Döndüğümde seni buldum
âh yine kör bir avluya bakardı kalbimin cenderesi
bak dedim: yıldızlar benim
kalbimi buzdan ufuklara taşıyan ay ışığı geceleri
senin
sorduğun soru bana demdir şimdi
yüreğindeki mızrap kalbimin kuytusundan bir rastı derlesin
dinlesin acemaşiranı, hicazkâr kürdîyi, sevgili değilse
sevgi olsun
incittiysem incinmesin
mah yüzüne bir nikâb
incindiysem
bana saysın
bilmesin.
Emirhan Oğuz
Bölge halkları arasında bilinen ilk kadın tarihçilerden biri olan Mesture( mah şeref hanim kurdistani) aynı şekilde büyük bir Kürt kadın şairi olarak tanınmaktadır mesut'u ardalan beyliği üzerine ardalan tarihi adlı tarihsel bir çalışma kaleme almıştır ve surenin bu çalışması ölümünden sonra 1947 yılında nasır azadpour tarafından Tahran'da yayınlandı.
Bu altı oğlun en büyüğü Gün idi, yani Güneş. İkincisinin adı Ay, yani mah idi. Üçüncüsü ise yıldız'dı, yani Sitare. Dördüncüsü Gök, yani Asuman; beşincisi Dağ, yani kûh; altıncısı Deniz ya derya idi.
Aslen Farsça bir kelime olan mahya; ay anlamındaki “mah” kelimesine –ya eki getirilerek Ramazana ithafen “aylık” manasına gelen
“mahya” hâlini almıştır. Kelimenin doğru yazılışı “mahiye” olmakla birlikte zamanla bozulma geçirmiş ve mahya şeklinde söylenir olmuştur.
Kelimeyi tek başına “mahya” olarak değil de yapılan işi ifade etmek
için “mahya kurmak” şeklinde kullanmak daha doğru bir uygulama ola-
caktır.
Aah, hocalar gibi yazıp okuma bilmemek ne kadar fena! Mah, işte ne kadar borç vardır insan bilmez ki! Keşke kızanken mektebe gitseydi! O vaktin behrinde köyde hoca var mıydı ya!
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu