Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Einstein People’s Book of Natural Science (Doğa Bilimi El Kitabı) adını taşıyan Bernstein'in kitabına hayran kalmışı.. aha ilk sayfasında tellerden geçen elektriğin ve uzaydan geçen ışığın korkunç hızını anlatan ve bilimi halka sunmayı amaçlayan bu kitap Einstein'ı çok etkiledi. Bir ışık dalgası üzerinde yolculuk edince dünya nasıl görünür, sorusu zihnini kurcalamaya başladı. Işık hızıyla yolculuk ha! Güneş ışığının güzellikleri arasında İtalya’nın kırlarında dolaşan bir gencin aklına gelebilecek ne güzel ve gizemli bir soru... Işık dalgası üzerinde yolculuk etseniz, hız kavramını kaybedeceğinizden ışık dalgası üzerinde olduğunuzu bilemezsiniz. Işık hızıyla giderken garip bir şey olur insana. Einstein bu tür sorunlar üzerinde kafa yordukça, bu sorunlar dünya için daha da önem kazandı. Işık hızıyla yolculuk halinde birçok çelişkili durum çıkardı ortaya. Bazı fikirler, düşünce süzgecinden yeterince incelenmeden geçirildiğinden gerçek gibi kabul edilmişti.
Tam bir münzeviydi; onu avutacak kafa dengi tek bir arkadaşı bile yoktu - burada birisi ile hiçbirisi arasında, İsa ile hiç arasında olduğu kadar bir sonsuzluk vardır. Gerçek bir dosta sahip olanlar, yalnızlığın ne demek olduğunu bilmezler, - çevrelerinde tüm dünya onlara düşman olsa bile. - Ah, çok iyi anlıyorum, bilemezsiniz siz yalnız kalmanın
Sayfa 17
Reklam
“Bir insanın kendisini yazmaya adaması, bütün yaşamını kitaplara dökmesi ve buna rağmen bu kadar az okuyucusu olması; bu korkunç bir durum! Tanıdığım Viyanalı yazarlar için bu, ölümden beter olurdu. Siz buna nasıl dayandınız? Şu anda nasıl dayanıyorsunuz?”
Sayfa 13 - Ayrıntı Yayınları VI
Sınav yılları...
"Şimdi o günleri, o zamanki ruh halimi ve o insanların (şimdi de binlerce var bu insanlardan) ruh hallerini anımsayınca üzülüyorum, bu durum bana hem korkunç hem de gülünç geliyor, tam bir tımarhanede hissedebileceğin duygunun aynısı ortaya çıkıyor..."
Sayfa 10 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyacak
"İhtiyaç icadın anasıdır," denir. Yoksulluğa ve sıkıntılara tahammül etmeyerek ihtiyaçlarımızın peşine düşünce icatlar gerçekleşir, kültürler oluşur ve ilerleme sağlanır. Japon askeri kanaatkardır ve kullanışlı makinelere özlem duymaz. Bedeninin çektiği çileye katlandığı için göklere çıkartılır. Dolayısıyla silahları geliştirilmemiştir ve esasen savaş stratejisinin temeli de eksik olunca bugünkü korkunç yenilgiye uğramış olduk. Bu durum sadece askerlerle sınırlı değildir. Japon ruhunun kendisi kanaatkarlık ruhu olmuştur. Değişim arzulanmaz, ilerleme arzulanmaz. Hep geçmişe dönül derin bir saygı ve hayranlık hissedilir ve nadiren ortaya çıkan ilerici ruh da bu kanaatkar tepki ruhunun bir darbesine maruz kalarak her seferinde geri çekilmek zorunda kalır.
Sayfa 128
Etrafımızı saçmalıklarla, dikkatimizi dağıtacak şeylerle dolduruyoruz. Bizi neyin mutlu ettiği ve neyin önemli olduğu hakkında yalanlarla dolduruyoruz. Olmamamız gereken bir insan haline geliyor ve yıkıcı, korkunç davranışlarda bulunuyoruz. Bu sağlıksız ve ego kaynaklı durum gittikçe pekişiyor ve neredeyse kalıcı hale geliyor. Ta ki katabasis bizi bununla yüzleşrnek zorunda bırakana dek.
Reklam
Kendileri gibi savaşçı insanlar için, ancak zamanın -bazı durum ve koşul­larda korkunç bir düşman haline gelen zamanın- yenebile­ceği bir engele takılıp kalmak ve düşmanın keyfini beklemek gerçekten zordu.
olur mu ya onlar kendilerini savunmuştur, onlar mazlum mağdur aciz masum
Erzincan Mütarekesi'nden sonra, Doğu Anadolu vilayetlerinden bazılarının Ermenilere verilmesi ve bu topraklar üzerinde bir Ermenistan kurulması hayali devam ediyordu. Çünkü Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz, kendileriyle iş birliği yapmış olan Ermenilere Çarlık Hükümeti, işgal edilen Türk şehirlerinden bazılarının idaresini vermiş ve bu suretle, kurulması düşünülen Ermenistan için ilk adımı atmıştı. İhtilalci Ruslar da aynı yolda yürüyor ve 7 Aralık 1917'de yayımladıkları bir beyanname ile Doğu Anadolu'nun Ermenilere verileceğini açıklıyorlardı. Ancak, Rus cephesi gerisindeki anarşiyi fırsat sayan Osmanlı Hükümeti, 14 Şubat 1918'de Erzincan Mütarekesi'ni bozdu ve ordusunu doğuya doğru harekete geçirdi. Bu durum karşısında Rus kuvvetleri ve onlarla beraber gelmiş olan Ermeniler de çekilmeye başladılar. Fakat bu çekiliş sırasında Ermenilerin, Türk şehir, kasaba ve köylerinde şimdiye kadar yapmış oldukları yağma, talan, zulüm, işkence, ev yakma, ırza geçme ve insan öldürme olayları korkunç surette arttı.
Sayfa 210Kitabı okudu
Sayesinde var oluşa ilişkin anlamı keşfettiğimiz Tanrı kavramı, özgürlük, iyilik gibi, sonu olan ve sonsuz olan her şeyi tanımlamamızı sağlayan kavramları, mantıksal bir sorgulamaya tabii tutarız. Bu kavramlar aklın eleştirilerine karşı durmakta başarısız olurlar. Bu denli korkunç olmasaydı, çocuklar gibi, büyük bir gurur ve korku duygusuyla, bir saati önce parçalarına ayırıp, yaylarını çıkarıp, onu bir oyuncağa çevirdikten sonra saatin çalışmıyor olmasına şaşırmamız, komik bir durum olarak görülebilirdi.
Sayfa 53 - Kapra Yayıncılık - 1.BasımKitabı okudu
Gerçekte bazı zorunlu durumlarda insan için boşanma zorunlu bir durum ise de boşanmış kadınlar üzerinde bıraktığı korkunç ve yıkıcı etkilerine de her yürek dayanmaz. Yalnızca boşanmış kadınlarda değil boşanmış erkekler için çeşitli acılara neden olan bu yola vicdanlı ve insaflı insanlar kolay kolay başvuramaz. Bir ailenin dağılmasına neden olmak çok uzun düşündükten sonra başvurulacak bir felakettir.
Sayfa 41 - Mercek yayınları, 2003, İstanbulKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.