Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mai

Ben başkalarının varlığının söz konusu olduğu bir durumda, kendi sesimizi duymanın ve kendi inançlarımızı korumanın ne kadar zor olduğunu göstermek istedim. Çocuklar, hepimizin içinde kabul görme ihtiyacı vardır; ama kendinize özgü olan şeylere, sizi farklı kılan özelliklere de inanmalısınız.
Reklam
Akşamlar, Şehrazat, dünyanın her yerine aynı kederle mi iner? Işık neden canımızdan çekilir bu saatlerde? Ağaçlar neden bir top pıtrağa döner? Kapılar ağırlaşır. Kimse başını kaldırıp da bakmaz gökyüzüne. İnsan çocukluğundan yeni bir soluk almadan acısına katlanabilir mi? Kim inandırdı bizi Şehrazat, yaşamanın ölümden büyük olduğuna? İnsan kendini sevmeden başkalarına dokunabilir mi hiç? Şarkı söylemeden sabaha çıkabilir mi insan? Akşamlara kadar kaç ses yaramızı sevdirir bize? Sonra kapımız çalınır. Gelir bir dost tedirgin eşit sıkıntılarda. Neden yalnızlığımızı birbirimize gösterirken utanırız? İnsan konuşmadan da anlaşmak ister. Sevdiğimiz insanlardan bunu beklemek çok mu Şehrazat? İyilik, korku içinde yaşar mı hiç? Haysiyet yarasının merhemi var mıdır? Yüzü yere düşen evlere nasıl sığar? Şimdi neden acı verir eski mutluluğumuz? Gönül yorgunluğu, insan yorgunluğu müdür, beden yorgunluğu mu? Sonsuzluk, Şehrazat, ölümden sonra mi başlar, yaşayalım diye bize verilen şu hayat mıdır?
Çocuklar alıp götürüyorlar. Solgun bir gül, duruyorum öylece. Şehir soğuk. Sanki herkes kendi evinde misafir. Kimse bir yere yetişemiyor. Bazen bir şey söyleyeyim diyorum, birden uzaklarla konuşurken buluyorum kendimi. Hangisinin yüzü gülerse onun yanında kalıyorum. İnsan geçmişini sevmeden yasayamazmış. Hatıra ne demek, yeni anlıyorum. Yaz ayları hala iyilik veriyor. Yılda birkaç gün olsun geliyorum. Otların altında da kalsa, burada soluk alan zaman benim zamanım. İnsanlar öyle uzak ki, orada da burada da bir yerleşik yabancısın. Bunun acısını da yeni öğreniyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanrım, Nasıl Caddeler bu yükü nasıl kaldırır tanrım Bu kalabalık fazla Bu akşam fazla Bu yağmur fazla İnsan sevgisiz tanrım nasıl yaşar Bunca arzudan sonra Bunca büyüden sonra Bunca gözyaşından sonra Zaman tanrım nasıl büyütür bizi Güzellik olmasa Yalnızlık olmasa Unutkanlık olmasa Ölümü insan nasıl kabul eder tanrım Ağaçlar yaşarken Bulutlar yaşarken Çocuklar yasarken
Musikiye bu derece merak ve düşkünlüğü olan kadınların çoğu zaman kalpleri biraz hassas olur;
Reklam
Yalnız yazma işi bile yeter; insanı sakinleştirir, soğukkanlı yapar, eski yazar alışkanlıklarımı dürter, anılarımla mariz hayallerimi bir iş, bir meşgale haline sokar...
With the abolition of private property, then, we shall have true, beautiful, healthy individualism. Nobody will waste his life in accumulating things, and the symbols for things. One will live. To live is the rarest thing in the world. Most people exist, that is all.
It is sometimes said that the tragedy of an artist’s life is that he cannot realize his ideal. But the true tragedy that dogs the steps of most artists is that they realize their ideal too absolutely. For, when the ideal is realized, it is robbed of its wonder and its mystery, and becomes simply a new starting-point for an ideal that is other than itself. This is the reason why music is the perfect type of art.
Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay değildir. Kolay değildir, bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek. Bunlar zaman alır.
Evrim yahut biyoloji tarihi " en güçlü olanı" değil, değişen koşullara " en iyi uyum sağlayanları" seçer; sistem böyle kurgulanmıştır.
Reklam
İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici bir şey yoktur.
Güvenmek mi daha iyiydi, çekinmek mi? İnsan bir tarafıyla hep ihanet beklerken gerçek bir dostluk yaşanabilir miydi?
Şimdi bir alçalıp bir yükselen, ta derinlere gömülmüş olanındır: Birbirimize yönelttiğimiz bakışlar gibi kör, öper zamanı dudaklarından.
Yıldızların yalnızlığıyla örülüdür döşekleri, Bu yüzden şarkıları daha bir özlemle dalgalanmakta Hıçkırıklar, kaç kuşaktan miras lanetlerin ve acıların eseri, Öyle ki, hiçbir yıldızın umudu yüreklerini aydınlatamamakta.
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.