Ey soylu oğul, kuzeyden şunlar gözükecek: Kurt Kafalı Mavi Rüzgâr Tanrıçası, elinde bir bayrak sallayarak; Kırmızı İbiş (kelaynak-kara leylek) Kafalı Tanrıça Kadın, elinde tehditkâr bir mızrak taşıyarak; Domuz Başlı Siyah Tanrıça, elinde bir sürü kanca taşıyarak; Karga Kafalı Kırmızı Yıldırım Tanrıçası, elinde bir çocuk cesedi taşıyarak; Fil Kafalı Yeşilimsi Siyah, Büyük Burunlu Tanrıça, elinde büyük insan cesedi taşıyarak ve bir kuru kafa içinden kan içerek; nihayet Yılan Kafalı Büyük Mavi Su Tanrıçası (115), elinde bir demet yılanla gelecekler. 115- Büyük Mavi Su Tanrıçası, yılan, olsa olsa denizi simgelemektedir. Haitililer'in su ilâhı Ague de yılandır.
Şemse en yakın bir seyyâre olan Utârid güneşten 15 milyon, Zühre 26 milyon, Arz 37 milyon, Merih 56 milyon, Müşterî 192 milyon, Zuhal 335 milyon, Uranüs 710 milyon ve seyyârâttan en baîd bulunan Neptün ise 1150 mil- yon merhale uzakta devrederler. Arzın kutru (12.742 km.) olduğu hâlde, şemsin kutru (1.382.000 km.)’dir. Müşterî, Zuhal, Uranüs, Neptün sey- yârât-ı cesîmeden olup, Arz ve Zühre ve Merih bunlardan küçüktür. En küçük seyyâre ise Utârid’dir. En nihâyetteki Neptün seyyâresinin şemsten iktibâs eylediği ziyâ, küre-i arzdaki ziyânın binde biri kadardır. Ve sath-ı Zühre’deki havâ-yı nesîmînin kesâfeti, havâ-yı nesîmî-i arzın dörtte birine müsâvî olduğu hesâb edilmiştir. Merih ile Müşteri arasında, yine şems etrâ- fında seyyârât-ı sagîrenin devreylediği bir sâhada, bu seyyârâtın 200 adedi mütecâviz mikdârı keşfolunmuş ise de, ehl-i hey’et indinde tamâmiyet ile ma’lûm değildir. En büyüğünün kutru 228 mil kadar tahmin olunmak- tadır. Bunların güneşe olan mesâfeleri 100 milyon merhaledir. Seyyârât-ı sâire misillü cesâmet i’tibâriyle ehemmiyetleri yoktur.
Reklam
Ankara'nın tekinsiz ve ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan kuru ayazı, avını bekleyen kurt gibi güneşin batışını beklemekte, olacakları hissetmekteydi.
Ağrılı bir Kürt dostumuz, "Biz Kürtler yedi dedemizi bilmesek kendimizi soysuz sayarız," demişti bir gün. Ben, Anadolu'ya sığınmış savaş yetimlerinin torunuyum, ancak unutarak ve Cumhuriyetin yaldızlı anlatılarına sığınarak ayakta kalmış insanlarız biz;soyumuz yok, çünkü kent modernitesinin arkasında saklanabiliyoruz. Peki ya Zilan katliamının yetimleri neredeler?
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
9-11. yüzyıllar arasında hem Karadeniz'in Kuzeyindeki bozkırlarda hem de Doğu Avrupa Türk tarihinde önemli roller oynayan Peçenekler; bulundukları coğrafya itibarı ile zaman içerisinde Rusların, Arapların ve Bizanslıların dikkatini çekmeyi başarmışlardır. Bu dikkat özellikle Ruslar ve Bizanslılar için zamanla büyük bir tehlike olarak görülmüş
Reklam
280 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.