"Geçmişin küllerini eşeleyerek bir şifâ kıvılcımı bulamazsam öleceğim. Çünkü bütün vârımı kaybettiğim hiçbir şey değil, sevdiğimi kaybettiğim ki ya yurt aşkı yâhut dedelerin, ninelerin rûhu bana imdat etmezse ben şifâ bulmam."
Ne zaman bir yerli bir beyaz adamla karşılaşsa, beyaz adam ona sormaya başlarmış: "Nasıl hissediyorsun?", "Nasıl geçiniyorsun?" ya da "Geldiğin yerde beyaz et nasıl?" Yerli, beyaz adamın en sevdiği konunun 'nasıl' olduğuna inanmaya başlamış. Nazik olduğundan, beyaz adamla karşılaştığı zaman, yalnızca nasıl demeyi, sonra da orospu çocuğunun istediği nasıl üzerinde konuşmasına izin vermeyi düşünmüş. Büyükbaba dedi ki nazik ve ilgili olmaya çalışan bir yerliye gülüyormuş insanlar.
"Kıskançlıklarından ötürü kadınları suçlayanlar kendilerinin sahip olduğundan daha fazla zekâya ve daha asil davranışlara sahip kadınları görüp kavrayabilen kötü kalpli erkeklerdir." -
"İran'daki İslam Devrimi sırasında türban takmaya zorlanan veya 2001 sonbaharındaki Amerikan müdahalesine kadar Taliban yönetimi altında yaşayan kadınlardan bahsetmiyorum. Bizde de sorunlar var: Fransa'daki "Ne fahişe ne madun" (Ni putes ni so umises) hareketi kendilerini "ikinci sınıf vatandaş" durumuna sokan bir ortamdan kaçmaya çalıştıklarında bazı Müslüman genç kızların -şiddet, ırza geçme ve cinayet dahil olmak üzere- nasıl korkutulduğunu göstermiştir."
"1920 yılı Eylül ayında Bakü’da Türkiye Komünist Partisi kuruldu. Kemalistler, komünist partisinin ve işçi hareketinin canına okudu. Komünist partisi yeraltına inmek zorunda kaldı. Bir çok ünlü üyesi, bu arada
Mustafa Suphi, hunharca öldürüldü, hayatta kalanlar takibe uğradı, hapislere atıldı. 1923 senesinde İstanbul Milletlerarası İşçi Birliği kapatıldı."
Yar Yayınları - Emperyalizme Karşı Mücadele Sırasında işçi Hareketleri