Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Ahahahha Tr'de hiçbir şey değişmiyor
İki Rus yazarının komünist düzeni yeren yazılarından ötürü mahkûm edilmesi Batı dünyasının sağcısını, ortacısını, sosyalistini, hatta komünistini bile öfkelendirdi. Eski bir komünist olan ünlü İtalyan romancısı İgnazio Silone: "Duruşma, şereften yoksun ve gülünçtür," derken, Fransız Komünist Partisi üyesi ve Marksist edebiyatçılarımızın baş tacı Aragon da vicdanının sesini susturamadı. Kararın doğru olmadığını itiraf etmek zorunda kaldı. Yalnız sayın sosyalistlerimizin, o pek kahraman hürriyet âşıklarının hiç sesi çıkmadı. Yine üstte kalmanın yollarını aradılar ve kendilerine sorarsanız, buldular! Fikir özgürlüğünden yoksun bir ülkenin insanları imişiz. Diğer ülkelerin durumu bizi ilgilendirmezmiş. Önce kendi halimize bakmalı imişiz. İftira ettiğimi sanmayın, aynen böyle yazdılar. Okuyucularını aptal yerine koyarak, geçmişin hatırlanmayacağını sanarak... Önce kendi halimize bakmak... Yerinde bir söz. İyi ama, daha önceleri neredeydiniz? Aklınız yeni mi başınıza geldi? Kosigin Rusya'sında hürriyetlerin çiğnenmesi sizi ilgilendirmiyor da, Franco'nun İspanyası niçin ilgilendiriyor? Komünist İspanyol yazarları tevkif edildiği vakit neden feryat ediyordunuz? Lorca'ya hâlâ acıklı ağıtlar yazmanızın sebebi ne ola? Salazar'ın Portekiz'inden size ne? Mozambik'le niçin uğraşıyorsunuz?
Daktilo Kafası
Biliyorsunuz, bir şehri canlı tutan yolları, betonu değil; orada yaşayan insanlardır.
Sayfa 33 - Kafa YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Nitekim, Hruşçov-Mao çekişmesi, insanoğlundaki o ezeli iktidar hırsının işçi diktatörlüğü hayalinden daha cazip olduğunu belirtiyor. Yine bu çekişme; "Önce Ruslar, sonra dünya işçileri; önce Çin, sonra dünya işçileri; kısacası önce millet, sonra sınıf" gerçeğinin hâlâ yaşadığını ortaya koyar. Marsel Quessant ne güzel söylemiş, "Milliyetçilik o kadar dürüst, öyle tabiî bir duygunun karşılığıdır ki, onu inkâr edenler bile irsiyete boyun eğerler. Ve İtalyan Marksçıları Orta Çağların Venedik, Toskana, Liküri Cumhuriyetleri burjuvalarını andırdıkları halde; Bolşevikler Birinci Petro'nun, Birinci Pol'ün, Katerina'nın gidişlerini hatırlatan usûllere itibar ederler."
İnsanlar yolu şaşırdı ve bundan muzdaripler. Gücün öncelikle ve asıl olarak bizi içinde bulunduğumuz yanlış duruma iten hareketi kuvvetlendirmeye değil, onu durdurmaya yöneltilmesi gerektiği gün gibi ortada.
Kimse yönetime onu bırakmak için geçmez. İktidar araç değil, amaçtır. Kimse bir devrime bekçilik etmek için diktatörlük kurmaz; devrim diktatörlüğü kurmak için yapılır. Baskı kurmanın amacı baskı kurmaktır. İşkencenin amacı işkencedir. İktidarın amacı iktidardır.
Herkes AKP'nin ekonomiden kaybettiğini konuşuyor. Farkındayım halk olarak aptal değiliz ama akıllı da değiliz. Akp ekonomiyle değil, Gazze soykırımıyla gerçek yüzünü gösterdi. Yoksa halk oy vermeye devam ederdi ülke elden gitmesin diye(!) Ortada muhalefetin bir başarısı yok halkta aydınlanmadi. Aynı zihniyet aynı sistem süre gidecek.
Reklam
Milyarlarca kişi özgürlüklerin ihlal edildiği; insan haklarının çiğnendiği; tutuklama, işkence, yargısız infaz, yolsuzluk, iktisadi verimsizlik, fakirlik, cehalet, bulaşıcı hastalık ve toplumsal adaletsizliğin kol gezdiği otoriter rejimlerde yaşıyor.
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Kişisel olarak daha çok sol düşüncelere yatkındı, ama geniş düşünceliydi.
Sayfa 210
Təhsil, demoqrafiya və demokratiya sahələrində sabitləşmə məqamında dünya özü üçün kəşf edir ki, o artıq Amerikasız keçinə bilər, Amerika isə dünyanın qalan hissəsi olmadan keçinə bilmədiyini dərk edir.
Ah, kızma padişahım. Alınıp kırılma. Ver hesabını. Sonra gel geç karşıma
Cami üstüne cami... Saray üstüne saray... Asırlarca bu riyakârlık devam etmiş. Hâlâ da böyle gidiyor. Bir padişah için birçok saray ve birçok bahçe ve eğlence yeri. Sonra milyonlarca halk için bir şey düşünme.
Sayfa 265 - Panama Yayınları
Reklam
Egemen gücün en büyük silahı, milleti kendi köklerinden kuşkuya düşürmek! Kendi fikirleri dışında başka hiçbir fikre saygısı olmayanlar milleti Aydın-Yobaz diye kutuplaştırdı. Şimdi en aydın benim diye iki taraf da birbirine girdi! Alnı yere değene yobaz, fukaranın hakkını ver diyene vatan haini yaftası yapıştıran her siyasetçi bu ülkenin tam ortasına barut yerleştiriyor ve bunu da gayet bilinçli olarak yapıyor! Siyaseten farklı düşünmek faydalı olandır ama önemli olan siyasilerin maşası haline gelmemek. Her ideolojinin bir bezirganı var ve cehalete süt emziren körlüğün sağcısı solcusu yok!
Gelenek önemlidir; ne de olsa, ülkelerin tarihte hiçbir geçmişleri yokmuşçasına ve her eylem yolu önlerinde açıkmışçasına ilerlemeleri mümkün değildir. Önceki yörüngeden ancak sınırlı bir marj içerisinde sapabilirler. Büyük devlet adamları bu marjın dış sınırlarında hareket ederler. Bunda yetersiz kalırlarsa, toplum durgunluğa girer. O marjı aşarlarsa, gelecek kuşakları şekillendirme kapasitesini yitirirler.
...fikirler, ancak toplumun bireyleri arasında kayda değer bir yakınlık söylemi yaratırlarsa önem kazanabilirler ve bu fikirlerin ne kadar büyük bir hakimiyet kuracağı sorusu ortaya çıkar.
Şiddet birleşerek kırılabilir ve birlik olanların gücü artık tek bir bireyin şiddetinin aksine hukuku temsil eder. Böylece hukukun toplumun gücü olduğunu görüyoruz. Yine de şiddet ona karşı direnen her bireye yönelmeye hazırdır.
Tarihte gevşeklik veya kibir yüzünden mahvolmuş binlerce hırslı veya çekingen öndere rastlanır; ama sadece adaletli davrandığı için başı derde girmiş bir tane bile yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.