''Sadede geleceğim.Sanırım konunun özü şu.Bana karşı ne hissediyorsun?''
Matthew'un yanıtı beni soluksuz bıraktı.Thelma'nın gözünün içine bakarak,''Şu son sekiz yıl boyunca her gün seni düşündüm.Seninle ilgileniyorum.Hem de çok ilgileniyorum.Başına gelenleri bilmek istiyorum.Keşke bir kaç ayda bir buluşup olup bitenleri öğrenmenin bir yolu olsaydı dünyada.Kopmak istemiyorum.''
''Öyleyse'' dedi Thelma, ''neden bütün bu yıllar boyunca sessiz kaldın?''
''Bazen sevgi en iyi sessizlikte ifade edilebilir.''
Thelma başını olumsuz anlamda salladı.''Bu senin o hiçbir zaman anlayamadığım Zen bilmecelerinden birine benziyor.''
Kitap için karmaşık düşüncelerim var. Wolf Larsen ile çok dominant, acımasız bir karakter çizmiş bize Jack London.
Gemi kazası sonucu kendisini Wolf Larsen'in gemisinde bulan Humphrey Van Weyden'in manevi değişimini gözlemliyoruz kitap boyunca. "Hayalet" isimli gemide zorla alıkonulan karakterimiz; dengesiz, vahşi, kafasına estiğini
Veronika Ölmek İstiyor Mu?
Gayriciddi bir inceleme ve kitap ile ilgili ufak tefek bilgiler içerir.
Coelho Tarzı
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki kitabı okurken yazarın bir diğer kitabı olan Aldatmak ile bunun ne farkı var diye düşündüm. Baş rolde yine hayatta her şeyi yolunda giden ama nedense bundan müthiş rahatsızlık duyan bir kadın var.
Geç olmadan her anne babanin veya adayınin, hangi branş olursa olsun her ogretmenin hatta bakicinin ve kreş annelerinin okumasi gereken bir kitap.vicdani rahatlik için pismanlik yasamamak icin okuyun lutfen.ilerleyen zamanlarda keşke leriniz olmasin!
(Not:Bundan hemen önce 0-6 Yas Dönemi Cocuk Egitiminde 100 Temel Kural ' i okudum.ikisinde de bazi maddeler aynen vardi.Aslinda konunun özü bir.bu kitap daha kapsamlı ve daha büyük cocuklara yönelik.
)
Gene uber ahlaksız kabul edileceğim, şikayet edilecek incelememden selamlar... Sivri dilliyim, tabulara dokunmadan edemiyorum bir türlü ne yapayım... Biliyorsunuz ülkemizde çoğunluğa ahlaklı görünmenin iki yolundan biri dindar olmak, diğeri seks denilince üç maymunu oynamak ve ben her seferinde ahlaklı olmaktan sınıfta kalıyorum. En baştan
Genelde Orhan Pamuk okumakta zorlanıyorum. Dili bana ağır geliyor, yaptığı tahliller benim için oldukça uzun. Ancak son 2 kitabını diğer kitaplarına göre daha rahat okudum ve akıcı buldum. Kırmızı saçlı kadın her ne kadar kitaba ismini verse de aslında konunun ana karakteri değil. Yazar hem sade bir dil kullanmış hem de tamimiyle ters köşe yapan bir kurgu oluşturmuş. Kitabın özü efsanelerden yola çıkarak baba-oğul ve aile kavramlarını , ilişkilerini anlatıyor. Bir noktada kim kiminle birlikte konusu karışsa ve bazı ayrıntılar bünyenize ağır gelse de özellikle son günlerde toplumumuzda daha görünür olan sapkınlıkları düşünürsek yazar oldukça yüzeysel bir şekilde ele almış. Efsaneler gerçeğe dönüşebilirler mi? Yaşadıkları mı insanın kaderidir yoksa insan mı kaderini çizer? Kısa kolay okunan ama içinde birçok ayrıntı gizli bir roman. Yine İstanbul'un hoyratça dönüşümü, doğu-batı sentezi ele alınmış.
Sınavlarım, kitabı musmutlu bir şekilde bitirip "artık ölebilirimm" diyerek kendimi yatağa fırlatma biraz engel olsada, kitabı bitirdiğğm ve incelememle karşınızdayım sevgili dostlarr:))
Montaigne başlıca yapıtı Denemeler için "kitabımın özü benim" diyor ve gerçektende öyle. kendisini hiç abartmadan, özenmeden gösteriyor bu kitabında. Tüm kusurlarıyla çıkıyor adeta karşımıza. Yıllardır tanıdığınız bir insanla sohbet edermiş gibi okuyorsunuz kitabı.
Yazılarında ruh, insan, duygular, düşüncelerimiz ve daha birçok konunun üstünde duruyor. Bize bir tek insanı, bir düşünüşü anlatmak yerine hepsinden bahsediyor.
Hani bazı kitaplar olur, okuduğunuza, zamanınızı onun için harcadığınıza bin pişman olduğunuz... Bu kitap onların arasına asla girmeyecek, ki her kelimesini zevkle okudum:))
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,6bin okunma