Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Toplumun en büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerinden biri, II. Abdülhamid’dir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişahı katil, kanlı, müstebit,
Aziz durdu ve bakışlarını gökyüzüne kaldırdı:
"Binlerce Galaksinin yalnız bir tanesinde, bize bir gözbebeğinin ortasındaki pırıltı kadar küçük görünen bu yıldızlardan otuz milyar kadarı sayılabilmiştir, dedi, milyonlarca ışık yılı içinde yüz milyarlarca yıldız daha var ve bunlardan çoğu yüz binlerce arz küresini içine sığdırabilecek kadar büyüktür, Milyon kere milyon defa arzı içine alabilecek dev yıldızlara bile rastlıyoruz. Bu sonsuzluğun daha birinci merhalesinde idrakimizin soluğu kesiliyor. Kavrayamıyoruz. Dehşete düşen Pascal'ı daima hatırlıyoruz, Mıymıntı zekâmızın rahatını kaçırmamak için, başımızı en kolay izahın yastığına koyuyor ve insanın hayalini çatlatan bu genişlik ve büyüklük ölçüsü içinde, sayısız dünyalardan her birini kendi yüceliğine nispetle bir atom kadar küçülten ulu kâinatın bir kıyıcığında, hayatın yalnız bizim dünyacığımızda ve şuurun yalnız bizim kafacığımızda bir tesadüf eseri olarak bulunduğunu sanıyoruz; manayı kendimizde hapsediyor ve bütün bu sonsuzluğun ve yüceliğin mânâsız bir doluluğu kapladığına ve tekrarladığına hükmedip çıkıyoruz. Sanki bu enginliği dolduran bütün dünyalar bizim içimizle hiç bir münasebet kabul etmeyen dışarılık ve ablak bir objeler âlemidir. Sanki insan ve kâinat, iki zıt mahiyet içinde birbirini iki yabancı gibi seyrediyor. İkisinin de birbirine aynı mânâ nizamı içinde bağlı olduğunu bir bedbaht şimşeği içinde idrak ettiğimiz halde inkâr ediyoruz. Münasebetlerden başka hakikat tanımayan ve mahiyetlerin önünden kaçan maddeci ilim ve felsefe, ana dâva önünde, insan zekâsını bu kadar sefil bir intihara sürüklemiştir. "
Sayfa 303 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Veysel Atayman Ağustos 2004, İstanbul
Tolstoy’un bizzat katıldığı Kırım Savaşı, Osmanlı Devleti, İngiltere, Fransa ve Sardinya-Piemonte ittifakının, dönemin Çarlık Rusyası’na karşı yürüttüğü bir savaştı. Büyük devletlerin çıkar çatışmalarının sonucu olan Kırım Savaşı’nın görünürdeki nedeni ya da bahanesi, Rusya’nın, Osmanlı tebaası arasında yer alan Ortodoks cemaatini kendi
Çanakkale Muharebelerine Dair Yalanlar Ve Gerçekler
Türkiye’de 2003 yılından bu yana, 18 Mart, “şehitler günü” olarak anılıyor. Bu yüzden Mart ayı geldiği zaman Milli Eğitim başta olmak üzere burjuva ideolojisini üfüren tüm borazanlar benzer hamaset seslerini yüksek perdeden çıkarmaya başlıyorlar. “Şehitler” üzerinden ahlâksızca pompalanan kahramanlık edebiyatı ile emekçileri kapitalistlerin
İngiliz hükümeti araplara ve casus Lawrence' e ihanet ediyor.
Savaşlar üzerine bir başka teori de Bertrand Russell' ın dediği gibi "Savaşların nüfusu azaltmak için çıkarıldığı" gerçeğidir. 300 'ler Komitesine göre dünya kaynaklarını tüketen çok fazla nüfus vardır. Ve yine komiteye göre bunun çaresi Russell' ın teorisi uyarınca "gereksiz tüketicilerden" kurtulmaktır. Birinci dünya savaşındaki 10 milyon ölü elitler için yeterli değildi. Russell' a göre savaştan sağ çıkan "gereksiz tüketicilerden "kurtulmak için salgın hastalıklar çıkarılmalıydı. AIDS hastalığı gereksiz tüketicilerden kurtulmak için özellikle çıkarılmıştır. Elit zümre ortaçağda görülen veba salgını gibi hastalıklardan korunmak için özel önlemler alır. Savaştaki silahlı kuvvetler için de durum aynıdır. Bu kuvvetler içinde garibanların bulunduğu piyade sınıfı en fazla zaiyat verir. Elitler ise piyade sınıfı olmazlar. Bunun en güzel örnekleri Başkan G.W.Bush ve Başkan Yardımcısı Richard Cheney' dir.
Sayfa 112 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Rusların Kaderi
Adam bize Rusya’nın korkunç kaderini anlatıyordu. Birinci Dünya Harbi’nde üç milyon ölü, ihtilalden sonraki iç savaşta milyonlarca ölü daha, İkinci Harp’te yirmi altı milyon ölü, Afganistan Harbi, şimdi de perestroikanın, glasnostun açlıktan ölmeye mahkûm ettiği insanlar.
Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
"Her Çeçen generaldir; ben sadece milyon birincisiyim."
-Cevher DudayevKitabı okudu
114 syf.
8/10 puan verdi
İspanya İç Savaşı, İspanya’da 17 Temmuz 1936 – 1 Nisan 1939 tarihleri arasında ve Avrupa’nın göbeğinde gerçekleşmiş mini bir dünya savaşıdır adeta. Savaşa şu ya da bu şekilde karışmayan ülke kalmamış gibidir. İspanya’da Cumhuriyet ilk defa 1873’de ilan edilip hükümet kurularak monarşinin restorasyonuna gidilmesine rağmen ömrü çok kısa oldu.
Bask Ülkesi ve Katalonya'da İspanya İç Savaşı
Bask Ülkesi ve Katalonya'da İspanya İç SavaşıMiguel Romero · Yazın Yayınları - Politika Dizisi · 19965 okunma
"Meslektaşlarımdan biri iş yaşantısının yirmi yılını daha ağır elmalar üretmeye harcadı, hep daha ağır ama tatsız, besin değeri genelde tükettiklerimizden çok daha düşük elmaları üretti durdu ve bunlar sadece en vicdansız üreticilerin daha çok para kazanmasına yaradı. Venedikli başka bir meslektaşım, otuz yıl süren denemelerden sonra, bir pirinç türünün hacmini, ondaki vitamin oranını düşürmemeye özen göstererek ikiye katlamayı başardı; bugün, onun sayesinde, iki yüz milyon insanın beslenme şekli iyi anlamda değişti. Bu iki araştırmacı da aynı kitapları okudular, aynı temel buluşlardan, aynı tekniklerden yararlandılar. Yalnızca, bildiklerini aynı şekilde kullanmadılar. "
Sayfa 60 - YKYKitabı okudu
19 Mayıs... Gençler... Sessiz çığlıklar “İTÜ Uzay ve Havacılık Bölümü’nden mezunum. 3 yıldır iş bulamıyorum. Artık ne iş olsa yaparım noktasına geldim...” Bu sözlerini “sessiz çığlık” gibi tanımladığım bu gencin adını yazmayacağım, gerek yok... Bu gençlerden o kadar çok var ki... Bugün 19 Mayıs. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bir bayram ve
1.446 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.