Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Baba, oğul, kutsal ruh.
Üç parçalı olan bir Tanrımız mı var yoksa üç Tanrı bir tane içinde mi? Katolik Ansiklopedisi, ilahiyat mantığının bir başyapıtında, konuyu bizim için aydınlığa kavuşturur:¹ Tanrılığın birliğinde üç Kişi vardır; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh. Bu üç Şahsiyet birbirlerinden tamamen ayrıktır. Bu yüzden, eğer Atanasyus Öğretisinin kelimelerini kullanırsak: "Baba Tanrıdır, Oğul Tanrıdır ve Kutsal Ruh Tanrıdır, ama yine de Üç Tanrı değil tek bir Tanrı vardır." Bu yeterince açık değilmiş gibi, Ansiklopedi üçüncü yüzyıl ilahiyatçısı olan "Mucizeci Aziz Gregory"nin sözlerini alıntılar: Bu yüzden, ne yaratılan herhangi bir şey, ne Üçlemede bir diğerine bağlı olan bir şey, ne de bir zamanlar var olmayıp da eklenen bir şey vardır. Fakat daha sonra katılan vardır. Bundan dolayıdır ki Baba Oğulsuz, Oğul da Ruh'suz hiçbir zaman olmadı: Ve bu aynı Üçleme sonsuza kadar sabittir ve değiştirilemez.
Sayfa 59 - Bölüm 2 - Tanrı Varsayımı, Çok TanrıcılıkKitabı okuyor
I. Cilt
"Üçleme, mad­denin üç özü, kükürt, cıva ve tuz. Kükürt yağ barındırır ve yanıcı özelliği vardır; tuzla birleşince yanıcı özelliği içindeki alkanı tutuşturur, cıvayı kendine çeker, onu yakalar, tutar ve onunla birleşerek farklı yapılar meydana getirir. Cıvanın sıvı, uçucu, ruhani bir özü vardır, İsa, Kutsal Ruh, O."
Sayfa 657 - Piyer BezuhovKitabı okudu
Reklam
Trinity ( Kutsal Üçleme)
Tanrıyı birleşmiş 3 ayrı varlık ( baba-oğlu-kutsal ruh ) olarak düşünen Hristiyanlık inanışı.
Oldukça rahatsızım son zamanlarda işin gerçeği: Nedeni nedir bilmem - havadandır belki de Ne ki hastalık sarsıntılarıyla çektiğim acılar Yapıyor beni daha da dindar. İlk ağrı krizi bir anda Tanrıyı kanıtladı (Ne ki bundan hiç kuşkulanmadım, şeytan ne de) İkinci kriz Bakire Meryem'in gizemli bakireliğini; Üçüncüsü Kötülüğün Kökeninin olağanlığını sonra; Dördüncüsü bir anda Kutsal Üçleme'yi, Öyle dönüşümsüz bir biçimde kanıtladı ki bana, Kutsal Üçleme'nin dörtleme olmasını diledim, İnanmışken daha çok inanmak için.
Sayfa 386Kitabı okudu
Pavlus ve Roma İmparatorlarından Papalara
Hıristiyanlığın asıl kurucusunun Pavlus (Saint Paul) olduğu,batılı ve doğulu birçok araştırmacı tarafından dillendirilmektedir. Bu dünyanın tanrısının Şeytan olduğunu ve şeytanî güçlerin dünyaya hâkim olduğunu savunan Pavlus teslis (üçleme: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh) inancının da mimarıdır. Tarihsel olan Hz. İsa Mesih'in bu tür inançlardan beri olduğu Kur'an'da açıkça dile getirilmiştir. Hıristiyan veya farklı inanca sahip kişilerden tarafsız araştırma yapanların da kabul ettiği gibi "Tarihsel İsa" kendini "insanoğlu" ve "Peygamber" diye nitelemekteydi. Hz. İsa'nın "Allah'tan başkasına kulluk etmemek" üzerine ilan ettiği inancı hükümdarlara (otoriteye) itaat ve çeşitli sır (gnostik) dinler ve pagan inançlardan alınanlarla batıl fikirler çerçevesine aktaran Pavlus gerçek İsevî inancı değiştirmiştir. Papa'lar kendilerini Hz. İsa'nın halefi olarak kabul edilen Simon Petrus'un (Saint Peter-Şem'unu's-Safa) halefleri olarak gösterseler de tarihsel veriler Roma Katolik mezhebinin Pavlus'tan beslendiği kesindir. Dinî lider olan da Papa'nın dünyanın lideri de olması gerektiğine dair ilk ortaya atılan inanç Pavlus'un düşüncelerine birebir uymasa da ondan esinlenilmiş olmalıdır.
