Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Miray Doğan

Nerede birileri özgür olmak için mücadele ediyorsa, onların gözüne bak anne, beni göreceksin.
Reklam
Aşk dediğin, dünyayı yeniden inşa etmek demektir. O yüzden insana her şeyi yaptırabilir.
Gerçeklere göz yummak alçakçadır.Sen gözlerini kapatıp kulaklarını tıkasan bile zaman akmaya devam eder.Emin adımlarla.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç kuşkusuz başka bir dünyanın bekleme odası olan bu dünyada mutlu insan yoktur. İnsanlar aslında aydınlıktakiler ve karanlıktakiler olarak ikiye ayrılır.Okumayı öğrenmek ışığı yakmaktır.
Mutluluk, elde etmek için peşinden koşulacak; sonra da kaybetmemek için çaba sarfedilecek bir şey değildir. Mutluluk, senden bağımsız olarak istediği zaman gelir, dokunur sana.
Reklam
Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür, ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez.
İnsanın kendisi kötü iken, kötülüğü nasıl düzeltebilir?
İnsanlar ırmaklar gibidir: hepsinde su aynı sudur, her yerde birbirinin aynıdır, ama bir ırmak dar, hızlı, geniş, sakin, temiz, soğuk, bulanık, ılık olabilir. İnsanlarda böyledir. Her insan içinde tüm insan özelliklerinin ilk belirtilerini taşır ve zaman zaman bu belirtilerinin bazılarını, zaman zaman da diğerlerini gösterir, sık sık da her şeyiyle aynı kaldığı halde kendine hiç benzemeyen bir insan olur...
Ben içi boş bir insanım. Kendi kütlesini yiyip bitiren bir boşluk. İşte o yüzden de, artık korkmamı gerektiren hiçbir şey yok.
Reklam
Hırçın rüzgarlarda vardır, insanı ruhunu okşayan rüzgarlarda. Fakat tüm rüzgarlar gün gelir yitip gider.
İdealler ulaşılmak için mi vardır? Bizler, biz insanlar ölümü yok etmek için mi yaşarız? Hayır, yaşamımızın nedeni ölümden korkmamız, sonra da onu yine sevmemizdir; özellikle ölümün varlığından dolayı elimizdeki birazcık yaşam bazen kısa bir süre işte öylesine güzel ışıldayıp durur...
Sayfa 114Kitabı okudu
Sanki alıkoyabileceğiniz bir şey var mı? Tüm sahip olduklarınız bir gün verilecek. Öyleyse şimdiden verin de, size ait olsun verme mevsimi, mirasçılarınıza kalmasın. "Veririm ama sadece hak edenlere" dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir; çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır...
Mısır demetleri gibi derer sizi aşk. Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır. Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir. Apak edinceye kadar öğütür sizi. Yumuşayana kadar yoğurur; sonra da atar kutsal ateşine. Tanrının kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye....
Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin...