Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Toplumsal Cinsiyet Algıları

Profil
Öznenin tarihsel değişkenliğini ve kurulmuşluğunu korumak amacıyla, iki cinsel farklılık türü, yerlerini toplumsal cinsiyet konumların çokluğuna bırakmaya zorlandılar. Cinsel farklılığın psikanaliz tarafından biyolojik olarak verili değil de özgül bir tekniğin veya aygıtın -yani dilin- bir etkisi olarak ele alındığının kabul edilmesine rağmen, yeni feminist dalga, yapısalcı dil kavrayışının tarihsel perspektiften yoksun olmasından ve değişken olmayan etkiler oluşturmasından endişeleniyordu. Bu yüzden dil aygıtı (l'appareil) cinsiyetin atölyesi olma rolünden alıkonuldu ve onun yerine, toplumsal cinsiyet konumlarını ve ilişkilerini kurmaktan sorumlu, tarihsel olarak değişken teknolojiler ya da dispositifs -yani, karmaşık toplumsal pratikler ve bilgiler mekanizması, iktidar ilişkileri, normlar ve idealler- geçirildi.
Sayfa 577 - Cinsiyet, Serap mı Kurgu mu?, Joan Copjec / Lacan ve CinsellikKitabı okuyor
Deha ve Cinsiyet
“Bir kadının en büyük düşmanı mı? Kendine zaman ayırmamak tabii.” (Brigid Schulte)
Sayfa 59 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
kadınlardan sivil ve siyasal haklarını esirgeyerek onları aile hapishanesinin zifiri karanlığında kalmaya zorlarken siz de benzer bir şey yapmış olmuyor musunuz?
Cinsiyet Eşitsizliklerine Adler'in yorumu
"Kadınların aşağı bir cins olduğu önyargısıyla ilgili acı sonuçlardan biri, kavramlara yapılan sınıflamalardır. ...'erkeklere ait' özellikler değerli, güçlü vs; 'kadınlara ait' özelliklerse itaat etme, hizmet etme bağımlı olma gibi niteliklerdir. Kendilerine 'kadın gibi' oldukları söylenen erkeklerin bunu en büyük hakaret olarak kabul ettiğini hepimiz biliriz; oysa bir kıza 'erkek gibisin' dediğimiz zamanlar hiçbir hakaret söz konusu olmayabilir."
Sayfa 116Kitabı okudu
LÂİK KESİM, CİNSELLİK ve BATI...
- "Çıplaklık arttıkça sapıklık da artıyor. Fakat lâik kesim bu tesbite katılmıyor. Onlara göre çıplaklık arttıkça sapıklık azalır. Tıpkı Batı’daki gibi. O yüzden çıplaklık artmalı, normalleşmeli, ama sapıklık olmamalıdır. Buna rağmen hep birlikte yaşadığımız bir vakıa olarak, çıplaklık arttıkça sapıklık da artıyor. Laik kesim nerede
CİNSEL BOZULMA VE KINAMACILIK
- "Ne diyorduk? Batı’da çıplaklığın normalleşmesi hem bir süreç işidir, hem de gerçeklikten çok bir görüntüdür; gerek bu süreç boyunca gerekse bu görüntü altında pek çok acılar ve kurbanlar saklamıştır. Bu görüntüyü diri tutabilmek için başlıca 3 politikayı titizlikle uygular: Birincisi, cinsel deneyimin oldukça erken yaşlara, ergenliğin
Reklam
"[Afganistan'da] iyi bir kız babasının söylediklerini kabul eder. İyi bir kız asla okula gitmez. İyi bir kız bulaşıkları yıkar ve evde oturur. Ve ne yazık ki ben kötü bir kızım çünkü gidiyor ve eğitim alıyorum. İnsan olarak haklarımı istiyorum; sevdiğim şeyi yapmak istiyorum. Onlar [Taliban] insanların sanat hakkında, kültür hakkında, her şey hakkında bakış açılarını tamamen değiştirdiler. Hatta kadınların haklarıyla ilgili bakış açılarını bile. Ebeveynlerimin ve onların ebeveynlerinin yetiştiği dönemler en kötü dönemlerdi. Taliban'ın kral olduğu küçük dünyada yaşıyorlardı ve köle gibiydiler."
Sayfa 61 - Zarifa AdibaKitabı okudu
''Lise yıllarında çalışmalarıma odaklanmak yerine erkek çocuklarının hakkımda ne düşündüğüne kafa yorsaydım Birleşik Devletler Başkanıyla evli olmazdım.''