Sayfa 145 - Kalender Yayınevi
Isaac Newton'un din ile imtihanı
1670'lerde Newton bir yandan ışığın doğası üzerinde, diğer yandan da Kitab-ı Mukaddes ile Hıristiyan kilisesinin erken dönemine ait belgeler üzerinde çalışıyordu, çünkü Cambridge'deki göreve getirilmesinin ön koşulu Anglikan kilisesinde rahip olmasıydı. Optik konusundaki görüşleri Royal Society tarafından yayımlandı, ama din konusundaki düşünceleri açıklanamayacak kadar tehlikeliydi. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'u üç başlı bir Tanrı'nın eşit parçaları olarak gören Kutsal Üçleme (Teslis) öğretisinin Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde bulunmadığına, 4. yüzyılda icat edildiğine karar vermişti; sonuçta, Mesih tanrısaldı ama Tanrı üç değil, tekti. Kutsal Üçleme'ye inanmamak hem kâfirlik hem de suçtu, bu yüzden Newton dini konulardaki yazılarını kendine sakladı ve Cambridge'de rahip olmadan çalışabilmek için özel izin aldı. Simya ile ilgili ve hermetik metinleri topladı ve yıllarca madenlerin büyümesini veya dönüştürülmesini sağlayacak olan bir maddeyi keşfetmek veya imal etmek için uğraş verdi. Din ve simya üzerine yazdığı ama hiç yayımlamadığı yoğun ve kapsamlı yazıları 20. yüzyılın ortalarında Newton'ın elyazmalarını satın alan İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes'i şu yorumu yapmaya yöneltmiştir: "Newton akıl çağının ilk ürünü değil... büyücülerin sonuncusuymuş."
Sayfa 530 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
Newton
Üstün zekasına rağmen, özel ilgi alanlarının yalnızca bir kısmını gerçek bilim dalları oluştururdu. Çalışma hayatının en az yarısını simyaya ve çeşitli dinsel uğraşlara ayırdı. Bu konulara basit birer hobi olarak değil, bütün içtenliğiyle kendini adayarak eğilirdi. Ariusçuluk denilen, tehlikeli derecede heretik (sapkın) bir mezhebin gizli yandaşıydı. Bu mezhebin başlıca esası, Kutsal Üçleme'nin (Teslis) var olmadığı inancıydı. [Newton'ın Cambridge'deki fakültesinin Trinity (Teslis) adını taşıması ilginç bir rastlantıdır.] İsa'nın ne zaman geri geleceğine ve kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin matematiksel ipuçları yakalayacağına inanarak, Hz. Süleyman'ın Kudüs'teki kayıp tapınağının zemin planını bıkmadan usanmadan incelemiş ve bu süreç sırasında, orijinal metinleri daha iyi tarayabilmek için kendi kendine İbranice öğrenmişti. Simyaya da aynı coşkuyla meraklıydı. 1936'da ekonomist John Maynard Keynes, Newton'ın notlarıyla dolu bir sandığı açık artırmayla satın aldığı zaman, bu notların optiğe ya da gezegenlerin hareketlerine yönelik karşı konulmaz bir merakı değil, adi metallerin kıymetli metallere çevrilmesine yönelik kararlı bir arayışı yansıttığını hayretle keşfetti. 1970'lerde Newton'ın bir saç teli üzerinde yapılan analiz, saç telinin doğal düzeyin kırk misli yoğunlukta cıva içerdiğini bulguladı. Cıva, simyacılar, şapkacılar ve termometre-imalatçıları hariç hemen hiç kimsenin ilgi alanına girmeyen bir elementtir. Onun sabahları yataktan kalkmayı hatırlamakta bile zorluk çekmesine belki de şaşmamalı.
654 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Augustinus
Veee bir kitabın daha sonuna geliyoruz:) Augustinus Hıristiyanlığa erişmesindeki yolculuğunu okuyucusuna aktarıyor. Aynı zaman da Hıristiyanlık da bulunan üçleme, kutsal kitap yorumu, 7. gün, vs. gibi teolojik konulara da açıklık getiriyor. Okurken insanı bunaltıyor zaman zaman ara vere vere okumak daha fayda sağlar yüksek ihtimalle. Okumak isteyenlere keyifli okumalar efenim :)
İtiraflar
İtiraflarAugustinus · Alfa Yayıncılık · 2019527 okunma
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
134 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.