Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emirhan Oğuz - Döndüğümde seni buldum
Döndüğümde seni buldum âh yine kör bir avluya bakardı kalbimin cenderesi bak dedim: yıldızlar benim kalbimi buzdan ufuklara taşıyan ay ışığı geceleri senin sorduğun soru bana demdir şimdi yüreğindeki mızrap kalbimin kuytusundan bir rastı derlesin dinlesin acemaşiranı, hicazkâr kürdîyi, sevgili değilse sevgi olsun incittiysem incinmesin mah yüzüne bir nikâb incindiysem bana saysın bilmesin. Emirhan Oğuz
Sîne-i 'aşkda sırr-ı la'l-i cânân gizlemiş Kân-ı ebdân içre ol kim cevher-i cân gizlemiş Dilde şol 'âşık ki sırr-ı 'aşkuñ itmişdür nihân Gûşe-i vîrânede genc-i firâvân gizlemiş Dilde mihr-i hâtem-i lâ'lüñ nihân itmiş rakîb Div işitdük bir zamân mühr-i Süleymân gizlemiş Sîne çok seyr itdük ey dil var ise ol sîm-ber Sihr ile koynında kurs-ı mâh-ı tâbân gizlemiş Bir sadefdür dürr-i evsâfuñla dîvânum benüm 'Ârif almuş koynına mânend-i ummân gizlemiş Hattınuñ pîrûzesin buldı çıkardı bâd-ı subh Zîr-i dâmânında ol zülf-i perîşân gizlemiş Biñ hicâb-ı kibriyâ ardında göstermez yüzin Kendüyi gözlerden ol sultân-ı hûbân gizlemiş Hep nezâhir üzre zâhir çeşm-i nâzırdan nihân Kendi envâernda kendin mihr-i rahşân gizlemiş Nükte-i lâl-i revân-bahş ile ey Bâkî yine Zulmet-âbâd-ı midâruñ Âb-ı hayvân gizlemiş
Reklam
Bölge halkları arasında bilinen ilk kadın tarihçilerden biri olan Mesture( mah şeref hanim kurdistani) aynı şekilde büyük bir Kürt kadın şairi olarak tanınmaktadır mesut'u ardalan beyliği üzerine ardalan tarihi adlı tarihsel bir çalışma kaleme almıştır ve surenin bu çalışması ölümünden sonra 1947 yılında nasır azadpour tarafından Tahran'da yayınlandı.
Çıkmış henüz hane-i ayineden o mâh Esrar-ı fürü-güzeşte şitaban olup gelir
Geçmedi bir gün nâz ü niyâzım sana ey mâh Bir gün gelecek sen de bana yalvaracaksın Ahmed Rasim
Bu altı oğlun en büyüğü Gün idi, yani Güneş. İkincisinin adı Ay, yani mah idi. Üçüncüsü ise yıldız'dı, yani Sitare. Dördüncüsü Gök, yani Asuman; beşincisi Dağ, yani kûh; altıncısı Deniz ya derya idi.
Reklam
Aslen Farsça bir kelime olan mahya; ay anlamındaki “mah” kelimesine –ya eki getirilerek Ramazana ithafen “aylık” manasına gelen “mahya” hâlini almıştır. Kelimenin doğru yazılışı “mahiye” olmakla birlikte zamanla bozulma geçirmiş ve mahya şeklinde söylenir olmuştur. Kelimeyi tek başına “mahya” olarak değil de yapılan işi ifade etmek için “mahya kurmak” şeklinde kullanmak daha doğru bir uygulama ola- caktır.
Aah, hocalar gibi yazıp okuma bilmemek ne kadar fena! Mah, işte ne kadar borç vardır insan bilmez ki! Keşke kızanken mektebe gitseydi! O vaktin behrinde köyde hoca var mıydı ya!
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ama artık buralarda durulmazdı, şimdi ona bir hicret lazımdı. Mah-ı Muharrem'di. Her yan Kerbelâ. Varsın olsun Hüseyn olmak Yezid olmaktan yeğdi.
Sayfa 352 - SettarhanKitabı okudu
Felah Grubu'nun kurumsal tecrübesi, Cumhuriyet döneminde MAH'a aktarılacaktı
Sayfa 120 - kronik kitapKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.