Kitabı evin balkonunda erkenci ağustos böceklerinin sesleri arasında bitirip öylece durdum. Sonra son satırları bir kez daha okudun. Sonra son paragrafı baştan okudum. Sonra sayfayı.. İşte Zorba’dan bunu duymalıydım dediğim cümleye geldim, Zorba’ya cümlenin doğruluğuna inanadığımı kanıtlamak için 3 kere ard arda okudum. Yetmedi benim kendi
"Bir zamanlar düşünürdü göğsümde yüreğim..."
(Homeros- İlyada, XIX -330)
Düşünmenin göğüsten bilindiği bir zamandan...
Homeros'un İlyada'sı Akhilleus'un öfkesi "Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle" ile başlayan ve Hector'un ölüm töreni ile son bulan epik geleneğin kuşkusuz en ünlü eseridir. Troya
Bu kitabı okumayan, ya da konusunu bilmeyen çok az insan vardır. Hiç “bu kitap ne anlatıyor” demeden yazabilme özgürlüğü, yaşasın.
Biz başına gelmeyen kalmamış garip bir milletiz, bkz. her millet kadar. Ama bizim başımıza geleni bize nefasetle anlatmak için bir de Tanpınar’ımız var.
Biz şarkla garpın arasında sıkışıp kalmış, tereddütle etrafa
Molière
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Moliere’in hayatı, eserleri, eleştirilere karşı aldığı tavır, komedya türüne katkıları,
William Shakespeare ile aralarındaki farklar, Latin ve Yunan tiyatro gelenekleri gibi farklı konulara da değindiğim bir metin olacak. Okumayı tercih edecek olanlara
"işte bütün mesele bu!" diye mırıldandı. "Cesur ve utanmaz biri oldun mu , senden çekinirler! Bütün yumruklar korkak, beceriksiz ve namuslu insanların tepesine iner."
Onlara göre, yazmak yüreksizliğin kendini ifade etme biçimiymiş…
Sevdiğini söyleyemeyen korkak, kâğıda yazar.
Kızdığını söyleyemeyen korkak, kâğıda yazar.
Hiçbir konuda fikrini söyleyemeyen korkak, kâğıda yazar…
Cesur insan konuşur, korkak insan kağıda yazar! Demiş de, demişler…
// Yusef Masadow //
Tarih nice korkak insan hikayesiyle doludur ama biz hiçbirinin adını duymamışızdır.
Cesur olduğunuz kadar iz bırakırsınız ve iz bıraktığınız kadar yaşarsınız...