Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslâmiyetin çıkışı sırasında Arapların genel olarak dini putperestlik idi. Bahreyn, Oman, Yemen, Necran bölgelerinde Mecûsilik, Hristiyanlık, Mûsevîlik sayılabileceği gibi, ayrıca Hristiyanlığın Yakûbilik ve Nestûrilik şekli de burada kendine taraftar bulabilmiştir. Fakat Mekke ve etrafı Hicaz'da bu dinlerden hiçbiri yerleşememiştir. Orada ecdadın yaptığı putlar, Kâbe'nin içini süslemektedir. Kureyşli Araplar'ın kutsal tanıdığı ve taptığı putların sayısı ise üçyüz altmışı bulmakta idi. Kâbe'nin en önemli putu Hubel, Kureyş kabilesinin putu idi. Kâbe her ne kadar putperest Araplar' ın müştereken kutsal tanıdığı bir yer olmuşsa da bundan gayri, Yarımadanın başka başka yerlerinde yüz kadar tapınak daha vardı ve onların da etrafı tavaf edilir, kurbanlar kesilir, bunlara hediyeler sunulurdu.
Sayfa 8 - Cem YayıneviKitabı okudu
Mecûsilik
"Türk dünyasında Ateşperestlik veya ateşe tapanların dini olarak bilinen Zerdüştlük, İran menşei dinler arasında en karakteristik ve dikkat çekici olarak yerini alır. İnanç adını elbette kurucusu olan ve M.Ö. 628-551 yılları arasında yaşamış olan Zerdüşt'ten alır."
Reklam
Vahiysiz din, mûcizesiz peygamber yoktur. Binâenaleyh mecûsîlik, budistlik, putperestlik gibi vahiy ve mucize ile alâkası olmayan saçma yollara din denilemez. Onlar olsa olsa bâtıl birer mezheptirler. İlâhî dinlerin her biri aslında haktır. Yalnız Mûsevîlik, İsevîlik gibi eski dinler tahrife uğramış; asılları kaybolmuştur. Zaten bunlar Allah indinde bir müddetle tahdit edilmiş olduğundan o müddet dolduğu zaman neshedilmiş, yâni hükümleri kaldırılmıştır. Meselâ İsevîlik Mûsevîliği neshettiği gibi, en son gelen Müslümanlık da İsevîliği neshetmiş ve kıyâmete kadar hükmü bakî yegâne din olarak kalmıştır. Allâhü Teâlâ Hazretleri (meâlen): “Hiç şüphe yok ki, Allah indinde din, İslâm Dîni’dir.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 19) ve “Bugün size dininizi ikmâl ettim; size olan ni’metimi tamamladım ve size din olarak İslâm’a razı oldum.” (Sûre-i Mâide, Âyet 3) buyurarak bunu bütün cihana ilân etmiştir.
İslâm Öncesi Sapık İnançlar / 7
. • Mecûsîler (ateşperestler) denilen bir grup ise Zervâniyye, Meshiyye, Hurremdîniyye ve Behâfirîdiyye olmak üzere dört fırkaya ayrılmışlardı. Bunların her biri Mecûsî mezhebi üzere olup Yezdan ve Ehriman’a inanırlardı. (Düalizm) Açıklama: (Mecûsîler, birçok âlim tarafından “Seneviyye” olarak da adlandırılır. Seneviyye, ikilik anlamına gelmekte olup düalist ilah anlayışına sâhip inançların geneline isnât edilir. Milel ve Nihal kitabında ise Şehristânî, Mecûsîler ile Seneviyye’yi ayrı ayrı zikretmiş ve Zerdüştlüğün bazı kolları olan Mani dîni ile Mazdeizm’i Seneviyye başlığı altına almıştır. Mecûsîlik ve yukarıda zikredilen dört kolunu Zerdüştlükle birlikte sınıflandırmıştır. Bunların hepsi düalist/ikili ilah inancına sâhip bâtıl sapkın inançlardır. Hepsi; biri Nûr/Yezdan diğeri Zulmet/Ehrimen’i temsil eden iki ilah olduğunu ve bu ikiliğin kâinâtı idâre ettiğini iddia ederler. Bunlardan başka Deysâniyye, Merkûniyye, Keyûmersiyye, Harrânîlik ve Zerdüştlüğe nisbet edilen Zenâdike de Seneviyye başlığı altında zikredilen diğer düalist gruplardır.)
Sayfa 156Kitabı okudu
Mecûsilik
Bu din, yönetici sınıfa önem verdiği için Meci/Mecûş olarak bilinen rahip sınıfından dolayı İslami kaynaklarda Mecusilik, Batı kaynaklarında Zerdüşt'ten dolayı Zoroastrianism veya Ahuramazda isminden ötürü Mazdeizm olarak adlandırılmıştır. Yine bu din ateşe tapınmayı öne çıkardığı ve ateşle ilgili inanç ve ibadetleri sebebiyle Ateşperestlik olarak meşhur olmuştur.
Hem Ahura Mazda darılmasın hem de Müslümanlar :))
*** Bâtınîlik ya da Bâtınîyye; çeşitli bâtıl dinlerdeki inançları, özellikle de Mecûsîlik'teki inanışları İslâm dinindenmiş gibi göstermeye çalışan fırkadır. “Kur'ân-ı Kerîm'in anlaşılan zâhirî manası olduğu gibi, bâtinî yani iç manası da vardır” derler ve, “Kur'an'ın bâtınî manası lazımdır, zâhirî manası lâzım değildir" diyerek âyetleri buna göre yorumlarlar.
Reklam
Bilinmeden konuşulan Zerdüşt ve Mecûsilik
Söylemlerimizde hep, önce insan diyoruz fakat günümüzde bu söylem, pratiğimizle ne kadar uyum sağlıyor? İnsanlar kadar değersiz bir şey var mı? İşin enteresan tarafı dini, ırkı ne olursa olsun diyoruz fakat hala din eksenli ırk eksenli bakıyoruz insana ve dolayısıyla toplumsal olaylara bakış açımız da pek farklı olamıyor.
Akıl sâhibi olan herkesin açıkça gördüğü gibi, kâinâta ibret nazarı ile bakıldığında, kâinâtdaki bütün işlerin ve hâllerin bir ni- zâm [düzen] içinde, değişmeyen kanûnlara bağlı olduğu görülür. O kanûnları koyan ve aynı şeklde hıfz eden bir Hâlıkın [yaratıcı- nın], ya’nî vâcib-ül vücûd olan, Allahü teâlânın lâzım olduğu, akl-ı selîm sâhibi
Mecûsilik
Hz. Peygamber'in hadisleri çerçevesinde de Mecusiler, ehli Ehli Kitaba davranıldığı gibi muamele edilmesi gereken dini bir topluluk olarak kabul edilmektedir.
Mecûsilik :Bu dinin kurucusu Zerdüşttür. Yaşadığı dönemin düalizme yani ikili tanrılı inanca dayanan tanrı düşüncesinde köklü değişikliğe giden Zerdüşt, tek tanrıya dayalı bir anlayışı şekillendirmeyi hedefler.
Sayfa 287 - Mecûsilik /Mehmet AlıcıKitabı okudu
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.