Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
760 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Beşinci kitap olan
Calla'nın Kurtları
Calla'nın Kurtları
bu sefer bi kasabada yaşayan Tian adlı karakterin hikayesi ile başlıyor.Kasaba Kurtlar tarafında tehlike altında.Ve çoğu çiftçilerden oluşan bu halkın bir kurtarıcıya ihtiyacı var.O kurtarıcı kim?Tabiki de bizim Roland ve arkadaşları.Işının Yolu’nu takip eden ka-tet bu insanlarla karşılaşır ve yardım isteklerini kabul ederler. Yine oldukça sürükleyici bi kitaptı.Sadece bu Callahan karakterinin geçmişteki hikayesini okurken biraz sıkıldım.Sonra öğrendim ki
Korku Ağı
Korku Ağı
kitabındaki karaktermiş kendisi.
Korku Ağı
Korku Ağı
kaç sayfa bilmiyorum ama tüm hikayeyi anlatmış gibi geldi bana.Ve evet, o kitabını henüz okumadım.Onun dışında hikaye su gibi aktı.Hele Eddie’nin olduğu sahneler..Oğluyla gurur duyan bir anne gibi hissettim kendimi :) Ayrıca bu kitabında beni güldüren çok sahne vardı.
Büyücü ve Cam Küre
Büyücü ve Cam Küre
den sonra ilaç gibi geldi diyebilirim.Özellikle Tower karakteri.Dünyanın sonu geliyor adam kitaplarını kurtarma derdinde.Lütfen ama..Kitaplar önemli.Kitaplar kırmızı çizgimiz :D Aşırı heyecanlı bir yerde bitti.Ara vermeden altıncı kitaba geçeceğim.Şuraya alıntımı bırakıyor ve keyifli okumalar diliyorum. “Önce gülümsemeler gelir, ardından yalanlar.Ve sonunda silahlar..” -Gilead’lı Roland Deschain
Calla'nın Kurtları
Calla'nın KurtlarıStephen King · Altın Kitaplar · 2017879 okunma
Mahşer
Siyah bir at koşuyor; yelesi beyaz nalları kan kırımızı. Rüzgar kıskanç, ıslık çalıyor. Üstünde süvari, azrailden emanet kılıç yorgun. Cesetlerden tepeler, tepelerden akan kan suskun. Siyah bir at koşuyor; kuyruğu bağlı, hedefi biliyor. Etten duvarlar, korkulu adımlar geri çekiliyor. Titrek sesler; geliyor, geliyor dört nala. Meydanda bir terazi, teraziyi tutan gökten bir zincir. Bir kefede kefen diğerinde çelikten prangalar, incitir. Aç gezen izciler koşan attan haberdar pusuda. Kurtlar gözcü, leş kokusundan haberdar hepsi. Gam-ı Umman
Reklam
560 syf.
7/10 puan verdi
incelememde konudan ara sıra kopabilirim, arada belki bolca kızabilirim yazara. Ama sırayla gitmeye çalısacağım. Öncelikle bu seride bolca savaş ve olay odaklı olacağını bilerek okumanız gerekiyor. olaylar efsaneler kitabın temposunun hiç düşmememsini sağlıyor. İkinci kitabın sonunda Nezha'nın Rin'e yaptığı ihanetten sonra Kitay ile
Yanan Tanrı
Yanan TanrıR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 2022324 okunma
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı acılar hiç kabuk bağlamazmış, hep kanarmış. Bunu bu kitapta bir kez daha görmüş olduk. Ben bu kitabı ilk 2017 yılında okumuştum. 7 yıl aradan sonra tekrar okumak nasip oldu. Ve satırların arasında gördüm ki acı aynı acı hatta daha da artarak. Çığlıklar aynı çığlık, sitemler aynı sitem... Kitapta yazılanlar sadece bir araştırma yazısı değil.
Tünel
TünelMehmet Akif Ersoy · Kapı Yayınları · 2017382 okunma
Büyüleyici, ama hatalı bir kitapta bütün bir çağın zihni koordinatlarını her ne kadar müstesna da olsa tek bir bireyde, Rabelais'de bulmaya kalkışmıştır. Febvre kendisini Rabelais'nin sözde "ateizmi"nin var olmadığını kanıtlamakla sınırlasaydı, mesele yoktu. Ama Febvre "kolektif zih- niyete (ya da psikolojiye)" döndüğü ve dinin Rabelais gibi "16. yüzyıl insanı" üzerinde hem kısıtlayıcı, hem baskıcı, hem de kaçınılmaz bir etki yarattığını ileri sürdüğü zaman, bu varsayım kabul edilemez hale geliyor. Gerçekten de, beceriksizce tanımlanan bu "16. yüzyıl insanı" da kim? Hümanistler mi, tüccarlar mı, zanaatkârlar mı, köy- lüler mi? Bu sınıfsız "kolektif zihniyet" kavramı yüzünden, kültürlü bireylerden oluşmuş dar bir Fransız toplumu katmanı üzerine yapıl- mış bir araştırmanın sonuçları, kimseyi dışarıda bırakmadan bütün bir yüzyılı kuşatacak biçimde genişletiliyor.
