Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Yöntem Olarak Ütopya ya da Gelecek Tasarrufları*
Ütopyacı şehir, modernizmin başlıca unsuruydu elbette; burada aklımıza Le Corbusier'den Constant'a pek çok isim, Rockefeller Center, muazzam Nazi ve Sovyet projeleri geliyor.2 * Çeviren Esma Kartal 2. Standart açıklama için bkz. Siegfried Diedion, Space, time and Architecture (Cambridge, MA: Harvard University Press, 1967).
Fredric JamesonKitabı okudu
Ankara'yı imar edenler arasında 1926'ya kadar Türkler baş­ roldedir: Kemaleddin Bey (1869-1927), Vedad (Tek, 1873- 1942) ve Arif Hikmet (Koyunoğlu, 1889-1982) isimleri zikre­ dilmeli. Daha sonra yabancılar, ki aralarında en başarılı olanı Avusturyalı Clemens Holzmeister idi (1886-1983), hükümet merkezini Le Corbusier'nin Hindistan'da Chandigargh'ta ve­ ya Niemeyer'in Brasilia'da yaptığı gibi, "baştan yaratma" izni­ ni aldılar. Holzmeister'e 1927'de Harbiye Nezareti'ni ve Genel Levent Şahverdi Arşivi kurmay Başkanlığı binasını tasartama görevi verildi; bunu yeni Cumhurbaşkanlığı köşkü gibi başka binalar izledi.
Reklam
“ Kişinin işini tapınırcasına inandığı bir amaç uğruna yapması, yaşamı boyunca düş kırıklıklarına uğrasa bile ona asla tükenmeyen bir enerji ve yaşama sevinci verir. İşte Le Corbusier bu tür bir yaşama sevincine sahipti.”
“ Mimarlık, ışık altında bir araya getirilen kütlelerin ustalıklı, doğru ve görkemli bir oyunudur.”
Hayalleri bir zamanlar ne kadarda büyüttü gerçekten; yeni Louis Khan, Le Corbusier, Mies van der Rohe veya Geoffrey Bawa olacaktı. Yeni bir mimariyi hayata geçirecekti; yerele özel, zarif, ahenkli, son teknoloji, ilerici. Ama ikinci sınıf bir kentsel tasarım şirketinin meteliğe kurşun atan, adını tek bir binaya –hangar demek daha doğru olur herhalde– verebilmiş müdür yardımcısı oldu.
Sayfa 232
Le Corbusier yeni şehir planında yalnızca arabalar ile yayaları birbirinden ayırmakla kalmıyordu. Ona göre, bu yeni şehrin bütün işlevleri birbirinden ayrı tutulmalıydı. Geleceğin şehrinde fabrikalar yaşam alanlarının ortasında yer almayacak, çocuklar uyurken demir tozu solumayacaktı.
Sayfa 272 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
"Varoşlardan kurtulmalıyız," diyen Le Corbusier yalnızca etrafı çitlerle çevrili varoş evlerinin estetiğe aykırı görüntüsünden değil, varoş insanının dar görüşlülüğünden de nefret ediyordu.
Sayfa 272 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Le corbusier şehrin bu durumundan dehşete kapılmıştı. "Bütün şehirlerde anarşi hüküm sürüyor,''diyordu. "Dünya hastalanmış."yaşanan kriz öylesine büyüktü ki köklü değişiklikler yapmak, önlemler almak gerekiyordu.
Sayfa 272 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Çağımızın meşhur mimarlarından birinin, Le Corbusier'nin ifadesiyle, ev, "içinde oturulacak bir makinedir." Dolayısıyla sanayi toplumlarında seri halde üretilen sayısız makine arasında yerini alır
Uçağın işlevi uçmaktı. Peki, evin işlevi neydi? Le Corbusier düşünüp taşınıp bir sonuca varmış (bu sonucun "bilimsel" olduğunu da altını çizerek söylüyordu okurlarına), evin işlevlerini sıraladığı bir liste oluşturmuştu. Bu listede yer alan işlevler basit ve temel işlevlerdi; bunların dışında kalan her şey "romantik safsatadan" ibaretti. Le Corbusier'ye göre bir evin temel işlevleri şunlardı: "1) Sıcağa, soğuğa, yağmura, hırsızlara ve meraklı komşulara karşı koruma sağlamak, 2) Bol miktarda güneş ve ışık almak, 3) İçinde yaşayanlara, yemek yiyebilecekleri, çalışabilecekleri ve kişisel işlerini görebilecekleri odalar sunmak."
Sayfa 64 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
"Uçuşun gereklerini yerine getirme zorunluluğu yüzünden uçaklarda yüzeysel dekoratif unsurlara hiç yer verilmiyordu, bu nedenle, Le Corbusier'ye göre uçaklar en başarılı mimari yapı örnekleriydi."
Sayfa 63 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Şarkın tamamı da bana simgelerden yapılmış gibi geldi. Şarktan aklımda kalan, çoklukla masmavi olsa da, sarı bir gökyüzü görüntüsü; toprakların esmer görüntüsü ile ahşap ya da kerpiç evler ve taştan mabetlere ilişkin eşsiz hatıralar.
Sayfa 134Kitabı okudu
Oysa tayyareciler kuş gibi uçayım derken hayatlarından oluyorlar, mühendislerin yüzyıllık çalışması sonunda ortaya çıkan birer yeni dünya olan akıl almaz yolcu gemileri okyanusu birkaç saat hızlı geçeyim derken denizde kayboluyorlar, dağlar delik deşik edilip engel olmaktan çıkartılıyor, vb. İşte bunların karşısında ben de bazen ölesiye utanıyor, kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 131Kitabı okudu
Ör­neğin sayısal oran araştırması, estetik değerin anahtarının "altın oran" olduğu yönündeki bir kurama yol açtı. Altın oranda, iki doğru parçasından kısa olanın uzun olana oranı, uzun olanın ikisinin toplamına oranına eşittir. Bu oran Ök­ lid'in dikkatini çekti ve altın oranın tüm sanatın özü olduğu iddiası 19. yüzyılda şevkle ağırlığını hissettirdi. Pek çok res­ min yanı sıra Mısır piramitlerinden Rönesans saraylarına ve Le Corbusier'e varıncaya kadar çok sayıda mimari eserin planında ve cephelerinde altın oranın bulunduğuna dikkat çekildi. Meşe yaprağının genişliğiyle uzunluğu ve yumu­ şakça kabuklarının arka arkaya spiral çapları gibi bitkisel ve hayvansal yapılarda da altın oran bulundu; bu olgu, bakış açınıza göre, altın oranın sanatın ayırt edici bir özelliği ol­duğu iddiasını zayıflatabilir de, güçlendirebilir de.
Sayfa 31 - Pdf - 1. Bölüm: Sanat Eserin Nedir?Kitabı okudu
396 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.