Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
John Steinbeck eserleriyle insanları düşündüren bir yazardır. Fareler Ve İnsanlar bunun en örneğidir. Lennie ve George iki iyi arkadaştır. Lennie çok güçlü biri olmasına rağmen çok saftır ve yeterince akıllı değildir. George ve Lennie yertsiz yurtsuzlardır fakat birbirlerine olan sevgileri onlara yetmiştir. En büyük hayalleri kendi çiftliklerine sahip olmaktır.
"Bizim gibiler, yani çiflikte çalışanlar, dünyanın en yalnız adamlarıdır. Aileleri yoktur. Yerleri yurtları yoktur. Bir çiftliğe gidip üç beş kuruş için gece gündüz çalışırlar, sonra şehre inip bütün paralarını çarçur ederler, ertesi gün bir bakmışsın yine bir çiftliğin yolunu tutmuşlar. Böylelerinin hayattan hiçbir beklentileri yoktur."
Fakat Lennie ve George farklıydı.
"Ama biz başkayız! Niye başkayız? Çünkü... Çünkü sen bana bakarsın, ben de sana bakarım da ondan."
Lennie ve George bu hayallerini gerçekleştirmek için Kalifornia, Salinas Vadisi'nde bir çiflikte iş bulmuşlardır. Falat Lennie yine başını belaya soktuğunda bu sefer George, Lennie'ye yardım edemeyecektir.
Yalnız insanların hikayesi anlatılan bu kitap , etkileyici anlatımıyla okunması gereken bir kitaptır.
Harika, harika, harikaydı...
Vooov! Neredeyim ben yahu :) Muhteşem bir serüvendi.
Bu Fareler ve İnsanlar ve İnci kitaplarından sonra üçüncü Steinbeck kitabımdı. Ben bir yazarın kitaplarını, okuduğum diğer kitaplarıyla değerlendirmeyi hiç sevmem çünkü hepsi farklı zamanlarda, farklı psikolojik durumlarda ve farklı ruh olgunluklarında yazılmıştır.
Fareler ve İnsanlar'ın bir hafta önce tiyatrsounu izledim.Önce okuyup sonra izlemeyo tercih ederim ama bu sefer tersi oldu.
İzledikten ve okuduktan sonra bana fareler ,üç beş kuruş para kazanıp onu çarçur edenler amaçsız otomatikler, insanlar ise iki çift laf edecek dostu olan birbirleri için iyi şeyler düşleyenler gibi geldi.Belki de direk fareler fare ,insanlar insandı bilemiyorum
George'un yapabileceği başka bir şey var mıydı ?
Eduardo Galeano, 2015’in 13 Nisan günü, hikayelerinde anlattığı gibi acıların, sefaletin, kıymet bilinmezliğin, ezenlerin, kıyıcıların, zalimlerin, ırkçılığın haddinin hesabının olmadığı bu rezil dünyadan çekip gittiğinde, ardında bıraktığı kitaplarıyla benim gibi okuyucuların kafasında ve gönlünde özel bir yer edineceğini bilebilir miydi acaba?
Benim inanılmaz keyif alarak okuduğum kitaplardan bir tanesi. Kitapta Tolstoy'un yaşamı sorgulaması ve varoluş nedenini arayışı kitabın temel konusu. Bilimden, tarihsel kişiliği olan insanların sözlerinden alıntılar yaparak konusunu inandırıcı hâle getirmiştir. Çok özet yapamayacağım bunun yerine alıntılarla devam edeceğim çünkü kitapta çok güzel
·
Puan vermedi
İki dostun trajedisi..
Fakat biri deli.
'Zeki' ve 'Cılız'George, 'Kıt Akıllı' ve 'İri ve Fazla Güçlü' Lennie
Bu ikilinin bir kaç hayelleri var,Mesela: Her gün kilolarca ve saatlerce çuval taşımak, günlük sadece 25 kuruş için çalışmak istemiyolar ve bu hayeller için çiftliğin birinde para biriktirip bir parça toprak alma amacı ile çalışmaya başlarlar. Ama yanınızda bir iyi niyetli fakat dünya için kötü bir adam varsa bu kadar kolay olmaya bilir.O adam işte Lennie. Olay az çok böyle tabi ama kitapta döneme ışık tutan olaylar,karakterlerin duyguları,kişilerin geçmişleri,bizimkilerin hayelleri,umutsuzlukları,çöküntüleri ve yan karakterler gerçekten güzel işlenmiş.Yazar etkisini göstermiş.Ve bu güzel işleme kıtabı klasik iki zıt karakter öyküsünden uzaklaştırmış.(Kel oğlandaki gibi değil :)
Öte yandan kitap küçük insanların(!) büyük hayellerinin sonu hakkindada düşünmemizi sağlıyor.
