Hikaye birbirine karşıt iki gezegen olan Anarres ve Urras’ta geçmektedir. Anarres’te yardımlaşmaya dayalı anarşist bir toplum (hayır öyle bir anarşizm değil), Urras’ta ise bugüne benzer mevcut bir düzen yani tüketimci-kapitalist benzeri bir toplum resmedilmektedir.
Romanda ana kahraman olan fizikçi ve Anarres’li Shevek’in eşzamanlıllık teoremini
Gerçekten beni sarstı bu kitap ya 102 sayfa olmasına rağmen hala etkisindeyim .Yaşamak ,Toprak Ana gibi kitaplari sevdiyseniz bir tık etkisinde kalabilirsiniz açıkçası çok benziyor
72 yaşında bir ihtiyar köpeği(kör bir kopektir japon gelenegine gore kopekleri gunese dogru baktırmak gelecek sene hasat cok olsun diye bir yalvaristir .Kopekte bu sebeple gunese cok baktiginda kör olurmus ) .Kör bir kopekle köyde yaşamaktadır. Köyün yerli halkı kuraklık ve verim olmayışından dolayı köyü terkeder tabi ihtiyar karşı çıkar bu duruma ve "Öleceksem kendi topraklarımda ölmeliyim".der İhtiyar köpeği ile birlikte hayatta kalma mücadelesi verirken bir mısır tohumu bulur bu tohum köyde kalan son tohumdur .Susuz gecen günler, bir arpa bugday bile olmayisi ihtiyari ve kopegi cok zorlar kuyuda kalan son su damlasina kadar uzun ugraslar verir koydeki tarla sicanlari bile yeme durumuna duserler (tabi japonlarda ne kadar normal bir durum ::)))
Kopegin sadık olusu ,yasam savaşı ,ihtiyarin zor anlari .....
Umudun kitabi diyebilirim mutlaka okuyun okutun
P.su
05.06.23 Pzt 01:41- 18.06.23 Pz 23:20
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... gider gelirdi...
Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin sarı kumlu bozkırların özeği Sarı- Özek uzar giderdi.
Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna
Eser 20. yüzyılın başlarında yani Osmanlı imparatorluğunun çöküş yıllarında geçer.Balkan ve Trablusgarp Savaşlarının olduğu sancılı yıllar...Kahramanımız Hicret Bey ,etrafı tarafından sevilip sayılan bir çerçidir.Eğitime önem veren bu bilge,kırık bir aynanın ardından hayatın içine dalar.Yanında deve katarı,sırtında heybesi tekinsiz yollarda
Biz yoksulduk; biz ve bizden sonrakiler yoksul olmasın diye çalıştık
KÖY ENSTİTÜLERİ ( 1940-1954 )
Her ne kadar Köy Enstitüleri konusunda çeşitli kaynaklardan araştırma yapmış olsam da sadece Köy Enstitüleri hakkında hazırlanmış derli-toplu, anlatımı güzel olan bir kitap bakınmaktaydım bir süredir. Araştırmalarım sonunda bu kitabın en uygun
Nasıl olsa bir yerde buluşuruz, gün gelir,
Bahtımız hem doğuda, hem batıda yükselir.
İslamiyet öncesi Türk tarihini konu alan, hece ölçüsüyle kaleme alınmış manzum bir tiyatro eseri.
Durağan başlayıp gittikçe heyecanını artıran ve kafiyelerden dolayı da okurken epey keyif aldığım bir eser oldu.
Ana yurtta yağmurun, rahmet selinden bir damlacık saçmadığı bir kuraklık çağında, Gök Tanrı'ya adanılmayı bekleyen kurbanlar ile artık yeni yurtlara göç etmesi gereken Türk milletinin öyküsü.
AkınFaruk Nafiz Çamlıbel · Yapı Kredi Yayınları · 2016152 okunma
Hepimizin dilinde aynı sözler
kuraklık var kıtlık olacak
Mevsimler değişti
İklim değişti diyoruz
Peki niye böyle olduk acaba
Yağmur yok, kar yok!
Su yok, iman yok!
Edep yok, haya yok!
Mazlumu gözetmek yok!
Helale harama dikkat yok!
Evladın ana babaya saygısı yok!
Büyük küçük bilen yok!
Gusül abdest, namaz bilen yok!
Evlerde kur-ân sünnet yok!
Aslında çok basit değilmi??
Yerden göğe ne çıkıyor ki?
Gökten yere ne insin??
Herkese merhaba☺Uzun zamandır kitap yorumlamadığımı fark ettim ve en çok Şeker Portakalı ile tanınan yazarımızın bu kitabını yorumlamak istedim. *Şeker portakalı kadar olmasa da en az onun kadar etkileyici bir kitap diyebilirim.
*Daha önce yazarın biyografisini okuduğum için bu kitaptaki ana karakteri, yazarın kendi hayatından esinlenerek yazdığını düşünüyorum.
*Kitap birçok konudan bahsediyor:
-Kuraklık ve yaşanan kuraklıkla birlikte insanların yaşadığı çaresizlikler,
-Suyun öneminin farkında olmamız gerektiği,
-Önümüze hazır olarak gelen besinlerin, (kitapta deniz tuzu anlatılıyor)aslında arka planda ne tür zorluklarla üretildiğini/hazırlandığını,
-İnsanın yediği kaba pislememesi ve nankör olmaması gerektiğini anlatıyor.
Not: Yazarın kaleminin biraz farklı olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu kitap, yazarın okuyacağınız ilk kitabı ise, dili biraz farklı ve sıkıcı gelebilir. Bu yazarın okuduğum 6. kitabı olduğu için dili bana daha anlaşılır geldi diyebilirim☺