Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
10/10 puan verdi
Anlar beni Deliler..
"Benden kimsenin bir şey istemediği bir ülkede, ben kendim istediğim ve sen istediğin için yazdığımı biliyorum. Ama, Türk Edebiyatı Tarihine geçen kitap yazdığımı da daha baştan gene biliyordum. Ancak, bu günleri, bu mücadeleyi de kendi öz hayatım olarak yaptığımı da biliyorum. Her kitabım olay oluyor. Ama ben, yapayalnız bu olayı yaratan
Beni Deliler Anlar
Beni Deliler AnlarSevim Burak · Hayy Kitap · 20096 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hiç yolculuk sırasında arabanız kaza yapar da ağır yaralanirim diye korktunuz mu ? Veya bir yeriniz ağırdığı zaman internetten bu belirtilere bakıp kanser olduğunuzu düşündünüz mü ? Çok sevdiğiniz ailenizi bir kazada kaybetmekten , arkadaşlarınızin ölmesinden endişe duydunuz mu ? Ya da yolda yalnız yürürken takip edildiginizden...... Evet mi? Evet dediğinizi duyar gibiyim. Eğer saplantılı şekilde bunları düşünmüyorsanız sorun yok merak etmeyin. Ama bunları düşünürken hayatınıza devam etmekte zorlanıyorsanız , bir sorun var demektir. Hepimizi bazen endişelendiren durumlar olur. Durduk yere korktuğumuz , hiçbir şey yokken vesveseli düşüncelere kapıldığımiz olabilir. Ama Ivan Dmitrich baska . Birisi tarafından takip edildiği takıntısı onu o kadar ele geçiriyor ki kendisini eve kapatıyor. Kasabada işlenen bir cinayeti onun işlediğini sanacaklar diye öyle korkuyor ki kendini bir anda hastanenin 6. Koğuşunda buluveriyor. Akıl hastası olarak bir yıl kaldıktan sonra hayatına birden bire Doktor Andrey Yefimıç giriyor. İkisini ortak noktada birleştiren bir etken var : Kitap Doktor Andrey Yefimıç kendini kalabaliklarin içinde yalnız hisseden bir karakter. Etrafındaki kimsenin onu anlamadığını düşünüyor ve bilgili , kültürlü bir dost arayışı içinde. O dostu ise 6. Koğuşta , bir hasta:Ivan Dmitrich. Peki toplum ne diyor bu arkadaşlığa? Bir doktorla bir hastanin arkadaş olması nasıl karşılanıyor? Cevabı Anton Çehov vericek size. Keyifli okumalar....
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Can Yayınları · 202070,2bin okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Tanıştığımız, konuştuğumuz, arkadaşlarımızın, ailemizin, eşimizin hayatına ne derece dokunduğunuzu hiç düşündünüz mü? Sadece fiziki olarak mı bulunuyoruz yoksa onların hayat seyrinde bir nokta oluyor muyuz? Peki ya hiç sevilmekten korktunuz mu? İnsan bazen gerçekten çok acımasız bir şekilde nankör ve vefasız olabiliyor. Suzan Defter'i okurken
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
Halit İrdal ve Hayri Ayarcı yahut Saatli Bombaları Ayarlama Enstitüsü 《Hayatta uğradığımız bütün güçlükler az çok kafamıza gelen ilk fikirden bir türlü silkinip çıkamayışımız yüzünden değil midir?》 Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, s. 373 1- (Halit Ayarcı) Gülerek bana baktı: - Aziz dostum, dedi, zavallı dostum! Yahut Zavallı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,8bin okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Theseus Labirenti
Gülün adı bir sözcüktür [sadece]… Latince, az kadın, bol bol tanrıbilim ve metafizik bir ürperti… N’oldu, korktunuz mu, hadi canım mızmızlanmayı kesin de okuyun şunu, Sadece adı kalacak olanlarla sadece adı kalacak olanlara yazılmış bir kitaba inceleme de yazılmaz ki şimdi. Ne yazacağım Umberto Eco’yu mu yorumlayacağım uzun uzadıya. Sen
