Oblomov kitabını okuyarak bir Rus edebiyatı okuma ayı yapıyoruz! Kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. 🤓
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu olan sanal okuma grubumu 4 yıldır devam ettiriyorum. Şu an farklı meslek gruplarından pek çok okur arkadaşımız gruba üye olmuş durumda. Peki, bu
Bu eseri incelemeye başlamadan önce beni çok heyecanlandıran bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Evet, ölümünden tam 132 yıl sonra, ölüm yıl dönümüne sayılı günler kala Van Gogh'un gizli bir otoportresi keşfedildi. Bu incelemeyi yazmamdan tam 10 saat önce keşfedilmiş ve ben bu haberi yeni gördüm. Bir okur için bundan daha güzel bir sürpriz
Faydasız, bu hüzün hiç bitmeyecek. (...inadına böyle değersiz, böyle aykırı bir adamın gönlünde neler bulunduğunu göstermek istiyorum eserimle.)
''Kocaman bir devrimle sona erecek olan bir yüzyılın üçüncü çeyreğindeyiz.'' diyor Vincent henüz 63.sayfanın başlarında. Şu an yüzyılımızın hangi çeyreğindeyiz bilemiyorum. Hepimizin tutunduğu umutlar,
Van Gogh'un özellikle patates yiyenler tablosu dikkatimi çok çekmişti onu bu tabloyla tanıdım ,ve daha sonra diğer ünlü tablolarını (yıldızlı gece , ayçiçeği tablosu) gördükten sonra Van Gogh vazgeçemediğim biri haline geldi . Çizimleri , tablolarında renk seçimleri boyayı kullanma biçimi diğer bir çok ressamdan çok farklıydı .
vincent Van Gogh 30 Mart 1853 ye Hollanda da dünyaya gelmiştir.1880'den sonra suluboya çizimlerle resme başladı. Van Gogh ilk gençlik yıllarında bir din adamı olmayı istiyordu fakat bundan nedense daha sonra vazgeçerek sanat alanına daha çok yoğunlaşmıştır. Bu dönemde maddi ve manevi olarak kardeşi Theo hep destek olmuştur . Yaşadığı zaman diliminde ressam olarak pek bir üne sahip değildir öyle ki sadece bir tablo satabilmiştir (daha sonra araştırıldığında kardeşi Theo'nun da bir tablo sattığı öğrenilmiştir.) Van Gogh başarısız olduğunu düşünerek yıllar geçtikçe derin bunalımlara girmiştir bu kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarda da anlaşılıyor. Son dönemlerinde ruhsal krizler geçirir , ilk krizinde kulağını kesecek kadar derin ruhsal bunalımlar bunlar . Kitabı okuduğunuzda Van Gogh'un iç dünyasını, yaşadığı zorlukları , eserlerini nasıl ve ne zorluklarla oluşturduğunu anlıyorsunuz
Kitapta Van Gogh'un ne kadar merhametli ve ince ruhlu olduğunu da anlayabiliyoruz (ki sokakta kalmış birçok kadına yardım elini uzatmış)
Van Gogh'a ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm edebi bir dille yazıldığı için sıkılacağınızı düşünmüyorum
(Film tavsiyesi : loving vincent )
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Yapı Kredi Yayınları · 20136,2bin okunma
KİBİR, RUHUN KANSERİDİR.
Jules Verne, benim çocukluğumu temsil eder. Onunla sevdim ben kitap okumayı. Seksen günde devri alem ise ilk okuduğum kitaptı. Sonra Rus edebiyatı esir alsa da beni Jules Verne'in yeri her zaman özel kaldı.
--SPOİ SPOİ SPOİ--
Master Zacharius, İsviçre'nin Cenevre'sinde nam salmış dünyaca