fert ve toplumların sapmasına sebep olan İblis; Allah'ın niçin yarattığını sorar? Şüphe götürmeyen bir esastır ki, her mahluğun yaratılışında yaratıcının bildiği hikmetler mevcuttur.
Bunlardan birisi, birbirine zıt ve karşıt olan şeylerin yaratılmasıyla ilâhî kudretin zuhur etmesidir. Her şerrin sebebi olan İblis, her hayrın kaynağı olan Cebrail (a.s.)'a karşılık olarak yaratılmıştır. Gece ile gündüz, aydınlık ile karanlık, hastalık ile şifa, güzel ile çirkin, su ile ateş, iyilik ile kötülük gibi bütün mahlukat böyledir. Bu hâl, Allah’n kudret ve yüceliğinin en önde gelen delillerinden birisidir.
İblis'in yaratılmasındaki diğer bir hikmet Müntakim (intikam alıcı), Şedîdu'l-İkâb (şiddetle cezalandıran), Se-riu'l-Hisab (hesabı çabuk gören) gibi Allah'ın kahrî isimlerinin tezahürüdür. Şüphesiz ki, bu isimlerin varlığında da bir gaye mevcuttur. Bütün mahlukat melek tabiatı üzere yaratılmış olsaydı, bu isimlerin eserleri zâhir olmazdı.
Buradaki bir başka hikmet de rahmet, hilim, af, mağiret ve günahların örtülmesine dair ilâhi isimlerin tezahürüdür. Zira, günahların müsebbibi olan İblis olmasaydı bu isimlerin eserleri de tezahür etmezdi.
Seytanın yaratılmasındaki bir diğer hikmet, bu sayede çeşitli ibadetlerin meydana gelmesidir. Eğer İblis yaratılmazsa ve insanların tümü Allaha itaat üzere olsaydı, Allah'ın en çok sevdiği ibadetlerden olan cihad, cihadın neticesi olarak ortaya çıkan Allah için dostluk, düşmanlık, sevgi, buğz, can ve malın fedâ edilmesi ve Allah'a davet gibi nice ibadetler söz konusu olmazdı.