Sonuç olarak bu iki dostun hikayesi cidden güzel olmuş sonu beni şaşırttı.Hepimizin okuması gereken eserlerden biri.
Umarım şu dostluk kavramını kitapdan sonra bi düşünürüz
Arkadaş deli de olsa arkadaştır...
George ve Lennie büyük hayalleri olan iki küçük tarım işçisi; küçük dediğime bakmayın Lennie koca bir dev -tıpkı Yeşil Yolda’ki adam gibi- fakat aklı kıt, kendisine söyleneni yapan, tek tutkusu yumuşak şeylere dokunmak olan masum, saf koca bir çocuk. George ise zeki bir adam. Kitap bu iki dostun yaşadığı serüveni anlatıyor.
Bu iki tarım işçisi ekmek parası için çalışır dururlar. Tek hayalleri kendi topraklarını kurup diğer insanlar gibi yaşayabilmektir. Hayalleri için para biriktirmek isterler, ancak bizim koca oğlan işleri mahveder. Yumuşak şeylere dokunma arzusu onun sonunu getirir. Hemde dostunun ellerinden..
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, çok etkileyici, sade ve sürükleyici bir eser. Fareler ve insanlar; 1930’lu yıllarda toplumdaki ayrımcılığa eleştiri niteliğindedir. İki kuruş kazanmak için sabah akşam çalışan tarım işçileri FARELER’e benzetilmektedir. Ancak Lennie ve George İNSAN gibi yaşamak için hayallerinin peşinden koşmaktadır..
Cebde beş kuruş para yok fakat kafada hayaller o kadar çok ki aç karnına hayaller kurduruyor yokluk.Bunlara karşı tek dayanakları arkadaşlığı olan bu harika iki insan.Son sahnesi fena iç yakıyor.Ben biraz Yeşil Yol filmine de benzettim.
BU KİTABI OKUMAYAN KALMASIN!!!
"Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?"
Franz Kafka'nın dediği gibi bu kitap beni sarstı, beni fazlasıyla rahatsız etti.
Duyguların, kelimelerle damara enjekte edildiği kitaplardan bu.
Beton yolun iki yanı, birbirine dolaşmış kuru otlardan bir şilteyle kaplı
Hüzne boğan güzel kitap..
Kitapta yansıtılan dışında; George ve lennie’nin başından geçen bu olaylar ‘soledad’ denen bir yerde geçiyor ve soledad’ın kelime anlamı yalnızlık demek. Kitapta sıkça geçen yalnızlık ...
bunun yanı sıra kitabın adının ‘fareler ve insanlar’ olması
John Steinbeck, Robert Burns’un ‘Bir fareye’ adlı şiirinden esinlenip koymuştur. Şiirin bir mısrasında
‘’En iyi planları farelerin ve insanların
sıkça ters gider’’ sözü geçmektedir . Kitabın her noktasında bu söz öyle çok vurgulanmış , öyle güzel yansıtılmış ki kitap bir tada ulaşmış.
bunun dışında kitabın adında geçen fareler Lennie’nin sevdiği fareler değil aslında aktarılmak istenen bir zengin sınıf vardır bir de işçi sınıfı . İşçi kısım üç kuruş için canını dişine takan, para kazanmak için ahır gibi yerlerde bile kalmayı göze alan canını hiçe sayan tabiri caizse köle gibi kullanılan sınıftır. Fareler diyerek işte bu kısma hitap edilmiştir. Çünkü kitapta da sonunda aktarıldığı gibi zenginler bir şey yapar suçunu yanında çalışan işçisi çeker .
Zeka geriliği olup aynı zamanda iri ve güçlü olan Lennie duygusal ve bir o kadarda sevmeyi sevilmeyi isteyen Lennie senin için üzgünüm çünkü senin gibi bir çok insan var etrafımız da ve bizler sizi korumalıyız koşul her ne olursa olsun George’nin en başta yaptığı, en sonda yapmadığı gibi..
Yutkunarak okuduğum, bitirdiğimde de içimde bir boşluk yaratan bir kitap...
Kitap, George ve Lennie'nin kendi topraklarını satın alıp, bahçesini ekip biçme ve birkaç hayvanı besleme hayaliyle dolu hikayesinin küçük bir bölümünü anlatıyor. Öyle birkaç hayvan deyip geçmemek lazım çünkü Lennie bunu duysa kızardı. Bütün hayvanlar bir yana Lennie'nin hayali tavşan beslemek. Çünkü tavşanların tüyleri çok güzel ve yumuşak...
Kurdukları hayal aslında normal bir insana göre basit ve gerçekleştirmesi kolay. Ama onlar gibi saatlerce çalıştırılıp üç kuruş alan işçiler için bir o kadar zor...
