Konya
Şehrin adı Romalılara göre "İkonyum"dan, Araplara göre ise "Kuuni"den gelmedir. 1077-1308 yılları arasında Selçuklu yönetiminde iken 1097-1308 yılları arası 211 yıl süre ile Selçuklu başkenti idi.
Sayfa 437 - İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı (1994)Kitabı okudu
Ben tebdil-i havaya çok muhtaç olduğum için yazın dağlarda, kışın da kira ettiğim ayrı ayrı menzillerde gezmeye mecbur oluyorum. Bir yerde duramıyorum. Hastalığım şiddetleniyor. Niyet ettim, tekrar ara sıra Konya gibi yerlere gideceğim.
Sayfa 221 - Emirdağ Lâhikası 2
Reklam
Konya
Saray ve yüksek tabaka, hinterlantla ve bilhassa aşiretlerle münasebeti zorlaştıracak derecede kültür ve zevkle İranîleşmişti. Moğol istilâsından daha ileriye, Mısır ve Suriye yahut garp memleketlerine kaçamayan veya kültür ve muhit yüzünden bunu istemeyen bütün seçkin Asya bu XIII. asırda Anadoluda toplanmıştı. Resmî dil Acemce idi. Nitekim biraz sonra Anadolu Mevlânâ'da bu kültürün zirve çizgisine erecekti.
Memlekette gezmeyi ihmal ettiğimiz çok yer var. Örneğin konya Ereğli'sini ne kadar biliyorsunuz? O tarafa gitmeli, Beyşehir Gölü Kenarında Kubadabad Sarayı'nı görmelisiniz.
Sayfa 116 - kronik kitapKitabı okuyor
Çumra Kanalı'nın suları Beyşehir Gölü'nden çıkarken su rengindedir; Konya Ovası'nda kan renginde... Siz buna, ovanının kırmızı toprağının rengidir diyeceksiniz; ben, Dedemköylü Mehmet'le kardeşinin rengidir diyeceğim. Konya Ovası'nın ufukları mavi değil, sarıdır, sapsarıdır... Siz bunun, rüzgarın kaldırdığı tozlardan böyle olduğunu söyleyeceksiniz; ben, Konya hapishanesinde yatan Zağar Mehmet'in benzinin sarılığıdır diyeceğim.
Kabri cennet olsun. Ali Yakup Bey'in Osmanlı hayranlığına, hayran olurdum. Kendisine: “Yahu hazret, ben Türk oğlu Türküm, Selçuklunun merkezi olan Konya'danım. Yahu Osmanlı hayranlığı sende, benden fazla. Bunun sebebi nedir?” diye sorduğumda, zarif, latif, dürüst insan, yalan bilmeyen insan, şöyle cevap vermişti: “Sizler mirasyedisiniz. Mirasyedi, nimetin kadrini bilmez. Zengin çocuğu, zenginliğine şükretmez. Hamal çocuğu, ırgat çocuğu, dul ana çocuğu, nimetin kadrini bilir, şükreder. Aç, susuz kalmış, kıtlık günleri geçirmiş, felâket anlar yaşamıştır. Hicretler, gurbetler, hicranlar tatmıştır... Sizler, Müslüman muhitte, Müslüman evde, Müslüman ailede büyüdünüz, yetiştiniz, geliştiniz. “Osmanlı gelmeseydi, ben bugün, neuzübillâh, bir kâfirdim, bir Sırplı idim. Kıpkızıl bir Hırvat yahut Sırp Islav idim. Kâfir Makedonyalı, Karadağlı ne ise ben de o idim... Fakat Osmanlı gelmiş, elhamdülillah, beni zulmetten nura çıkarmış, kurtarmış... “İslâmiyet gibi bir dini bana din olarak getirip tanıtmış; Peygamberi Zişan gibi bir peygamberi, bana lider yapmış; hakkı, hukuku, hakikati, batılı, efsaneyi, hurafeyi ayırdetmeyi öğretmiş. Ben sayılamayacak kadar çok, kadri ölçülemeyecek kadar değerli nimetleri İslamiyet'le kazanmışım. İslamiyet'i bana getiren Osmanlıdır”
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.