Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Geçmişin küllerini eşeleyerek bir şifâ kıvılcımı bulamazsam öleceğim. Çünkü bütün vârımı kaybettiğim hiçbir şey değil, sevdiğimi kaybettiğim ki ya yurt aşkı yâhut dedelerin, ninelerin rûhu bana imdat etmezse ben şifâ bulmam."
Ne zaman bir yerli bir beyaz adamla karşılaşsa, beyaz adam ona sormaya başlarmış: "Nasıl hissediyorsun?", "Nasıl geçiniyorsun?" ya da "Geldiğin yerde beyaz et nasıl?" Yerli, beyaz adamın en sevdiği konunun 'nasıl' olduğuna inanmaya başlamış. Nazik olduğundan, beyaz adamla karşılaştığı zaman, yalnızca nasıl demeyi, sonra da orospu çocuğunun istediği nasıl üzerinde konuşmasına izin vermeyi düşünmüş. Büyükbaba dedi ki nazik ve ilgili olmaya çalışan bir yerliye gülüyormuş insanlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Okurken Zonguldak’ta maden ocağının göçtüğünü öğrendim
Zonguldak’ta bir maden ocağında grizu patlaması sonucu göçük altında kalan 122 işçinin cenazesine ulaşılmıştı, kalan 150 işçinin hayatından umut kesilmişti.
Osmanlı devri mimarisi Erzurum’da Lala Paşa Camii ile yaşar.
Tam tersine şahit olmak istemiyor içimdeki Türklüğüm
Anadolu, Türkçenin ve Türklüğün yaygın olduğu bir bölge oldu ama bu elbette zaman aldı.
Yerebatan Sarnıcı
pyknkaya.blogspot.com/2023/04/yerebat... Muhakkak görmeniz gereken bir yer olması dışında, onun hakkında bilgi sahibi olmanız da gerekiyor. Ona dair detayı görmek için like tıklayıp yazımı okuyabilirsiniz. Tarihin gizemi sizi de içine çekecektir inanıyorum. 😉🥰❤
Reklam
"Kıskançlıklarından ötü­rü kadınları suçlayanlar kendilerinin sahip olduğundan daha fazla zekâya ve daha asil davranışlara sahip kadınları görüp kavrayabilen kötü kalpli erkeklerdir." -
Christine de Pizan
Christine de Pizan
Dost Kitabevi
Sahip olduğu mirası tutamayan ve tartamayan bir toplumun medeni kimliğini, medeni kişiliğini, medeni zenginliğini ispat edip ortaya koyması fevkalade zordur.
"Mimarlar, sanatçılar, ressamlar, filozoflar, şairler, retorikçiler yeteneklerini saraya kadar taşıyabilirlerdi: ancak iktidar yolu o kadar açık değildi onlara. III. yüzyılda, bazı hukuk tanımlamalarının gösterdiği gibi, toplumsal kurallar şehirli ve köylü ayrımı getiriyordu. Nüfusun yüzde 70-80’ini oluşturan köylü dünyasının kaba, barbar, cahil ve ne yapacağı kestirilemeyen insanlardan oluştuğu düşünülüyordu."
Sayfa 77 - Dost Kitabevi
"Peki ne zaman İstanbul demişler bu şehre?" .... "Cumhuriyet döneminde..."
Sayfa 144Kitabı okudu
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.