Bir de Lennie akli yönden biraz zayıf bir insan olduğundan sürekli başına türlü türlü belalar açıyor. Ama bunlar asla kötü bir niyetle olmuyor. Lennie'nin bir şeylere dokunma, okşama merakı yüzünden oluyor her şey. Aslında her şey, bizi bu tımarhanelik dünyaya kapatıp çekip giden tanrı yüzünden oluyor.
Güzel bir alıntıyla bu değerlendirmeyi bitirmek istiyorum.
"İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun."
#johnsteinbeck #okudumveyorumladim
#farelerveinsanlar #SayfaSayisi111
Kitaplarında işçi sınıfının - emekçilerin gündelik yasam koşullarını tüm ayrıntılarıyla resmeden yazarlardandir.İnsanlarin başkasının toprağında üç kuruş para için saatlerce köle gibi çalışmasından yakinan iki sıkı dost olan George ve Jennifer zıt karaktere sahip iki arkadaştır.George akıllı ve uyanık Jennie ise iri guclu ve saf ...Ortak bir maçları vardır ; küçük bir toprak parçası satın alıp, sebzelerini ekip yetiştirebilmek .
Etkileyici , sürükleyici , bir çırpıda okunabilecek , insan üzerinde çok farklı his oluşturacak bu eserde .Steinbeck okurlarına diyor ki ,sevgili okur !
Hayallerini ,umutlarını ,hayatını ,arkadaşını ,dostunu en önemlisi sırtını dayayacagin kimseyi iyi seç .
Bununla birlikte ırkçılık ,ihanet ,çıkar ilişkisine dayanmayan gerçek dostluk ,yalnızlık ,acımasızlık tum bunlar çok iyi bir şekilde anlatılmış .En beğendiğim alintilara gelirsek ;
Bizim gibilerin ailesi yoktur .Biraz para kazandılar mi son kuruşuna kadar yerler.Yasayip yasamadiklari kimsenin umurunda değildir.
Kitaplar bazen işe yaramıyor .İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var .
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor.Gercekten akıllı adama bakıyorsun , hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun ...Biz onlara benzemeyiz.Peki neden ? Çünkü ...Sen varsın benim yanımda ve ben varım senin yanında ,bu yüzden işte .
Kötülük olsun diye yapmadım ki ," Sadece sevmek istemiştim George (sevgi , sevgili ellerimizin arasında can veriyor istemeden)
Demem o ki , Setinbeck okuyun ,okutun
Safça Lennie ve onun yanında kendini kurnaz hisseden George ikilisinin ana karakter bulunduğu kısa hikaye.
Lennie'nin orantısız gücüne nispeten çocuk aklının sürekli başlarına iş açması yüzünden girdikleri işlerde bir türlü dikiş tutturamayan yine bu sebepten son işlerinden kovulunca yeni bir çiftliğe yol alan ikilinin diyaloğu ile başlıyor
Tek amaçları çalışıp ellerine birkaç kuruş geçirip küçük bir çiftlik edinmek tavuklar, yoncalık, tavşanlar ve içinde küçük bir sobanın olduğu bir çiftlik...ancak Lennie'nin yumuşak şeyleri okşama zaafı yüzünden başları hep belaya girmekteydi.
Çiftlik sahibinin gelini, Curly'nin karısının ipeksi saçlarını okşarken onu öldürünce Lennie korkup kaçmış ve başına bela alırsa saklanacağı buluşma yerine gelmiş. George asla sahip olamayacakları çiftliklerini son kez ona anlatıp hayal kurarlarken tüm bunlara son vermiştir.
Kitabın en iyi önermesi benim için şüphesiz " bir adam kendi köpeğini kendi vurmalı" idi. Nitekim George kendi "köpeğini" kendi vurmuştu.
Yıllar önce lisedeyken okumuştum. Şimdi tekrar okudum o zamanlar hiç anlamadan sadece olayı okuduğumu fark ettim. Şimdi ise o alta yatan derin anlamlar insanın boğazında bir yumru bırakıyor.
Kitapta boş bir karakter yok. Her karakter toplumsal bir durumu sembol ediyor, her bir karakter sayfalarca analiz edilebilir. Irgatların üç kuruş için kendini sadece çalışmaya adaması ve insanı hiçbir değer görmemesi, siyahilerin yaşadığı ötekileştirme, toplum baskısı, dostunu korumak için yapabileceklerin neler neler vardı kısacık kitabımızda. En önemlisi hayal kurmak nasıl da kendini bile unutmuş insanlar bir hayalle tekrar hayata tutunmaya başladı. Gerçekten yer yer boğazımda bir düğünle okudum kitabı. O kadar gerçekçiydi ve benim için çok özel bir kitaptı.
Herkesin okuması gereken bir klasik. Kesinlikle okumalısınız.