Sayfa 14 - michelle obamaKitabı okudu
"Clara için çok üzülüyorum, biliyor musun" diye devam etti Joe. "Onun hayatı birçok kadınınkinden daha zor. Yani üniversiteye giden kadınlar için daha zor demek istiyorum. Aklı olduğunu biliyor, üniversitedeki hocaları onun söylediklerine değer veriyor, ona düşünen bir insan gibi davranıyor; sonra evleniyor ve özü istilaya uğruyor..." "Nesi istilaya uğruyor?" dedi Marian. "Özü. Kişiliğinin merkezi, kendi için yarattığı şey, kendine yarattığı imaj diyelim..." "Ah, evet" dedi Marian. "Kadın rolü ile özü birbiriyle çatışıyor. Kadınsı rolü ondan pasiflik talep ediyor..." Marian'ın gözünün önünde bir görüntü canlandı birden: Joe'nun başının üstünde havada asılı kalmış, krema ve kiraz likörüyle süslenmiş, kocaman yuvarlak bir pasta. "Dolayısıyla, özünün kocası tarafından ele geçirilmesine izin veriyor" diye sürdürdü Joe. "Ve çocuklar da gelince, bir sabah uyanıyor ve artık içinde hiçbir şey kalmadığını anlıyor. İçi boşalmış, kendinin kim olduğunu artık bilmiyor; özü tahrip olmuş." Peter başını hafifçe sallayıp birasından bir yudum aldı. "Kendi kız öğrencilerimde de bunun olacağını görebiliyorum. Ama onları uyarmak nafile olur."
Sayfa 315
Kadın başarının anahtarını veriyor, siz hala okumanın derdindesiniz...
Sabretmek zorunda olduğunu bilerek teslim etti kendini ve yanında duran sehpadan bir sinema dergisi aldı. Kocaman memeleri olan sarışın bir kadın, derginin arka kapağından sesleniyordu: "Kızlar! Başarıyı yakalayın! Güzel yerlere gitmek istiyorsanız göğüslerinizi geliştirin..."
Sayfa 283
Reklam
Aldatan erkek çapkın, aldatan kadın fahişe olursa ahlak sistemi nasıl adil olabilir ki?
Aret Vartanyan
Aret Vartanyan
Çok Güzel Çok
Cinsiyet çocuk oyuncağı, toplumsal cinsiyet ise ciddi iştir. Erkek cinsinin üyesi olmak dünyadaki en basit şeydir, tek yapmanız gereken bir X, birde Y kromozomuyla doğmuş olmaktır. Dişi olmak da aynı derecede basittir çünkü bir çift X kromozomu yeterlidir. Buna karşılık, bir adam veya kadın olmak çok ciddi ve karmaşık bir şeydir. Çoğu erkek ve kadın özelliği biyolojik olmaktan çok kültüreldir, hiçbir toplum kendiliğinden her erkeği adam, her dişiyi de kadın olarak saymaz. Dahası, bu sıfatlar bir kere kazanıldığında ebediyen de sürmez. Erkekler erkeksiliklerini hayatları boyunca sonsuz bir performans, tören ve ritüeller aracılığıyla sürekli olarak kanıtlamak zorundadır. Bir kadının da işi hiç bitmez, sürekli kendini ve başkalarını yeterince kadınsı olduğuna ikna etmek zorundadır. Bu çabaların başarılı olması da kesin değildir. Özellikle erkekler erkeksilikle ilgili iddialarının boş çıkmasından ödleri koparak yaşarlar. Tarih boyunca erkekler hayatlarını riske atarak hatta feda ederek erkekliklerini kanıtlamaya çalıştılar, insanlar “tam bir erkek!” desinler diye.
Sayfa 156Kitabı okudu
Utanıp kızarmayın. Kendi toplumumuzun içindeyken böyle şeylerin bazen olabildiğini itiraf edelim. Bazen bir kadın başka bir kadını sevebiliyor.
Sayfa 90 - TheRomanKitabı okudu
Kadınlar, başarıyı sahiplemekten kaçınırken, başarısızlığın sorumluluğunu üstlenme fırsatına balıklama atlamaktadır. Er­kekler, sorumluluğu koşulların, bir başkasının, vb. üstüne ata­rak başarısızlıklarının nedenlerini dışsallaştırma eğilimi gös­termektedir. Kadınlar ise sanki toplumun paspası olarak doğmuş gibi, olayların suçunu kendilerine alırlar.
Sayfa 133
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.