ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Necip Fazıl'ın Başyüceliğinde idare
Yönetim ve Ekonomi Necip Fazıl'ın Başyücelik Devleti bir "Yüceler Kurultayı ve onun tarafından seçilen bir "Başyüce" tarafından yönetilir. Yüceler Kurultayı, "milletin; dinde, fikirde, sanatta, ilimde siyasette, müspet bilgilerde, ticarette, askerlikte, idarede, işte, hülasa insan kafasının arayıcı ham lelerini ve idrak
Reklam
Emperyalist savaşa girenin antiemperyalist olamayacağı düşüncesi
Söz konusu dönemin (milli mücadele dönemi) olaylarının çarpıtıl­ması üzerine kurulu resmi ideolojinin tutarlı bir eleştirisinin yapılabilmesinin koşulu, dönemi değişik yönleriyle tahlil etmektir. Solun önemli bir bölümü bile, Milli Mücadele'nin niteliğiyle ilgili olarak, resmi ideolojiden bağımsız düşünme aşamasına henüz ulaşabilmiş değil. Bu
Türk tarih tezi
Kemalist tarih tezi, Kemalist ideolojinin en önemli bütünleyici parça­larından birisidir ve kültür devrimi niteliği taşır. Milliyetçiliğin yanı sıra, pozitivizm ve laiklik bu ideolojik formülün felsefi temellerini oluşturur. İlk oluşum işaretleri Milli Mücadele yıllarına kadar gerilere gider. Cum­huriyet ilan edilmeden hemen önce Ankara'da yayınlanan ve Matbuat Müdiriye-yi Umumiyesi tarafından hazırlanan "Pontus Meselesi" isimli ki­tap bu konuda öncülüğe sahip olur. Kitabın "Mukaddime"sinde bazı ya­bancı bilginlere dayanılarak "Irak'ta Sümerler" ile "Filistin ve Anadolu'da Hititler'in" Türk kökenden geldikleri iddia edilir20. Mete Tunçay'a göre esasında bu görüşün XIX. yüzyıla uzanan kökleri vardır. Fakat "çiçeklen­mesi" Ziya Gökalp'le gerçekleşir21. Ancak, ulusal tarih tezinin sistemli ola­rak ifade olunması için biraz daha beklemek gerekecektir. Kemalist Tarih Tezi'nin öncüsü olan Türkiye toplumunun ulusal tarihiyle ilgili görüşle­rin sistemli formülasyonu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi profe­sörlerinden Yusuf Ziya (Özer) tarafından hazırlanır. Yusuf Ziya, Türk ta­rih formülasyonunu, Türk ırkının Türklerin yaşamış olduğu belirlenen her yerdeki halkların özünü teşkil ettiğine inanmanın bilimsel olmadı­ğını savunan Fuat Köprülü'ye rağmen ısrarla öne sürer ve hararetle sa­vunur. Akademik çevrelerden gelen bütün itirazlara rağmen de bu görüş kolayca tutulur ve yaygınlık kazanır. Çünkü o yıllar milliyetçi ideoloji­nin, Alman ve İtalyan örneklerinden de hareketle gündemi doldurduğu ve etkili olduğu yıllardır.
Mecliste halifeliğin kaldırılması tartışması
Zonguldak Mebusu Tunalı Hilmi Bey'in de teklifin lehindeki konuşmasından sonra teklifin tümü üzerindeki görüşmeler yeterli görüldü, maddelere geçildi ve “esasen hükümet ve Cumhuriyet anlam ve kavramının içinde mevcut olduğundan” gerekçesiyle halifelik makamını kaldıran birinci maddenin görüşülmesine başlandı. Urfa Mebusu Saffet Efendi,
Gazeteci Avni Özgürel, Radikal gazetesinde 7 Aralık 2005'te yayımlanan "Amerikancı Sol" adlı yazısında Alparslan Türkeş'e özel bir sohbet sırasında, "1944'te tutuklanıp idamla yargılandınız, size yönelik suçlama devlet aleyhine işlenen cürümler faslındandı. Tabutlukta yattınız, işkence gördünüz. Çok daha basit sebeplerle hakkında
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.