İçimizde şeytan var.. Can kırıkları var. Nefret var, yalanlar var.Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor.. Melankoli ve hüsran var.. Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa.
Bugün biri çıkıp 'sizce dünyada enerji problemi var mı?' diye bir soru sorsa şu cevabı verirdim: 'Evet bayım, kesinlikle dünyada bir negatif enerji problemi var!' Ve daha da kötüsü, bu enerji problemini ortadan kaldıracak elimizde ne bir pozitif enerji santralimiz var, ne de yeraltı rezervlerimiz... Orta Doğu ve Arap Yarımadası dahi bu konuda
Sabahattin Ali 'nin şiir ve sözlerinden şarkı yapan bazı sanatçıların listesi:
Not: Yine de tam liste değil, bunlar bulabildiklerim.
Zülfü Livaneli: Leylim Ley...
İbrahim Tatlıses: Leylim ley...
Bırakın gitsin...
Marcus Aurelius’un kişiliğiyle ilgili olarak, seferleri sırasında Yunanca tuttuğu rasgele notlardan oluşan ve asla yayımlatmayı düşünmediği Ta eis Eauton (Kendime Düşünceler) sayesinde bazı şeyler günümüze ulaştı. 172 ve 180 arasında derlediği notlar on iki kitapta toplanır ve sanki çevresindeki olaylardan hiç etkilenmeden kendi düşünceleri üzerine yoğunlaşmış bir insanı betimler. Ta eis Eauton kişide, sonraki kuşaklardan derlenmiş bir tepkiler toplamı olduğu hissini uyandırır. Birçok okuyucu bunları gına getirecek denli duygusal bulur ve kitabı saran ölüm takıntısı ve melankoli nedeniyle okuru sıkıntı basar. Marcus Aurelius’un etrafındaki hayatın bütünselliğine gösterdiği samimi ilgi (‘Zira her şey bir şekilde iç içe geçmiştir ve her şey bir diğeri için değerlidir,’) ile kim ne derse desin merhametli ve vakur davranma sorumluluğunu üstlenerek, kötü bir dünyada iyi bir insan olarak yaşama çabasından etkilenenler de vardır. O, senatör sınıfının gözünde kusursuz bir imparatordur ve Roma dünyasından günümüze kalan çok büyük birkaç bronz heykelden onu at sırtında gösteren biri, bu kusursuzluğa özellikle uygun düşer.