Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
218 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
157 günde okudu
DEPRESYON -HANİFE ÇITA
Hiç yaşamamışlar gibi göçüp gitti onlar aramızdan... #Baba tut elimi Bu cehennemden kurtar beni Sıkışıp kaldığım yer belli mi? Sesim sana geldi mi? Baba tut elimi Nefesim tükenmeden kurtar beni... Ölüm ve Yaşam...Bu ikili birbirine pamuk ipliğiyle bağlı değil mi? Deprem onları bir kaç dakikada bizlerden koparıp aldı...Anneler, babalar, nineler,
Depresyon
DepresyonHanife Çıta · Cinius Yayınları · 2023120 okunma
Reklam
fakat
Bir pencere açıldı, Fakat; Bu bir rüya dedim.. Çünkü benim hiç pencerem olmadı! Ve de görebileceğim bir rüyam, Tek bildiğim bir kabustu.. Yine uyuya kaldım, Hepsi bu..! İbrahim Çekin
Birçok şeyi anlamadığım gibi Kendimi de anlamadım aslında. Çürüyordu saçlarımız oysa Biz döküldüğünü sanırken Eskiyordu organlarımız birer birer Ölüyorum ölüyorsun ölüyor. Şimdiki zaman çekiminde ölemiyor da insan.  Oysa yaşadığımızı sanırken Sokaklarda tabutsuz bizdik dolaşan. Karamsarlık ve umutsuzluk Boğarken içimizdeki
Uyuduğunuzda rüyadan uyanmak isteyipte uyanamadığınız oldu mu hiç? Bu nasıl bir kabustu ya böyle 🤯 Rüyadasın bir de rüyada rüyadasın uyana bildim sonunda ya çok şükür 😀
"Büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahluk kendi.. kendi iç dünyasının mahbusu hâlinde, şifasız bir yalnızlığa mahkûm. Anlatabiliyor muyum?"
Sayfa 392 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahlûk..., kendi iç dünyasının mahbusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkûm. Anlatabiliyor muyum?
Hadi öldün diyelim Sonra ne olacak Bir sürü sivri akıllı Başına toplanacak Her kafadan başka bir ses Kimi bayılır, kimi ağlar Daha bin türlü tören Rahat yok mezara kadar Ölüm dediğin işte böyle Baştanbaşa rezillik Tabutçu, mezarcı, imam Evlere şenlik
Sayfa 41 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
“Büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahluk, kendi iç dünyasının mahbusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkum.."
Sayfa 392Kitabı okudu
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yalnızım, evet, herkes yalnızdır, yalnızız.
Peyami Safa’nın bu eserini okurken yaptığı karakter analizleri, psikolojik tahlil gücü ve iyi-kötü muhakemesi ile büyük usta
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
tadı aldım.
Yalnızız
Yalnızız
romanında iki anlatıcının varlığı söz konusudur. Bunlar: 1. ve 3. anlatıcı bakış açısıdır. Romanda genel olarak 3. şahıs anlatıcı hakimdir. Ancak yazar bazı bölümlerde tarafsızlığını ortaya
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,6bin okunma
451 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yalnızız, Peyami Safa'nın okuduğum üçüncü kitabı. İçlerinde en çok beğendiğim ise Peyami Safa'nın ustalık eseri olan bu kitap oldu. Kitapta eski Türkçe kelimeler fazla ama bu kesinlikle akıcılığını bozmuyor. Birkaç kelimeyi bilmeseniz dahi cümleyi anlıyorsunuz. Betimlemeler o kadar güzeldi ki ortamı, olayları sanki oradaymış gibi hissettim. Çoğu
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 195121,6bin okunma
"Büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahlûk kendi iç dünyasının mahbusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkûm..."
"Öyle yaşamalısın ki, öldüğün zaman tabutçu bile matem tutsun." Mark Twain
17 AĞUSTOS 1999 MARMARA DEPREMİ O gece benim için bir kabustu. Aniden sallanmaya başladı her yer. O duvardaki kiremit sesleri,çıtırtılar gittikçe yükselmesi,dünyanın sonu geldi dedim. Yakından,uzaktan ağlama sesleri,çığlıklar geliyordu. İçimi ürpertiyordu,yüreğimi acıtıyordu. O gece kimselere ulaşılamıyor,sadece televizyonda seyrediyorduk, olanı biteni,faciya’yı ve üzüntüleri. Gökyüzüne doğru yükselen o loş ateş,denizin ayrılmasıyla birlikte kaybolan askeri gemi,insanların evsiz yutsuz kalması beni çok üzüyor. İnsanlar ne yapabilirler bundan sonra. Düşünemiyorlar bile. Sadece koca bir hiç. Çok zor günler yaşandı gerçekten. Unutulmayacak hafızalardan silinmeyecek bir ‘ 17 Ağustos ‘ depremi yaşadık. Ama o deprem bizde çok büyük bir iz bıraktı. Onu da siz düşünün artık! …. SİYAH KURDELE 02/03/2007 01:30 CUMARTESİ YAZAN: ŞEBNEM ÖRS
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.