Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkasının aklını, iradesini, kanaatlerini, davranış biçimle­rini ve düşünme şeklini kontrol etmek, onu kendine bağımlı hale getirmek, iradesini kontrol altında tutarak ondan güç em­mek, üstünlük hazzı sağlamak, kişiyi kendi aklından bile şüphe edecek duruma düşürüp muhakeme kabiliyetlerini felce uğrat­mak literatüre “gaslighting” olarak girmiştir.
408 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Sarmal Beni de Sarmaladı...
Osmanlı Kuruluş Tarihi hep ilgimi çekmiştir 2. sınıftan bu yana Konu ile alakalı tüm literatürü toplamaya ancak bu sene başlayabildim Yani YL 'sımın Tez Döneminde Cemal Kafadar Fuad Köprülü Gibbons Sencer Divitçioğlu Lınder Emecen İnalcık gibi hocalara ait tüm külliyatı toparlamaya çabalıyorum Bu anlamda en enteresan bulduğum çalışma da şüphesiz Kuruluş Sarmalından Kurtulmak Zira gerçekten bir Sarmal sunulmuş ama sonuçta o Sarmalından çıkılamamış bir öz ortaya konamamış Ama bütün telakkilerin ekollerin incelenip irdelenmesi de muhteşem olmuş Çok güzel bir bibliyografya sunulmuş Kaynakçadan literatüre dair çok fazla kaynak buldum ki bu şahane birşey oldu Ancak sonuç biraz zayıf gibi herşeye rağmen Yazar ne diyor o muğlak mesela...
Kurtuluş Sarmalı'ndan Kurtulmak
Kurtuluş Sarmalı'ndan KurtulmakAhmet Demirhan · Dergah Yayınları · 20192 okunma
Reklam
Men must act, but should never forget that they are incapable of foreseeing the remoter consequences of their actions. Our world is a place where nobody ever gets anything for nothing, where every gain in almost every field has to be paid for, either on the nail or in an indefinitely lengthy series of instalments.
For young people who had always read about their ancestors in the official literature as if about some kinds of barbarians and betrayers who were always being vanquished by the heroic Russians, it was of course pleasant to hear the "news" that the glorious Russian Czar Petr I was soundly beaten in 1711 at the river Prut by the Tatar forces, that Crimean Tatars had put things in order in Moscow more than once, and that Crimean Tatars had institutions of higher learning long ago.
412 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
3/5 Stars (%55/100) Though I've found the book interesting sometimes, it was difficult to go through because she was heavily inspired by Sartre's ideas. Here's a brief synopsis/analysis: Simone de Beauvoir visited the US in 1947, the same year Sartre published his own essay, and recorded her experiences in America Day by Day.
America Day By Day
America Day By DaySimone de Beauvoir · University of California Press Published · 01 okunma
143 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Eski imgelerin anısından bir türlü kurtulamaz insan, bu nedenle de bu anıyı anlamsız bir yük gibi taşır durur.” . “İnsan yaşamının esas gailesi, kendi tedavisidir, yani kendi eksikliklerini tamamlamak, çatışmalarını çözümlemek ve zedelenmişliklerinin ıstırabını azaltmaktır.” | Dört Arketip | Carl Gustav Jung Arketip kavramı Jung’la literatüre
Dört Arketip
Dört ArketipCarl Gustav Jung · Metis Yayınları · 20211,801 okunma
Reklam
komünist ezikliği
In a letter to a friend from November 1929, Fedin noted that the Nobel Prize in Literature had just been awarded to Thomas Mann; ‘kakaia svin′ia!’, he wrote, an invective literally meaning ‘what a pig!’, and went on to fantasize about winning the prize himself.
"In the mansion called literature I would have the eaves deep and the walls dark, I would push back into the shadows the things that come forward too clearly, I would strip away the useless decoration. I do not ask that this be done everywhere, but perhaps we may be allowed at least one mansion where we can turn off the electric lights and see what it is like without them."
Cuniçiro Tanizaki
Cuniçiro Tanizaki
Derdime derman olsun diye gittiğim, kırk beş dakikası dünyanın parası olan terapistin de aklı sende olsun istersen. Koltuğa bir o uzansın, bir ben uzanayım. Terapistin bıraktığı yerden ben başlayayım, benim bıraktığım yerden terapist... Mevcut psikolojik hastalıklar açıklamasın halimizi, derdimize derman için kendini bilime versin Muazzez. Bari aşkımız literatüre geçsin.
Sayfa 137Kitabı okudu
Moreover, as Damrosch acknowledges, ‘it is the privilege of critics writing within a hegemonic power to mock “the nationalistic heresy” [ … ]. Among colonized or otherwise dominated populations, literature has long been a prime force for fostering national identity and rallying opposition to imperial or hegemonic powers, and [ … ] literary nation-building has often had a significant comparative and international dimension.
Reklam
264 syf.
5/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Başarısız Bir Siyasi Roman Denemesi
Murathan Mungan’ın son romanı “995 km” Türkiye’nin 80’li yılların ortalarından itibaren girdiği terör anaforunu ele alıyor. Kitap, bu anlamda siyasî bir roman hüviyetinde. İki isimsiz bölümden oluşan romanın özellikle başkişisi dikkatleri çekmeyi başarıyor. Küçüklüğünden beri annesiz babasız yetişen bu isimsiz adam, çıkarları uğruna derin devlet
995 km
995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023767 okunma
As our blood labours to beget Spirits, as like souls as it can, Because such fingers need to knit That subtle knot which makes us man...
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
………………………………………………………………………..… Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
Müslümanlar edebiyatın edep'ten geldiğini söyleyip edepsiz yazıları çöpe atıyorlar. Amerikalılar "Literature" derler. Literal harf demektir, harflerle meydana gelen her şeye edebiyat demek, ahlakla ahlaksızlığı eşit tutmaktır
Sayfa 84
İslamcı iktidarlar ve Bonapartizm
İslamcı iktidarların, Marksist literatüre Bonaparizm diye yerleşen ara rejim biçimi ile benzerliklerinin olduğu düşünülebilir. General Louis Bonapart, Fransa'da 1848'de köylülere oy hakkı tanınmasıyla iktidara geliyor. Kaba, görgüsüz ve bilgisiz bir askerdir. Önce amcasının desteği, sonra da onun ismiyle yükseliyor. Louis Bonapart 1848 devrimleriyle sarsılan ve burjuvazinin iktidarı kaybetme tehlikesini yaşadığı ve fakat işçi sınıfının da iktidarı alamadığı koşulların yarattığı bir diktatördür. Köylülere de oy hakkı tanınmasıyla Fransa'da toplumun en geri kesimlerinin desteğini alarak cumhurbaşkanı seçiliyor ve onların desteğiyle iktidarını sürdürüyor. Louis Bonapart Cumhurbaşkanı iken 1851'de bir saray darbesi yaparak iktidara bütünüyle el koyup imparatorluğunu ilan ediyor. Bonapart'ın kurduğu ve esas olarak asker sivil bürokrasiye, köylülere, sınıf dışı lümpen kesimlere, küçük üreticilere dayanan bu rejim 1870 yılına kadar yani tam 22 yıl sürüyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.