S.25-26
Diyanet vs.
"Bana öyle geliyor ki, bizim kanunlarımıza göre, papa, kardinaller ve piskoposlar o kadar zengin ve büyük ki, her şey kiliseye ya da papazlara ait, onlar da yoksulları eziyor, yoksullar iki tarla kiralayıp çalışsa, bu tarlalar da Kilise'ye, bir piskoposa ya da kardinale ait oluyor."
Sayfa 38 - Metis Yayınları / Sekizinci Basım: Kasım 2022 / Özgün Adı: Il formaggio e i vermi: Il cosmo di un mugnaio del '500 / Çeviren: Ayşen GürKitabı okudu
Reklam
182 syf.
8/10 puan verdi
Herkese merhaba, arkadaşlar Bu gün size Doğan BORA'nın Susta kitabı ile geldim. Kurtlar sofrası değimini hepimiz duymuşuzdur. İşte bu kitabın karakterleri Atsus, Doğu, Ova ve Dere işte onlar bu kurtlar sofrasının içinden geliyor. Dişini göstermeyenin, sessiz olanın ezildiği, Küçücük çocukların bile kendilerini korumak için bıçak taşıdığı geç dışarı çıkmanın intihar olduğu o kurtlar sofrasının içinden. Aşkın o tatlı yüzüne kanan Dere'nin evliliğinde yaşadığı onca şeyden sonra hayata bağlayan tek şey olan çocukları Atsus ve Ova kendi kanından olmasabile evladı gibi gördüğü Doğu için savaşan bir anne , yaşadıkları bu hayat yüzünden babasından nefret eden Atsus bu kurtlar sofrasından sağ çıkmak için mücadele veririken, kurtulmaya çalıştığı kurtlar sofrasından başka bir kurtlar sofrasına oturan Doğu, ve o kurtlar sofrasının en saf ve temizi olan, müziğe ayrı bir yeteneği olan Ova. Hayatın onlara açtığı kapılardan geçerken birbirlerine daha çok bağlanan bu ailenin hikayesi. Poliste ve gizem seven herkesin okumasını önerdiğim bir kitap.
Susta
Susta
Susta
SustaDoğan Bora · Theseus Yayınevi · 014 okunma
Vücut olarak genç biri gibi geliyor sesi , ama ruh olarak pek öyle değil.
Sayfa 220Kitabı okudu
Yine de bazen, berrak gökyüzüne titreyen bir yıldız geliyor ve bana dünyanın güzel olduğunu düşündürüyor; biz küçük kurtlar, tutkumuzla, ağaçları bile şekilsizleştiriyoruz.
Sayfa 237Kitabı okudu
415 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Konusunu kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: Kitap teorik fizikçi olan bir kadın ve teorik fiziğin önemli olmadığını savunan deneysel fizikçi bir adamın hikayesi diyebiliriz. Ama bu çok yavan olur. Elsie doktora yapmış bir fizikçi olsa da kalıcı pozisyon elde edemediği için misafir olarak üniversitelerde derse gider. Ama bu onun hem araştırma
Aşk, Teorik Olarak
Aşk, Teorik OlarakAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 2023459 okunma
Reklam
Yeminimiz Var
Kar sessizliği nedir bilir misiniz Ölüm gibidir, bağışlanmak gibidir Hakkın nazarında rahmet rahmet Benim sol yanımda acı yemindir İntikam kokuyor bu kar Kalmaz yanınıza kar Görülecek hesap var Hesap günü yakındır Kan kokusu geliyor burnumuza kan Dişimize kan değdi ulusun kurtlar Uçmağa erdiler ölümsüz ruhlar Alınacak intikam, yeminimiz var!
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
Romanlarımdan birindeyse, (Kurtlar Sofrası'nda mı?) Kuva-yı Milliye kuşağından bir yaşlı kahraman der ki: Cumhuriyetçi olmanın ne büyük bir inkılâpçılık demek olduğunu anlatamadık! Herkese padi- şahın kovulması, halk hâkimiyeti rejiminin getirilmesi oyuncak geliyor. Cumhuriyet'in, ne büyük bir yenilik hamlesi olduğunu, genç nesle anlatabilseydik, Cumhuriyetçi kuşaklar başlangıçtaki atılımı sürdürebileceklerdi." Doğru, anlatamamışlardır: Bizim kuşak ki, düpedüz Cumhuriyet kuşağıdır, o bile Cumhuriyetçiliği inkılâpçılık saymamış, Cumhuriyet'i ilân eden, ondan sonraki gelişme adımlarını atan adamları, bir bürokrat oligarşinin kalantorları olarak görmüştür. Öyledir ama, bu Cumhuriyet'in varlığını da, tek dereceli serbest seçimle somutlaşmasını da gölgelemez. Nasıl ki, Cumhuriyet yönetiminin Anadolu toprağını, karınca kararınca şenlendirdiğini gölgelememelidir.
343 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.