*Hem on hem bir yaşındaki bir çocuk olarak, bedenindeki tüm gücü ve içindeki tüm masumiyeti harcamıştı.
*O günden sonra Derda, hücre hücre öldü ve gün gün yaşlandı. Çünkü derdi korku değil, korkuyu beklemekti. Ve korkuyu beklemek, korkudan beterdi.
*Bazı insanlar böyledir. Diğerlerine göre çok daha kırılgan olurlar. Ölümü sırtlarında bir çanta gibi taşıyıp yorulduklarında önce onu açarlar.
(Kitap beni çok yordu, insanın yalnızken bile aklına geldiğinde, anında gönderdiği olayları yaşayan iki küçük çocuk. Öyle olaylar ki, kazara evde bu tarz şeyler konuşulsa aman sus sus kızım evde öyle kötü şeyler konuşma evlerden ırak denilecek tarzda, insan kendi için bu yaşananlara uzaklığına sevinse mi, yoksa bir yerler de misli misli yaşayan çocukların varlığı aklına gelince ağlasa mı bilemiyor.
Bazı yerlerde yaşanan acıları hissetmekden isimleri karıştırdığım oldu, akıcı olduğunu düşünüyorum. Tesadüfleri de İlahi adalete yorup kitabı kapatıyorum.)