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Küçük Prens, Antonie De Saint Exupery tarafından 1943 yılında Newyork'ta bir otel odasında yazılmıştır. Kendisi de bir pilot olan Fransız yazarımız, Küçük Prens adlı başka bir gezegenden gelen bir çocuğun gözünden büyüklerin yanlışlarını anlatır. Küçük Prens kitabı yazarın 6 yaşında iken Yaşanmış Öyküler adlı bir kitapta, avını yutan bir boğa
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,8bin okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bir kadın kitaplar uğruna yanmayı göze alıyorsa bu kitapların içinde bir şeyler olmalı...diye düşündü Montag... Bu yaşıma kadar yüzlerce kitap okudum belki ama hiçbiri beni böyle korkutmadı.Fahrenheit 451 'in anlamını açıklamaya kalkacak değilim,illaki hepiniz biliyorsunuz.Pek çoğunuzun da aynı satırları okuduğunu tahmin edebiliyorum.Hepiniz benim kadar korktunuz mu onu merak ediyorum asıl.Ya da sizin de içinize bir yumruk oturdu mu?Gözleriniz doldu mu okurken?Kitabın yazıldığı dönemdeki şartları az çok biliyoruz hepimiz,peki günümüzde değişen ne?Sizin çevrenizde de kitaba ön yargılı yaklaşanlar çok mu?Yoksa siz bir okuyan olduğunuz için parmakla gösterilen,gıpta edilen bir topluluğun içinde misiniz?Aslında iki durum da tamamen saçmalık gibi geliyor bana.Cok okuduğun için eleştiri oklarına maruz kalmak da,hayran olunacak bir şey yaptığının hissettiriliyor olması da...Okumak bir meslek olsa elimde meşale en başta koştururdum herhalde...De bu öyle ahım şahım anlatılıp,övünülecek bir durum gibi gelmiyor düşününce.Aşkla bağlıyım dünyadaki bütün kelimelere...O kadar... Kitaptaki durum bir gün bizim de başımıza gelse ne olurdu diye düşündüm kendi kendime.Bir şiir okuyup gözlerim dolmayacaksa,bir roman kahramanına hayran olamayacak,bir öyküyü bitirdikten sonraki gülümseyişi yüzümün kıvrımlarında hissedemeyeceksem...Dedim...Diyemedim...Yine gözlerim doldu... Sahi o günleri yaşamak zorunda kalsaydım,devrimci ayaklı kütüphanelerden biri olma şansına erişseydim...Hangi kitap ya da kitaplar olurdum acaba?
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,7bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Korku.... Belki de hayatımızın birçok döneminde var olan ve varlığını sürdürmeye devam edecek yegane duygu.şöyle bir düşününce , insan ne kadar da çok şeyden korkuyormuş aslında. Karanlıktan, yükseklikten, aşılardan, hata yapmaktan, başarısız olmaktan , değer görmemekten. Peki hiç elinizdeki her şeyden , hayatınızın düzenini kaybetmekten ve dahası hayatınızı kaybetmekten korktunuz mu? Stefan Zweig, eşsiz kalemiyle korkunun kendisini ve beraberinde getirdiği o çaresizliği, pişmanlığı ve bitmişlik duygusunu gayet iyi ele almış. Ve en etkileyici kısım kesinlikle son sayfalarda saklıydı....
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,4bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sadece not aldım. Spoiler vermemek için uğraşmadım. Ona göre okursunuz.
Aslında inceleme yazmayı hiç düşünmedim. Çünkü kitap yazılmış zaten üzerine tekrardan bir şeyler yazmak yersiz geliyor, en azından benim haddime değil. O yüzden pek de inceleme sayılmaz benimkisi. Kitapları hızlı tüketebiliyorum ve sanki kitaplara haksızlık ediyormuşum gibi geliyor bazen. En azından kitabı bitirdikten sonra hissettiklerimi ve
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331,2bin okunma
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.