#1995
Geldim ve kıyılarındayım işte tüm kirlenmişliğim, tüm arınmışlığımla. Merhaba Ömür Hanım, merhaba dünyanın tek olanağı içtenlik, merhaba diplerde ışıyan gelecek düşü, merhaba benim murat üstündeki yalnızlığım...
Yaşadığım süre boyunca bu tokmağa gözüm gibi bakacağım! Şimdiye dek yüzüne bir kez bile bakmadım. Suratında ne içten bir ifade var oysa! Ah hindi de geldi. Merhaba! Hey! Nasılsınız? Mutlu Noeller!
Reklam
Bugün efkarlıyım gönlüm haraba Kitaplar getir de yeminler edem Senden gayrısına demem merhaba
İstanbul'un o ruhani ve cümbüşlü ramazanlarında mahyalar on beşine kadar yazı on beşinden sonra da resim olmak üzere kurulurdu. Meselâ: "Merhaba ya şehr-i Ramazan, Bismillah, Maşallah, Yâ Kerim, Yâ Muîn gibi kutlu yazılar, son geceleri de Elfirâk, Elveda" yazılırdı. Yapılan resimler şunlardı: Gül, inci çiçeği, lâle, boru çiçeği, kayık, vapur, köşk, Kız Kulesi ve benzeri şeyler.
"Cânıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr / Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim" |Ahmet Paşa
Ve seni düşünürüm, karanlık, hırslı...
Oysa murad alamam. Oysa akdan - karadan Bilirim, payım bu kadar... Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim. Unutmuş dudaklarım öpmeyi. İncesu Deresi, merhaba...
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.